Çevre

Ormanlık alana 'maden ocağı ruhsatı' verildi

Milli Emlak'ın ağaçlandırılmak şartıyla devrettiği tepeye 27 yıl sonra 'maden ocağı ruhsatı' verildi. 'Bırakın orman olsun' diyen Çandır Köyü ayağa kalktı

14 Mart 2013 10:41

1985 yılında Ankara ’nın Kalecik ilçesine bağlı Çandır Köyü’ne eğitim vermek için gelen öğretmenler, köyde hiç yeşil alan olmadığını fark edince öğrencilerle birlikte ağaçlandırma projesi geliştirdi

Öğrenciler aynı zamanda, 833 bin 544 metrekarelik ‘Bağlar Sivrisi’ Tepesi’nin ağaçlandırılması için köy halkını ikna etti. Köy heyeti, köy merası olarak kullanılan Hazine arazisinin ağaçlandırılması için Ankara Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü’ne başvuruda bulundu.
 
Başvuruyu değerlendiren Milli Emlak Müdürlüğü ise proje kapsamında ‘tepenin ağaçlandırılması’ şartıyla araziyi 1986’da dönemin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na devretti. 
 
1986’dan bu yana Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ile Çandır sakinleri tarafından her sene bölgede ağaçlandırılma yapıldı. Böylece, eskiden çorak arazi olan köy merası ormanlık alana döndü. 
 
Radikal gazetesinde İdris Emen imzasıyla yer alan habere göre; 2012 yılında Özgün Yapı Sanayi Şirketi bölgede kalker ocağı kurmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu.
 
Firmanın ruhsat alması ardından, Çandır sakinleri de bakanlığa taş ocağı için 'Çevresel Etki Değerlendirmesi' (ÇED) raporu alınıp alınmadığını sordu. Bakanlık yetkilileri köylülere, “ÇED raporu gerekli değildir” bilgisini verdi. 
 
Köylüler, Ankara İl Özel İdaresi, Ankara Üniversitesi ve Ankara Jeoloji Mühendisleri Odası’na ayrı ayrı müracaat ederek rapor istedi. 
 
Üç kurumun uzmanları hazırladıkları raporlarda, bölgede faaliyete geçecek ocağın köyün su kaynaklarını olumsuz etkileyeceği, bölgenin taş ocağı olarak işletilmesinin uygun olmadığı sonucuna varıldı.
 
Yürütmeyi durdurma istemiyle Ankara 8. İdare Mahkemesi’ne giden köylüler hem su rezervi hem de bölgenin tek yeşil alanı olan bölgeyi yok edeceği gerekçesiyle ruhsatın iptalini istedi.
 
Çandır Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği sözcüsü Nurettin Dinçer : “250 hanelik köyün toplam 17 su gözesi bulunuyor. Köy, suyun tamamını Bağlar Sivrisi Tepesi’nden temin ediyor. Biz zamanında bu bölgenin ağaçlandırılması için babalarımıza, dedelerimize karşı mücadele verdik. Şimdi de bölgenin orman olarak kalması için mücadele veriyoruz. Yürütmenin bir an önce durdurulmasını ve bölgede ağaçlandırma işleminin devam etmesini istiyoruz’’ dedi.