Nobel Ödülü sahibi yazar Orhan Pamuk, güneydoğudaki operasyonların son bulmasını talep eden 1100’ün üzerindeki akademisyenin topa tutulmasının, ‘Türkiye’nin zaten sınırlı demokrasisine ağır zarar verdiğini‘ söyledi.
Diken'de yer alan habere göre; İtalyan La Repubblica gazetesine konuşan Orhan Pamuk, ‘Barış İçin Akademisyenler’ inisiyatifinin ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisine imza koyan akademisyenlerden bazılarının gözaltına alınmasını ve açılan soruşturmaları eleştirdi.
Bildiri yayımlama ve imzalamanın her demokrasinin temel eylemlerinden biri olduğunu vurgulayan Pamul, “Kürtlerle barış için bildiri imzalayan akademisyenlerin gözaltına alınması, Türkiye’de zaten sınırlı olan demokrasiye ağır zarar vermektedir” dedi.
Bunlar kabul edilemez
Akademisyenlerin görüşlerini ifade etmesine izin verilmeyen bir demokrasi düşünemediğini vurgulayan ünlü yazar, “Hükümetin mutabık olmadığı bir bildiriye imza koydukları için onları gidip evlerinden almak, gözaltında tutmak ya da tutuklamak, bunlar kabul edilemez şeyler” diye tepkisini ortaya koydu.
Türkiye’de sadece bir seçim demokrasisine sahibiz
Pamuk, tüm bunların neden yaşandığını ise şu sözlerle ifade etti: “Türkiye’de sadece bir seçim demokrasisine sahibiz, ancak ifade özgürlüğüne, kuvvetler ayrılığına ve üniversitelerin özerkliğine saygı gösteren kurumsal bir demokrasimiz yok. Hükümetin kararlarının, akademisyenlere zorla kabul ettirildiği bir ülkede, özgür seçimler olsa bile tam bir demokrasiden söz edilemez.”
Darbe sonrası Pamuk da ‘imzacı’ olmuştu
Orhan Pamuk, 1980 darbesine ilk tepki olarak nitelenebilecek 1984 tarihli Aydınlar Dilekçesi’nin imzacılar arasına yer almış ve dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından ‘vatan haini’ ilan edilen 1383 kişi arasında yer almıştı.
Birçok imzacı askeri mahkemede yargılanmaya başlamış, pek çok kişiyse imzalarını metinden çekmek için türlü bahaneler uydurmuştu. Ancak Orhan Pamuk söylediklerinin arkasında duran sayılı kişiler arasındaydı.