Sivil Toplum Geliştirme Merkezi'nin gerçekleştirdiği ankete göre Türkiye'nin batısı ‘örgütlenme’ denince terörü algılıyor.
Sivil Toplum Geliştirme Merkezi'nin (STGM) Türkiye'de katılımcı demokrasinin gelişiminin desteklenmesi amacıyla ‘Birlikte Değiştirelim’ sloganıyla başlattığı ‘Örgütlenme Özgürlüğü iletişim kampanyası’ kapsamında Türkiye genelinde 11 ilde bin kişiyle yapılan anket çalışması ilginç sonuçları ortaya çıkardı.
Ankette, örgütlenme kelimesinin ne anlam ifade ettiği sorusuna, Türkiye'nin batı bölgelerinden ‘örgütlenme denilince ilk olarak terörü algılıyorum’ yanıtı, Güneydoğu, Doğu, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri'nden ise büyük bir oranda ‘demokratik hak, birlik ve dayanışma algılıyorum’ cevabı geldi.
Yüz yüze anket tekniği kullanılarak gerçekleştirilen, 15 yaşın üzerinde, eşit olarak dağılmış kadın ve erkek tüketicileri hedefleyen ankete katılanlara örgütlenme kavramına en çok uyan ifadenin ne olduğu sorulduğunda ise, yüzde 62.7'lik kesim, ‘demokratik hak, birlik ve dayanışma ile güç kaynağı’, yüzde 37.3'lük kesim “korku ve kuşku, terör ve toplumun huzurunu bozma” diye yanıt verdi.
Sivil Toplum Geliştirme Merkezi'nin Örgütlenme Özgürlüğü kampanyası kapsamında iki gün sivil toplum örgütleri, akademisyenler, öğrenciler, engelliler gibi sekiz farklı gruptan 40 temsilcinin katılımıyla yapılacak arama konferansı öncesinde anketin sonuçları açıklandı. STGM Kampanya Direktörü Seda Alp ve Zarakol İletişim Kampanya Basın Danışmanı Nilüfer Şener, anket sonuçlarını açıkladı.
Anket çalışmasını Bahçeşehir Üniversitesi ile birlikte yaptıklarını söyleyen Nilüfer Şener, “Anket sonucunda ilk çağrışımlara bakıldığında, örgütlenme kavramı toplumda öncelikle olumlu bir çağrışım yapıp demokratik hak kavramını akla getirdi, ancak ikinci sırada da terör kavramı yer aldı. Örgütlenme denince, Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgesinde ilk akla gelenin terör; Akdeniz, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde ise demokratik hak olması, bölgeler arasındaki görüş farklılıkları açısından özellikle dikkat çekti. Marmara, Ege ve İç Anadolu'da örgütlenme kavramının olumlu algılanma oranı yüzde 50'ler dolayında kalırken, Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bu oran yüzde 90'lara kadar çıktı” diye konuştu.
Şener, ankete katılanların yüzde 85'inin yasaların örgütlenme hakkının kullanılması için yetersiz gördüğünü düşündüğünü, sivil toplum kuruluşu kavramına en çok uyan ifade sorusuna ankete katılanların yüzde 84.5'inin yönetime katılma, birlik ve dayanışma, hak arama aracı seçenekleriyle olumlu baktığını; yüzde 15.5'lik kesimin ise amacından sapma, toplumu bölme, gereksiz örgütlenme seçenekleriyle olumsuz baktığını belirtti.
Örgütlenmenin gerekliliği
Şener, yaşanan toplumsal sorunları çözmek için örgütlemenin gerekli olup olmadığı sorusuna Akdeniz'de yüzde 83.5, Doğu Anadolu'da yüzde 90, Güney Doğu Anadolu'da yüzde 83.3, Karadeniz'de yüzde 68.9 ‘gereklidir’ yanıtının verildiğini, bu oranın Ege Bölgesi'nde yüzde 37.6, İç Anadolu'da yüzde 31.3, Marmara Bölgesi'nde ise yüzde 25.2'de kaldığına dikkat çekti.
Şener, sonuçların sivil toplum örgütlerine ilişkin algı düzeyinde bir engel olduğunu gösterdiğini, örgüt kelimesinin Türkiye'nin yaşadığı süreçler nedeniyle herkesin korkarak mesafe koyduğu bir kavram haline geldiğini belirterek, bu anlayışı düzeltmek için iletişim kampanyası başlatıldığını belirtti.
STGM Kampanya Sorumlusu Seda Alp ise, Türkiye'de sivil toplumun demokratik sürece katılımının desteklenmesi kampanyasının Adana, Denizli, Diyarbakır ve Eskişehir'de yürütüldüğünü, Denizli'de yapılacak arama toplantıları ile kentteki örgütlenme önündeki fırsat ve engellerin belirlenip, çözüm modellerinin tasarlanarak çıkan ortak akıldan kent kampanyası organize edileceğini söyledi. (dha)