Politika

Orgeneral Başbuğ: Bana 'Paşa' demeyin

Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, kendisinden 'Paşa' ya da ‘Komutan’ diye bahsedilmesinden rahatsız olduğunu söyledi.

18 Eylül 2008 03:00

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, iletişim toplantılarının ikinci gününde televizyon ve haber ajanslarının temsilcileriyle bir araya geldi ve önemli mesajlar verdi. Toplantıda gazetecilere ‘Bana Paşa’ demeyin uyarısı yapan Başbuğ’un verdiği mesajlardan öne çıkanlar:

- Benden 'İlker Paşa' ya da 'Komutan' diye bahsedilmesinden rahatsız oluyorum. 'Org. Başbuğ' veya sadece 'Başbuğ' deyin

- Bazı medya kuruluşları TSK'ya sızmaya çalışıyor. Bu konuda sert önlemler alınacak.

- 28 Şubat'ın arkasındayız. Hata varsa bırakın zaman değerlendirsin

- Basın mensupları 24 saat açık olacak bir telefon hattından uygun bilgilere her an ulaşabilecek

- PKK'lı terörsitlerin üçte biri Suriyeli

Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndaki toplantıya, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız da katıldı. Önceki günde gazetelerin temsilcileriyle buluşan Orgeneral Başbuğ, çeşitli konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

- Org. Başbuğ, Ergenekon tutuklusu Şener Eruygur'un beyin kanaması geçirmesiyle ilgili olarak, "Takip ediyoruz" dedi, Eruygur'un askeri hastaneye alınması gerekirse bunun yapılacağını belirtti.

- Org. Başbuğ, kameraların önünde çok olmayacağını, ayaküstü, resepsiyonlarda sık sık açıklama yapmayacağını kaydetti.

- Orgeneral İlker Başbuğ, teslim olan terörist sayısının da gelinen aşamayı gösterecek kriterler arasında yer aldığını ifade ederek, 1994 yılında 3 olan bu sayının 2008'de 113'e yükseldiğini kaydetti.

- Bir başka kriteri de “terör örgütüne katılımlar” olarak tanımlayan Orgeneral İlker Başbuğ, terör örgütüne katılımın 2002'de bin 47 kişi, 2007 yılında ise 742 kişi olduğunu söyledi. Orgeneral Başbuğ, “Terör örgütüne katılımların üç boyutu var: Bir Türkiye'den, iki Suriye'den, üç Avrupa'dan. Bugün örgütün üçte biri Suriye'den. Türkiye'den özellikle terörle mücadelenin yoğun olduğu Güneydoğu Anadolu'dan örgüte katılım düşük” tespitini yaptı.

- Irak'ın Dhok-Zaho bölgesindeki yönetimin, 2007 yılında ABD güçlerince bölgesel yönetime devredildiğini hatırlatan Orgeneral Başbuğ, TSK'dan darbe yiyen teröristlerin, oradaki güvenlik birimlerinin görevini yapmaması nedeniyle bölgede rahat faaliyet gösterebildiğini söyledi. Orgeneral Başbuğ, “Oradakiler görevini yapmak zorunda. Bu önemli bir konu. Bunu zorlamamız lazım. Sistemi zorlamamız lazım. Hem görevini yapmıyor hem de konusu dışındaki konulara giriyor” dedi.

- Org. Başbug, "Benden 'İlker Paşa' ya da 'Komutan' diye bahsedilmesinden rahatsız oluyorum" dedi ve kendisine "Org. Başbuğ" diye hitap edilmesini istedi; hatta sadece "Başbuğ" denilebileceğini belirtti.

- Bazı medya kuruluşlarının TSK'ya sızmaya çalıştığını söyleyen Başbuğ, sert önlemler alınacağını ifade etti.
- İlker Başbuğ ayrıca, TSK'nın 28 Şubat'ın arkasında olduğunu belirtti ve "Hata varsa bırakın zaman değerlendirsin" dedi.
- Medyanın önemine değinen Orgeneral Başbuğ, basını bilgilendirmek amacıyla Genelkurmay Karargahı'nda haftalık iletişim toplantıları düzenleyeceklerini, ilk toplantının da 26 Eylül Cuma günü yapılacağını belirtti.
- Orgeneral Başbuğ, basın mensuplarının 24 saat açık olacak bir telefon hattından uygun bilgilere ulaşabileceklerini kaydetti.
- Başbuğ, ilköğretim okulu 8. sınıf ders kitabında terör örgütü başı Abdullah Öcalan’ın resmine ve ismine yer verilmesinin “dikkatlerini çektiğini” belirtti ve “gereğini yapacağız” ifadesini kullandı.
- Orgeneral Başbuğ, dünkü toplantıda, “sosyal devletin zayıflaması halinde bunun yerinin cemaatlerce doldurulacağı” yönündeki açıklamasının hatırlatılıp, bu konunun biraz daha açılmasının istenmesi üzerine, bütün ilişkilerin altında ekonomik çıkarların yattığını belirtti. Orgeneral Başbuğ, şunları söyledi: “Maalesef yüzyıllardır ekonomik menfaat çıkarları açısından din kullanılıyor. Bu gayet global bir konu. Sadece Türkiye'nin sorunu değil. Din kullanılıyor, din araç olarak kullanılıyor. Ondan sonra ne oluyorsunuz, ekonomik olarak güçleniyorsunuz. Ekonominiz güçlendi mi diğer alanlara el atıyorsunuz. Diğer alanları yaptıktan sonra siyasete el atıyorsunuz. Karmaşık bir olay... Bu, sosyal gerçek. Onun için biz diyoruz ki, 'Bu sosyal gerçeği iyi görelim de, bu sosyal gerçeğe göre tedbir alması gereken kurumlar bu tedbirleri doğru zamanda alsınlar'.

"Golf" merakı

Toplantıda Hollanda Genelkurmay Başkanı ile yaptığı bir konuşmayı aktaran Başbuğ, Hollandalı muhatabının kendisine "Boş zamanlarında golf oynadığını" söylediğini aktardı ve "Ben de golf oynamak isterdim ama Türkiye öyle bir ülke değil" dedi.