Medya

Oral Çalışlar, Taraf gazetesinden ayrılış sürecini ve sonrasını yazdı

"Cemaat’in operasyonun arkasında olmadığını Zaman’a anlatmamı, teklif ettiler"

09 Eylül 2016 19:08

Oral Çalışlar*

Ahmet Altan ve ekibinin istifası sonrasında, Taraf’ın üç ay boyunca (Şubat-Nisan 2013) genel yayın yönetmenliğini yaptım. Gazetenin sahibi Başar Aslan; yazı işleri müdürlerinden birini, bana rağmen görevden almaya kalkınca, istifa ettim. Benimle birlikte, gazete üst yönetiminin tamamı ve 24 yazar arkadaşım da istifa etti. (Murat Belge ve Mithat Sancar’ın da içinde yer aldığı 6 yazar, Akil İnsanlar Heyetindeydi). İstifa gerekçemde, “Bu bir barış karşıtı operasyon” demiştim. Şu an geri dönüp baktığımızda, olanların netleşmesine katkı yapan dikkat çekici ayrıntıya gelirsek: Yazarların istifa bildirisine, iki isim (Mehmet Baransu ve Emre Uslu) önce imza atmış, bir kaç saat sonra da imzalarını birlikte geri çekmişti.

 

İlginç teklif

 

İstifamdan sonra, Gazeteci ve Yazarlar Vakfı yönetimince, bir yemeğe davet edildim. “Bu operasyonun arkasında Cemaat yok” dediler. Ben de, “Baransu ve Uslu’nun bana yönelik saldırgan yazıları bir fikir veriyor. Yine de kesin bir şey söyleyecek durumda değilim” dedim. “Cemaat’in operasyonun arkasında olmadığını Zaman’a anlatmamı” teklif ettiler. Reddettim, “Ekrem Dumanlı, istiyorsa Taraf operasyonunun arkasında biz yokuz diyen bir yazı yazsın” dedim. Söyleşilerimde, Taraf’ın bir “proje” olduğunu açıkladığımda, Cemaat çevrelerinin saldırısına uğradım, hakaret eden yayınlar yaptılar, beni mahkemeye verdiler. Anılarımdan birisi de, Baransu’nun, bir iş adamı aleyhinde eski bir dosyayı yayınlatmak istemesiydi. Bir şantajdan şüphelendim. Dosyayı güncellemesini ve daha ayrıntılı bilgiler getirmesini istedim. Getirmedi. Ayrılmamdan sonra, bu malzemeleri Taraf’ın manşetinden yayınladılar. Ne amaçlıyorlardı, merak ediyorum. Ayrılmamızdan sonra gazete, güç ve etkisini yitirdi. Cemaat’in yayın organına dönüştü.

 

Misyonu

 

Taraf’ın “misyon”unu yerine getirdiği dönem, benden önceki dönemdi. Ergenekon, Balyoz gibi davalar, bu gazetede yayınlanan belgelerle yürüdü. Bugün ortaya çıkan bilgi ve gelişmelerle beraber değerlendirince, gazetenin, “Cemaat'in operasyonel organı” olduğu, görülüyor. FETÖ’nün, orduyu ele geçirme planı, bu operasyonlarla amacına ulaşmış. Taraf'ın FETÖ’yle bağının temellerini, projenin nasıl hayata geçirildiğini açığa kavuşturmak, idarenin ve yargının görevi. O dönemde sorumluluk almış gazetecilerin izlenim ve tanıklıkları da, “proje”yi daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.


Bu yazı Posta gazetesinden alınmıştır