Kültür-Sanat

Onu dinlerken her şeyi unutun

Radyo Voyage '7 Kıta 7 Konser' serisinin ilki, 6 Ağustos’ta İspanyol aşk şarkılarının tutkulu sesi Buika ile başlıyor.

31 Temmuz 2010 03:00

T24- Dünya müziğinin en iyilerini dinleyicisi ile buluşturan Radyo Voyage '7 Kıta 7 Konser' serisinin ilki, 6 Ağustos’ta İspanyol aşk şarkılarının tutkulu sesi Buika ile başlıyor.
 

 
Ntv'nin haberine göre,  Flamenko ile cazı bir araya getiren, flamenkoyu farklı boyutlara taşıyarak çağdaş dünya müziğine yepyeni bir tarz getiren İspanyol şarkıcı Buika, Kübalı caz piyanisti ve ünlü besteci Chucho Valdez ve dörtlüsüyle canlı kaydettiği yepyeni albümünün dünya turnesi kapsamında çok kısa bir aradan sonra, yoğun talep üzerine yeniden İstanbul’da gerçekleşecek.

“Şarkıları bizi kendi aşk hikayelerimizle yüz yüze bırakıyor...Ve öyle bir yere bırakıyor ki, en çok hayal kırıklıklarımız göze çarpıyor. Dahası, onu şarkı söylerken dinledikten sonra herhangi biri aynı hataları yapmaya kesin kararlı olabiliyor çünkü tutku içinde herhangi bir kural, sağduyu, tedbir ya da pişmanlığa yer yok...” Pedro Almodovar

Dünya müziğini dinleyicisiyle konserlerde de buluşturan Radyo Voyage, “7 Kıta 7 Konser” serisinin ilkini Hitt produksiyon ve Passion Turca işbirliği ile 6 Ağustos tarihinde Suada Club’ta gerçekleştiriyor.

“El Último Trago” adını verdiği son albümünde Buika ünlü Meksikalı efsane şarkıcı Chavela Vargas’ın 90. doğum gününü kutluyor. Buika, Chavela Vargas'ın dünyaca ünlü yönetmenlerin filmlerinde de birer inci gibi işledikleri ünlü şarkılarına yepyeni bir yorum getiriyor. Nina de Fuego (Ateşin Kızı) albümünün birbirinden çekici flamenko şarkılarıyla Türkiye’de de kendine büyük bir hayran kitlesi edinen sanatçı yeni şarkılarıyla yoğun istek üzerine tekrar İstanbul’da.

HAYATINI SANATA DÖNÜŞTÜREN KİŞİ

“Bir sanatçı sadece şarkı söyleyen ya da resim yapan biri değildir, hayatını sanata dönüştüren kişidir”... Buika

Buika, 1972 yılında Mayorka adasında Ekvator Ginesi’nden gelen ailesinin halen yaşamaya devam ettiği Palma şehrinde dünyaya geldi. Buika’ya caz efsanelerinin şarkılarını dinlemeyi aşılayan annesiydi , ancak bir yandan da evinin penceresinden geleneksel copla şarkılarını dinliyordu. Sokaklarda flamenko çığlıklarıyla büyüyen Buika ona kimliğini veren tenine işleyen müziklerle kendini buluyordu.

Mayorka’da barlarda ve kulüplerde şarkılar söyleyen Buika, bu sırada house müzik tarzında bazı dans şarkılarına vokalleriyle eşlik etti.Tiyatro grubu La Fura del Baus ile ünlü “Ombra“ uyarlamasında da birlikte çalıştı... 2000 yılında Las Vegas’a gelen Buika, Tina Turner taklidi yaptığı ve ayrıca The Supremes grubunun da canlandırıldığı şovlarından sonra cazın ünlü isimlerinden Rachelle Ferrell’den, the Blue Note Club’ta şarkı söylemesi için teklif aldı.

Madrid’e dönen ve ilk albümü ile yeteneklerini ve becerilerini sergileyen sanatçı 4 farklı prodüktörle kendine özgü bir tarz yakalamayı başardı. Kariyerini özetlemek pek kolay olmasa da Buika ağzını açıp da şarkı söylemeye başladığında artık herkes “onun gibi şarkı söyleyebilen” biri olmadığını çok iyi biliyor.

Javier Limon’un prodüksiyonunu yaptığı ikinci albümü, “MI NIÑA LOLA”, İspanyol Müzik Ödülleri’nde, En İyi Prodüksiyon ve En İyi İspanyolca Albüm dallarındaki ödüllerini kucakladı. Almanya’da da Müzik Eleştirmenleri Ödülü alan sanatçı katıldığı festivallerden olağanüstü bir ilgiyle geri döndü. Seyircilerin konserlerini soluksuz izlediği ve eleştirmenlerin yerlere göklere sığdıramadığı Buika, hakkında her konser sonrasında tutku dolu makaleler yazıldı.

Buika üçüncü albümü "Niña de Fuego"; için yine Javier Limón ile işbirliği yaptı.Geleneksel copla şarkılarını tekrar ziyaret ettiği, ilk kez Meksika’nın geleneksel ranchera’larına yerverdiği ve ilk kez kendi kalemiyle ve Javier Limon ile birlikte şarkılar yazdığı bir albüm kaydetmiş oldu. Aşk şarkıları ve daha önemlisi kaybedilen aşklara şarkılar söyleyen Buika, şarkılarını yazarken kendi deneyimlerinden yola çıkıyor ya da Javier Limón onun için sözler yazıyor.Turnelerdeki yalnız, uzun ve uykusuz gecelerde Buika yeni şarkılar yazıyor.

Buika sadece copla söylüyor, diyorlar ama bu doğru değil;Buika copla şarkılarını yaşıyor, deneyimliyor, kelimelerle oynuyor, duyguları içiyor ve kulağımıza fısıldıyor.

“Niña de Fuego” albümü ile Latin Grammy ödüllerine Yılın En İyi Albümü ve En İyi Prodüksiyon kategorilerinde aday olan Buika, ödül gecesinde çıplak sesle a capella okuduğu Volver, Volver adlı şarkısıyla akıllara kazındı. Son turnesinde Montreux Caz Festivaline de katılan Buika ayrıca Arjantin, Helsinki, Roma, Oslo ve Zürih’te konserler verdi. Amerika’dan, Meksika’ya dünyanın heryerinde büyük ilgi görüyor. Portekizli ünlü Fado şarkıcısı Mariza’nın son albümü Terra için Pequeñas Verdades adlı şarkıda duet yapan Buika, Mírame adlı şarkıda Elefteria Arvanitakis’e eşlik etti.

Eylül 2009’da yayınlanan, dünyaca ünlü yıldız Nelly Furtado’nun son albümü “Mi Plan”’da ise Furtado’ya , kadınların gücü için yazılmış bir ilahi olan “Fuerte” adlı şarkıda eşlik ediyor.Sanatçının son albümü, “El ultimo Trago” ünlü Meksikalı Diva Chavela Vargas’ın en güzel şarkılarını biraraya getiriyor.

VARGAS'A  ADANMIŞ BİR ALBÜM

Son albümü “El Ultimo Trago” Meksikalı efsane şarkıcı Chavela Vargas’a adanmış bir albüm.

Muazzam bir yetenek, ayrıcalıklı eller, piyanistlerin birçoğundan biraz daha uzun parmaklar, dünyaca ünlü konser salonları (Carnegie Hall, Lincoln Center ve Amerika’da Kennedy Center, İngiliz Ronnie Scott ya da Carlos Marx ve Amadeo Roldan gibi Küba’nın ünlü salonları) 14 adaylık ve 5 Grammy Ödülü…Tüm bunlar Chucho Valdés’ı bir caz ve müzik efsanesi haline getiren bazı nedenler.

Chucho ve Buika farklı yollardan mükemmel işler çıkarırken, Afrika kökleri ve atalarından gelen tutkuları, doğallıkları mükemmel performanslarla kendini gösteriyor. 2009 Nisan ayında, Küba’da Abdala stüdyolarında biraraya gelen ikili, yine Javier Limón’un prodüktörlüğünde bir albüm kaydettiler.

“El Ultimo Trago” albumu ile, ünlü yıldız Chavela Vargas’ın 90. yaşını kutluyor ve sanatçının tüm kariyeri boyunca okuduğu en güzel şarkılardan örnekleri biraraya getiriyor. “Las ciudades”; “Las simples cosas”; “Sombras”; “Luz de Luna”, gibi şarkılar daha önce Chavela’nın dünyaca ünlü New York, Carnegie Hall’e kadar, Buenos Aires’in Luna Park Salonu ve Paris’in Olympia sahnesine kadar okuduğu ve Pedro Almodóvar ve Alejandro Gonzalez Iñarritu gibi ünlü yönetmenlerin filmlerinde de kullanılan efsane şarkılar..