Gündem

Ölü bulunan kuzenler Büşra ve Tuğçe'nin davası, 12 yıl sonra başladı

Devrim DERİN/BALIKESİR, (DHA)- BALIKESİR'in Savaştepe ilçesinde 12 yıl önce evden ayrılan, 44 gün sonra da cesetleri bulunan kuzenler Büşra Karabacak (10) ve Tuğçe Yıldırım’ın (10) davaları 12 yıl sonra görülmeye başlandı

06 Aralık 2018 21:11

Devrim DERİN/BALIKESİR, (DHA)- BALIKESİR\'in Savaştepe ilçesinde 12 yıl önce evden ayrılan, 44 gün sonra da cesetleri bulunan kuzenler Büşra Karabacak (10) ve Tuğçe Yıldırım’ın (10) davaları 12 yıl sonra görülmeye başlandı. Tutuksuz sanıklar Seyhan Y., kardeşi Ayhan Y. ve eşi Yeliz E.Y.\'nin, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile katıldığı duruşma, iki sanığın avukatının duruşmada bulunmaması nedeniyle ertelendi. 
Savaştepe ilçesine bağlı Karacalar köyünde Tuğçe Yıldırım ile Büşra Karabacak, 21 Mart 2006 salı günü öğle tatilinde geldikleri evlerinden tekrar okula giderken kayboldu. Karacalar köyü Mustafa Kangal İlköğretim Okulu 4-B sınıfında okuyan, aynı sırada oturan, okula gidiş-dönüşte de birbirlerinden ayrılmayan kuzenler, en son köy ile okulu ayıran Balıkesir-Savaştepe karayolunun 100 metre yakınında görüldü. İlçe Jandarma Komutanlığı\'nın raporu üzerine Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı\'nca Tuğçe ve Büşra\'nın fotoğrafları ile kimlik bilgileri, tüm il ve ilçelerdeki jandarma ve emniyet birimlerine iletildi. Jandarma ekipleri, Balıkesir\'e giriş-çıkış yapan yabancı plakalı tüm araçları tek tek incelemeye aldı. Emniyet Müdürlüğü\'nde de kayıp çocuk olayıyla ilgili özel bir ekip oluşturuldu. Kayıp ilanından 44 gün sonra kuzenler Büşra Karabacak ve Tuğçe Yıldırım\'ın cesetleri, köye 8 kilometre uzaklıktaki Çamurlu köyü civarında bulundu.
SÜPHELİLER GÖZALTINA ALINIP, BIRAKILMIŞTI
Olayla ilgili daha önce de gözaltına alınan Seyhan Y. ve kardeşi Ayhan Y.’den alınan ve öldürülen Büşra Karabacak ile kuzeni Tuğçe Yıldırım’ın tırnakları arasında bulunan doku örnekleri, olayın ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yapılan DNA testi ile karşılaştırlaştırıldı. Adli Tıp’tan gelen raporda, doku örneklerinin Seyhan Y. ve Ayhan Y.’ye ait olmadığı, onların soyundan bir veya iki erkeğe ait olduğu belirtildi. İki şüpheli bu raporun ardından serbest bırakıldı. Ancak Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı\'nın görevlendirdiği Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ersi Kalfaoğlu\'nun 11,5 yıl önce alınan doku örneklerinin günümüz teknolojisi ile yeniden incelenmesi sonucu Seyhan Y. ve Ayhan Y.’ye ait olduğu belirlendi. Bunun üzerine Seyhan Y., kardeşi Ayhan Y. ve eşi Yeliz E.Y. tutuklanarak cezaevine konuldu. Sanıklar 30 gün cezaevinde kalmalarının ardından Adli Tıp Raporu\'yla yapılan itiraz sonrası serbest bırakıldı. 
DURUŞMA ERTELENDİ
Büşra Karabacak ve aynı yaştaki kuzeni Tuğçe Yıldırım’ın ölü bulunması ile ilgili dava, Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Kasten adam öldürme, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve çocuğu kasten öldürme suçlamasıyla bugün görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Seyhan Y., kardeşi Ayhan Y. ve eşi Yeliz E.Y, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla Bergama Adliyesi\'nden katıldı. Seyhan Y. ile Yeliz Y.\'nin avukatları duruşmada hazır bulunmadığı için ifadeleri alınamadı. Mahkemede sanıklardan sadece Ayhan Y.\'nin ifadesini alırken, tanıkların dinlenmesi için duruşma 28 Şubat 2019 tarihine erteledi. 
‘ADLİ TIP DEĞERLENDİRME HATASINDA BULUNDU’
12 yıldır davanın elde maddi delil olmadığı için açılamadığını söyleyen avukat İbrahim Erenci, “Yani delilden kastımız şu; DNA profilleri vardı. Ancak Adli Tıp Kurumu bize erkek soy bağını gösteren kromozom tamam örtüşüyor, Seyhan Y., Ayhan Y. tamam diyor. Ama kimliklendirmeye gidildiğinde loguslar uyuşmuyor diyordu. Yani bu şahısların erkek soy bağı içinden olan birileri bu suçu işlemiştir, bunlar değil diyordu. Oysaki değerlendirme hatasının şurada olduğunu görüyoruz; Tuğçe ve Büşra’nın DNA’ları Adli Tıp literatüründe ifade biçiminde birbirlerinin üzerine aktığı söyleniyor. Bunlar ayıklanmamış, ayıklanmadığı için de bir tülbentin üzerinden gerçeğe bakmaya çalışmışlar, net görememişler. Değerlendirme hatası bu noktadadır. Yani bir kan örneği, DNA örneği alınmamıştır. Yapılan hatalı değerlendirme neticesinde bu şahıslar bugüne kadar ellerini kollarını sallayarak gezdikleri gibi, tutuklandıktan sonra da 5’inci İhtisas Dairesi’nin ‘bizim raporumuz doğrudur’ şeklindeki beyanı salıverilmelerine neden olmuştur. Biz bu çelişkinin de giderilmesi için yine Adli Tıp Kurumu’na başvurduk. Adli Tıp İhtisas Kurulu ki bunun üstünde daha bir şey yok. Adli Tıp İhtisas Kurulu da bize verdiğimiz ilk rapor doğrudur” dedi.
\'ADLİ TIP\'A GÜVENEMEYECEĞİZ DE KİME GÜVENECEĞİZ\'
Tuğçe’nin annesi Ayşe Yıldırım da yaptığı açıklamada, \"Bunların verdiği rapora en başından beri ben inanmadım. Çünkü katil yok, DNA testi çocuklarda çıkıyor, doku var ama katil yok. İkincisi çocuğun birinin ölüm nedenini veremiyor. Nasıl veremez? Biz Adli Tıp’a güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz. Vermediği için ben bunların verdiği rapora zaten inanmadım, yine de inanmıyorum” diye konuştu.
Adliye önündeki basın açıklamasına Büşra’nın annesi Hanife ve babası Mustafa Karabacak, Tuğçe’nin annesi Ayşe Yıldırım ve babası Yüksel Yıldırım ile akrabaları katıldı.
FOTOĞRAFLI

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir