Yaşam

'Ölmeden önce köyümü göreyim'

Lozan Antlaşması kapsamında 1924 yılında Yunanistan'dan Türkiye'ye göç eden Refika Kaman (96), ölmeden önce doğduğu köyü görmek istiyor.

15 Ağustos 2010 03:00

T24- Lozan Antlaşması kapsamında 1924 yılında Yunanistan'dan Türkiye'ye göç eden Refika Kaman (96), doğduğu köyü ölmeden önce son kez görebilmenin hayalini kuruyor.


Kayseri'nin Özvatan ilçesinde yaşayan evinde, kızları Nermin ve Nevim Kaman ile birlikte yaşayan 8 çocuk, 24 torun sahibi Refika Kaman, 86 yıl önce Yunanistan'daki köyünden göç ettiği günü ilerlemiş yaşına rağmen hala dün gibi hatırlıyor.


Balkanlar'daki Türkler ile Türkiye'deki Rumlar'ın değişimini öngören Lozan Antlaşması çerçevesinde, 1924 yılında akrabalarıyla birlikte doğduğu topraklardan ayrılmak zorunda kalan Kaman, mübadele günlerini şöyle anlattı:


“Göç yolculuğuna başladığımızda 10 yaşındaydım. Yunan askerleri köyümüze gelerek Türkiye'ye gideceğimizi söyledi. At, katır ve eşek sırtında taşıyabileceğimiz kadar eşyaları yanımıza alıp, yola koyulduk. Günler süren yolculuğun ardından Selanik'e ulaştık ve limanda vapura bindirildik. Vapur yolculuğu sırasında bazı yaşlılar hayatını kaybetti. Benim de dedem vefat etti. Üzerini bir örtüyle kapatıp, birkaç gün öldüğünü gizledik. Gemideki görevliler durumu fark edince, dedemin cenazesini denize atmak zorunda kaldık.


Aylar süren çileli bir yolculuğun ardından vapur, Mersin'de limana demirledi. Daha sonra Kayseri'ye geldik ve o zamanki adı Çukur olan Özvatan ilçesine ulaştık. Eski bir Rum yerleşim merkezi olan Çukur'da devlet bize Rumlar'ın boşalttığı evler ile ekmemiz için de toprak verdi.”


“Doğduğum köyün özlemini çekiyorum”

Bugün Yunanistan'ın batısında, Arnavutluk sınırında bulunan ve eski adı “Shag” bugünkü adı “Komninades” olan köyünü ölmeden önce son bir kez görmeyi arzulayan Refika Kaman, şunları söyledi:


“96 yaşına geldim. Sağlık sorunlarım nedeniyle bazı ihtiyaçlarımı kızlarımın yardımıyla gideriyorum. Daha ne kadar yaşarım bilmiyorum. Doğduğum köyü ölmeden önce son kez görebilmenin özlemini çekiyorum. Bazı akrabalarım Shag'a gitti. Orada çekilen fotoğraflara baktım. Köy çok değişmiş ama köyün ortasından geçen dereyi hatırladım. Dünya gözüyle köyümü bir kez daha görmek istiyorum ancak sağlığım buna el vermez diye düşünüyorum.”