Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Arslan, Olimpik sporcuların 8 yılda bir yetiştiğini söyleyerek olimpiyatlarda kazanılan 1 madalyanın 258 milyon liraya denk olduğunu söyledi. Türkiye Olimpiyat Federasyonu'nun 8 yılda 2 milyar 66 milyon lira harcadığını da aktaran Arslan, "Bu rakamın sadece yüzde 2'si eğitime, yüzde 5'i altyapıya harcanmış. Yüzde 93'ü mü? Onu hiç sormayın yeme, içme ve ulaşım giderlerine" ifadesini kullandı.
Mehmet Arslan'ın 1 madalya 258 milyon tl başlığıyla yayımlanan yazısı ( 23.08.2016) şöyle:
Bir sporcu 8 yılda yetişiyor. Türkiye, bu sekiz yılda federasyonlara ortalama 2 milyar 66 milyon Tl aktardı. Ama bu rakamın sadece yüzde 2'si eğitime, yüzde 5'i altyapıya harcanmış. Yüzde 93'ü mü? Onu hiç sormayın yeme, içme ve ulaşım giderlerine..
RİO 2016 Olimpiyat Oyunları geride kaldı. Türkiye 1 altın 3 gümüş, 4 bronz madalya ile 2016 Rio Olimpiyatları’nı geride bıraktı. Ve madalya sıralamasında 41. sırada yer aldı.Toplam 8 madalya. Bu bir başarı mı yoksa hayal kırıklığı mı?Bu nereden baktığımıza bağlı.
Topladığımız madalyalarla neredeyse 2008 Pekin ve 2012 Londra Oyunları’nın toplamına ulaştık. Kaldı ki bu kez 21 branş ve 105 sporcu ile temsil edildik. Bu açıdan bir başarıdan söz etmek mümkün.Ama bir de madalyonun öteki yüzü var.
Dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında yerini alan Türkiye niye aynı başarıyı olimpiyatlarda gösteremiyor ve ilk 20’ye giremiyor.Bu yazıda hem o soruya yanıt vereceğiz, hem de Spor Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı çözüm yollarını anlatacağız
Olimpik sporcular 8 yılda yetiştiriliyor
Yandaki tabloda devletin olimpik branşlardaki federasyonlara ödediği yıllık rakamları görebilirsiniz.Not düşelim; olimpiyat yılı olduğu gerekçesiyle 2016 bütçesi biraz yüksek tutulmuş.◊ Toplam 258 milyon 300 bin TL ödeme yapılmış 2016 yılında.Bu rakamı lütfen aklınızda tutun. Şimdi başka bir noktanın altını çizelim.◊ Bir olimpiyat sporcusu ortalama 8 yılda yetişiyor.8 yıl boyunca emek sarf etmeniz gerekiyor. Bu 8 yıl ile 258 milyon 300 bin TL’yi çarparsanız, Türkiye’nin olimpiyatlar için harcadığı rakamı bulursunuz.
Yanlış anlamayın, federasyonlara ödenen bu rakamlara tesis yatırımı dahil değil.Onu daha sonra anlatacağım.8 X 258.300.000 = 2 milyar 66 milyon 400 bin TL ediyor. Rio’da kaç madalya kazanmıştık?1 altın, 3 gümüş, 4 bronz. Yani 8 madalya.2 milyar 66 milyon 400 bin TL’yi, 8’e bölersek 258 Milyon 300 bin rakamı çıkar.Yani Türkiye Rio’da bir madalya için tam 258 Milyon 300 bin TL harcamış...
Bu sene federasyon bütçeleri yükseldi
Olimpiyat yılı olduğu için bu sene federasyonlara yapılan ödemeler biraz daha yüksekti.Bu bakımdan geçtiğimiz 7 yılın rakamlarını da göz önüne almamız gerekiyor.Ama o rakamlara ne yazık ki ulaşamadım.Ama neresinden bakarsanız bakın, ortaya çıkan rakam çok büyük.Devlet baba ne yapıyor?Federasyonlara bu bütçeleri aktarıp, olimpiyatlara hazırlanmalarını, sporcu yetiştirmelerini istiyor. Ama olmuyor.
Nüfusa oranla iç karartıcı
Neden olmadığına ve nasıl olacağına da geleceğim ama şimdi başka bir rakama bakalım. İnternetten bulduğum son bilgilere göre Türkiye’nin nüfusu 78 milyon 100 bine ulaşmış.◊ Rio’da aldığımız 8 madalyayı hesaplarsak Türkiye’de 9 milyon 762 bin 500 kişiden biri bir olimpiyat madalyası kazanabiliyor.Gelin diğer ülkelerin rakamlarına bakalım:
Çarpıcı değil mi?
Spora yaygınlaştıramadığımızın en belirgin tablosu işte bu.
Olimpik sporcu sayısı içler acısı
Bitmedi... Tablodaki sporcu sayılarına baktınız mı? Türkiye’de faal sporcu sayısı 3.5 milyona ulaşmışken, futbol hariç olimpik sporlarda bu rakam 296 bin 115. Bu sayı kelimenin tam anlamıyla içler açısı. Nüfusumuzun 0.9’una tekabül ediyor sayı.◊ Sporda gelişmiş ülkelerde bu yüzde 3 ile 6.5 arasında.Dünya ortalaması ise yüzde 2 ile 3 arasında. Sözün özü, spor yapmıyoruz. Nüfusumuza göre yok denecek kadar faal sporcumuz var.Daha da önemlisi bu branşlarda sporcu yetiştiremiyoruz. Sporcularımıza en büyük eksiğiniz nedir diye sorduğumuzda boksörler, güreşçiler hep bir ağızdan yanıt veriyor:
Antrenman partneri bile bulmakta zorlanıyoruz.Oysa pek çok ülke bir sporcu havuzundan oyuncu seçip geliyor oyunlara.Biz ise sadece var olan ile.
Mehmet Arslan'ın yazısının tamamını okumak için tıklayın