Gündem

Öldürülen Afgan çocuk soruşturmasındaki tanıklar Çocuk ve Gençlik Merkezi'nden kaçmışlar!

Van Emniyet Müdürlüğü’nde polislerce dövüldükten sonra hayatını kaybeden Lütfullah Tacik’in altı arkadaşının kaçtığı ve kuzeninin bulunamadığı ortaya çıktı

04 Eylül 2014 14:00

Iğdır’dan Türkiye’ye geçmeye çalışırken 16 Mayıs'ta jandarma tarafından yapılan operasyonda yakalandıktan sonra, ülkelerine gönderilmek üzere Van Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi Geri Gönderme Merkezi'ne getirilen guruptan Afgan uyruklu Lütfullah Tacik’in, S.O. adlı polis memuru tarafından “yaşını yanlış söylediği” gerekçesiyle dövüldükten sonra hayatını kaybettiği öğrenilmişti. Olayda kamera kayıtları bulunamamış Tacik’in götürüldüğü Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin kamera kayıtları da görevli polisler tarafından tahrip edildiği iddia edilmişti.  

Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre Tacik’le sınırdan geçerken birlikte alınan ve arkadaşlarının dövülmesine tanık olan 5 çocuğun, tutuldukları Çocuk ve Gençlik Merkezi’nden kaçtıkları öğrenildi. Böylece Tacik soruşturmasında tanık kalmadı.

Saymaz’ın haberi ise şöyle;

Afganistanlı 17 yaşındaki Lütfullah Tacik'in, Van Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi'nde dövülerek öldürülmesine ilişkin soruşturmada, dayağın birinci elden tanığı durumundaki Tacik'in altı arkadaşının 'kaçtığı' ve kuzeninin de 'bulunamadığı' ortaya çıktı. Böylece Tacik soruşturmasındaki tüm tanıklar ortadan kaybolmuş oldu.

Lütfullah Tacik davasının avukatı Mahmut Kaçan’ın verdiği bilgiye göre; polis merkezinde dövülerek öldürülen Lütfullah Tacik’le birlikte sınırda yakalanarak arkadaşlarının dövülmesine tanık olan, tamamı 18 yaşından küçük M.R., A.R., H.A., S.H. ve M.N. adlı çocuklardan üçünün Temmuz ayı başında, ikisinin de geçen hafta; tutuldukları Çocuk ve Gençlik Merkezi’nden ‘kaçtıkları’ ileri sürüldü. Avukat Kaçan, Van Emniyeti Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan ve yaşı 18’den büyük olan Vahit Peyvendi’den de haber alamadığını belirterek, “Sınır dışı edildiğini düşünüyorum” dedi. Kaçan, Tacik’in kuzeni Sayadat Tacik’in ise temmuz ayı başında serbest bırakıldığı ve şu an nerede bulunduğunun bilinmediği yönünde bilgi aldığını kaydediyor. Kaçan, Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun çocukları ziyaret etmesinden hemen önce tanık çocukların ‘ortadan kaybedildiğini’ kaydederek, şöyle diyor:

“Çok şüpheli bir durum var. Defalarca savcılığa başvurduk ve yazılı olarak talepte bulunduk. ‘Bu çocuklar olayın tanığıdırlar ve korunma altına alınsın’ dedik. ‘Sığınma talepleri kabul edilsin’ dedik. İnsan hakları örgütleri de talepte bulundu fakat hiçbir cevap verilmedi. Anladığımız kadarıyla, organize bir iştir bu. Bu çocukları, yargılama sürecinden kaçırmak ya da soruşturmadan çıkarmak amaçlı sistematik bir girişim olduğunu düşünüyorum.”

Defalarca savcılığa başvurarak, tanıkların korunma altına alınıp sığınma başvurularının kabulünü talep eden Avukat Mahmut Kaçan, “Anladığımız kadarıyla, organize bir iştir bu. Belli ki çocukların soruşturmadan çıkarılması yönünde sistematik bir girişimdir” dedi.

 

Çocuklar polisi teşhis etmişti

 

‘Kaçtığı’ iddia edilen Tacik’in arkadaşları, savcılıkta arkadaşlarının polis S.O. tarafından darp edildiğini söylemişti. Vahit Peyvendi, ifadesinde, “Yabancılar Şubesi’nde beklerken Tacik orada bulunan polis memuruyla konuşmaya başladı. Bir anda polis, Lütfullah’a tokat attı. Arkadaşım yanımıza geldi. Polisin kendisine neden vurduğunu sorduk. Polisin ‘Yaşın kaç’ diye sorduğunu, 17 yaşında olduğunu söylemesi üzerine tokat attığını söyledi. Lütfullah iki üç dakika sonra ‘Başım ağrıyor’ dedi. Yaklaşık bir saat sonra polisler bizi hastaneye götürdü. Hastaneye giderken durumu kötüleşti. Ağzından ve burnundan su gelmeye başladı. Uyuklayıp bir anda uyanıyor gibiydi. Hastaneye geldiğimizde Lütfullah’ı sedyeyle aldılar. Biz kan tahlilleri vermek için ayrıldık. Bir daha Lütfullah’ı görmedim” dedi. Diğer altı çocuk da aynı ifadeyi verdi. Çocuklar aynı gün polis S.O.’yu teşhis etti.

 

Skandallar dizisi

 

Aslında Lütfullah Tacik soruşturmasında başında bu yana skandallar dizisi yaşandı. Emniyet’te sadece olay yerine bakan güvenlik kamerasının ‘arızalı olduğu ve görüntü kaydetmediği’ saptanmıştı. Ayrıca Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ait kamera kayıtlarının, görevli üç polis tarafından tahrif edildiği açığa çıkmıştı. Yine Tacik’in altı arkadaşının ilk ifadesi, şüpheli polis S.O.’nun çalıştığı Yabancılar Şubesi’nde alınmıştı. El yazısıyla alınan bu ifadede çocuklara, “Darp görmedik” dedirtilmişti. Son olarak, soruşturma dosyasının bir örneği, ifadesi bile alınmadan şüpheli polise verilmişti.