T24- Yangında hayatını kaybeden Sevdin Özen ile Çetin Coşkun’un öldükleri gün olan 11 Mart 2012 Pazar günü sigorta kaydının yapıldığı belirlendi. Sağlık Komisyonu üyesi CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in, “11 kişinin hepsi sigortalı” dediğini anımsatarak, “Böyle mi sigortalanmışlar? Öldükleri gün pazar. SGK’yı pazar günü açtırıp sigortalamışlar. Kendi açıklarını kapatmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberinde, Öğüt’ün açıkladığı SGK belgelerine göre, Van Özalp doğumlu Sevdin Özen (28) ile, Sivas doğumlu Çetin Coşkun’un (42) sigorta kayıtları öldükleri gün yapılmış gözüküyor. Özen’in kayıt belgesinde, hizmet akdi 4/A’dan gösterilirken, “sigortalının işe başladığı tarih ise 11.03.2012” şeklinde ifade ediliyor. İkinci belgede ise 1970 Sivas doğumlu Çetin Coşkun’un kadrosu da 4/A yapılmış gözüküyor. Özen gibi, Çetin de yaşamını yitirdiği pazar günü 11.03.2012’de sigortalı yapılmış.
'Vicdana sığmaz’
Öğüt, yanarak can veren Özen ve Coşkun’un öldükleri gün sigortalanmaları konusunda, “Hakikaten yangından mal kaçırmışlar. Kendi açıklarını kapatmak için insanların yanarak can verdiği gün sigorta işlemi yapmışlar. Bu kaza değil cinayet, İnsanların çaresizliklerinden yoksulluklarından yararlanarak yapılan bu işlemler vicdana sığmaz. Sigortasız çalıştır, başına iş gelince sigortalı göster. Dünyanın neresinde var bu? Hangi vicdan bunu kabul eder?” diye konuştu.
Erdoğan: Sorumlular mutlaka hesap verecek
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Yoksulun, garibanın, işçinin, emekçinin, alınteriyle geçinen insanın hayatı hiç ama hiç ucuz değildir. Milyarlarca liralık yatırımlar yapanlarınalınteriyle geçinen işçilerin güvenliğini bu kadar hiçe saymasını, onların hayatlarını bu kadar ucuz, değersiz görmelerini asla kabul etmeyiz, edemeyiz. Yetim kalan çocukların, dul kalan hanımların, ay sonu üç kuruş harçlık bekleyen yavruların ahını yerde bırakmayız.
Topbaş: Çadırlarda insanlar barındırılmaz
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş: Her şeyden önce çok üzücü bir olay. Hele bir tanesi yeni nişanlanan ve üç-beş kuruş para kazanıp, biriktirip düğün hazırlığında olan bir insan. Artık Türkiye ve İstanbul herhangi bir üçüncü dünya ülkesi gibi değil. Çadırlarda, derme çatma barakalarda insanlar barındırılmaz. Fakat işin gerçeği şantiyelerde bu şekilde barınma ile ilgili bir yönetmelik yok. Bunun yasaya bağlanması gerekir.”
