MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, kanser tedavisi gören eşi Prof. Dr. Tuba Vural için “Akşamları dışarı çıkmayı sevmezdim, bir an önce eve gideyim isterdim. ‘Tuba bir çay koy’ derdim. Ama o şu anda yok... Epey uzunca bir süredir eve sadece yatmaya gidiyoruz. Evin sahibesini bekliyoruz” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın sakal bırakması için kimileri yeni imaj zannetti, kimileri siyasi bir tepki... Habertürk Gazetesi'nden Kübra Par'a konuşan Oktay Vural ise şunları söyledi:
Oktay Bey, bıraktığınız o sakalların altında derin bir hüzün mü yatıyor?
Dışı seni içi beni yakar... İmaj olsun diye bırakmadım. Zorlu bir süreç geçiriyorum. Kişisel bakım yapmaya, her gün tıraş olmaya fırsatım olmadı. İlgi odağınız farklı. Darmadağınık olmaktansa sakal bırakayım dedim.
Tuba Hanım daha önce meme kanseri geçirmişti. Ne oldu da durumu tekrar kötüleşti?
İlk kez 2011 seçimleri öncesinde rahatsızlandı. O kemoterapi görürken ben seçim kampanyası için çalışıyordum. Tuba Hanım çok güçlü bir kadındır. “Mücadelene devam edeceksin” diyordu. Hastalığını grip, nezle gibi görüyordu. Tabii hastalıkların bir seyri var. Belli bir safhadan sonra başka türlü tebarüz ediyor, elinizde değil... Her şey iyi gidiyor derken böyle gelişti...
Meme kanserini atlattı derken metastaz mı yaptı?
Evet, nedenini bilmediğimiz bir şekilde tekrar nüksetti. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra büyük oğlum askere gitti. Tuba Hanım o günlerde de sıkıntılı bir dönem yaşıyordu. Birlikte Kastamonu’ya gidip onu birliğine teslim ettik. Sonra süreç daha kötüleşti maalesef. Oğlumuzun yemin törenine gidemedik. Şimdi tedavisi devam ediyor. Allah’a şükür...
Göğüslerini almışlar mıydı?
Tabii tabii, operasyonlar yapıldı. Kanserle mücadele konusunda çok kararlıydı. O kadar güçlüydü ki başka hastalara tavsiyelerde bulunur, tecrübelerini iletirdi. Şifayı veren Cenab-ı Allah. İlaçlar, doktorlar vesile oluyor. “Kanseri yendim” derken bir bakıyorsun yeniden tecelli ediyor.
Birlikte neler yaptınız? Ona nasıl destek oldunuz?
Yurtdışında çok farklı bir ortama gidiyorsunuz. Klinik ortamı... Başka hastalar var, onlarla sohbet ederek enerji verip almaya çalıştık. Çok detayına giremiyorum... Belli zorluklarla sürdürdüğümüz bir dönem oldu. Bayram öncesi Türkiye’ye geldik. Birlikte oğlanın yanına Sivas’a gideceğiz dedik ama gidemedik... Bekliyoruz açıkçası... Çok ehil bir hastanedeyiz. Her saat buradayız. Güç vermeye çalışıyoruz.
Gece yanında kalıyor musunuz?
Şu anda ilaç aldığı dönem, enfeksiyona açık olduğu için yanında kalamıyoruz. Hastabakıcı ilgileniyor.
Hastane ortamı sizi nasıl etkiledi?
Sabahtan akşama buradayız, o kadar çok insan manzarasıyla karşılaştık ki. İnanılmaz hikâyeler var. Son koyununu satıp oğlunu getirenler, hastane bahçesinde uyuyanlar, çocuğu hastalığını öğrenmesin diye uğraşanlar... Hastaların yanında kalanların da durumu kötü, desteğe ihtiyaçları var.
Evdeki rutin nasıl etkilendi?
Akşamları dışarı çıkmayı sevmezdim, bir an önce eve gideyim isterdim. “Tuba bir çay koy” derdim. Ama o şu anda yok... Epey uzunca bir süredir eve sadece yatmaya gidiyoruz. Evin sahibesini bekliyoruz...