Politika

OKTAY EKŞİ CHP'YE KATILDI TBMM (A.A)

11 Ocak 2011 17:48

-OKTAY EKŞİ CHP'YE KATILDI TBMM (A.A) - 11.01.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Kayseri olayını kapattılar çünkü orada şeytan üçgeni vardı. Elazığ'da o şeytan üçgenini kuramadılar'' diyerek, bu dosyayı açmak için sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında CHP'ye katılan gazeteci Oktay Ekşi'ye rozetini taktı.  Ekşi, yaptığı konuşmada, uzun bir gazetecilik yaşamından sonra CHP'de bulunmaktan onur duyduğunu dile getirerek, ''Bu dakikadan itibaren, milletine çok büyük hizmetler veren bu büyük partiye katılıyorum'' dedi.  CHP üyeliğinin, bir vatandaşın taşıyabileceği en büyük şeref payelerinden biri olduğunu belirten Ekşi, CHP'li olmanın, Atatürk'ün izinden ve gösterdiği hedeflerden ayrılmamak anlamına geldiğini söyledi. Ekşi, CHP'li olmanın, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin ebediyen yaşaması idealine kendini adamak, 'bağımsızlık benim karakterimdir' diyebilmek, çağdaş uygarlıkla bütünleşmek, demokrasiye, hukuka bağlı olmak, her türlü yolsuzluğa karşı mücadele etmeye söz vermek'' olduğunu vurgulayarak, ''CHP'li olmak, bu değerleri yaşama geçirecek olan CHP'yi iktidara getirmek için var gücüyle çalışmak demektir. Bu sözü vererek aranıza katıldım'' dedi. Kılıçdaroğlu da Ekşi'nin, ''bir kalem ustası, bir medya duayeni olduğunu, kalemini satmadığını, bağımsız kullandığını, yeri geldiğinde CHP'yi de eleştirdiğini, doğruları söylemekten çekinmediğini'' ifade ederek, Ekşi'nin partiye katılmasından mutluluk ve onur duyduğunu vurguladı. Ekşi'nin, CHP'li olmanın ne olduğunu çok güzel anlattığını belirten Kılıçdaroğlu, Ekşi'nin kaleminin, AK Parti iktidarıyla ''askıya alındığını'' savundu. Kılıçdaroğlu, ''Burada yazacak, söyleyeceksiniz, burada özgür ve bağımsızsınız'' diye konuştu. Oktay Ekşi, grubun ardından gazetecilerin sorusu üzerine, siyasi kimliği gerektirdiği anda Basın Konseyi Başkanlığından istifa edeceğini belirerek, ''Şu anda gerektirmiyor'' dedi. Bu arada, Basın Konseyinden yapılan açıklamada, Ekşi'nin bugünkü grup toplantısında partiye katılacağına yer verilerek, ''Oktay Ekşi siyasi kimliğinin gerektirdiği anda Basın Konseyi Başkanlığını bırakacağını ifade etmiştir'' denildi.  -''KAYBETTİĞİNİZ HAKLARI VERECEĞİZ''- Kılıçdaroğlu, dün ''Çalışan Gazeteciler Günü'' olduğunu anımsatarak, yüzlerce gazetecinin çalışmadığını, işsiz olduğunu, bir çok mağduriyet yaşadığını anlattı.  Hükümetin, gazetecilerin yasalardan kaynaklı yıpranma hakkını elinden aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Halkın iktidarında o kaybettiğiniz hakları fazlasıyla vereceğiz. Hiç endişeniz olmasın'' dedi.  Kılıçdaroğlu, eğitim uçuşu sırasında helikopterin düşmesi sonucu 5 subayın yaşamını yitirdiğini de anımsatarak, ailelerine ve orduya başsağlığı diledi. Kılıçdaroğlu, ayrıca vefat eden ''Kıvırcık Ali'' lakaplı sanatçı Ali Özütemiz'e de Allah'tan rahmet diledi. Hafta sonu yaptığı temaslar hakkında bilgi veren Kılıçdaroğlu, Kuşadası'nda Romanların toplantısına katıldığını belirtti. Kılıçdaroğlu, Romanların çok şey istemediğini, kendi yerlerinde insan gibi yaşamak, çocuklarını okutmak, nüfus cüzdanı sahibi olmak, oy kullanmak, seçmek ve seçilmek istediğini dile getirerek, bunların çoğu zaman görmezden gelindiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, ''Roman açılımı'' denilerek, Romanların, oturdukları Sultan Mahallesi'nden çıkarıldığını, milyarlık rantların birilerine peşkeş çekildiğini söyledi. Grup toplantısını muhtarların da izlediğine işaret eden Kılıçdaroğlu, muhtarlıkların, demokrasinin, en saf, duru yaşandığı alanlar olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, muhtarların, bulundukları bölgede sorun çözen konumunda olmak istediklerini belirterek, halkın iktidarında muhtarların sosyal güvenlik primlerini devletin ödeyeceğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, muhtarlardan, ortak ses çıkarmasını isteyerek, ''53 bin muhtarımız, 'Bizim sorunumuzu hangi iktidar ele alıyor ve sorunun çözümünü anlatıyor' diye düşünsün. Kim anlatıyor ve sorununuzu çözüyorsa onun yanında olun. Olun ki demokrasinin güçlenmesine sizler de katkı verin'' diye seslendi. -''BİR KÖŞEYE YAZIN''- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, her yerde ''Türkiye'nin nasıl büyüdüğünü, borsanın nasıl patladığını, ihracatın nasıl arttığını'' anlattığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Onu dinleyenler, ülkede hiçbir sorun yok, Türkiye büyüyor diye düşünür. Sorunlar bazen o kadar acı ki devletin kurumları bile gizleyemiyor. TÜİK'in, yoksulluk araştırması yayımlandı. 2008'den 2009'a 818 bin yoksul sayısı artı. Hani pırıl pırıl parlayan vazo var ya, cilaları döküldüğünde gerçeği görünen, işte o vazo kırıldı. TÜİK rakamlarına göre, 2008'de 11 milyon 900 bin olan yoksul sayısı, 2009'da 12 milyon 700 bine çıktı. Sayın Başbakan, buna nasıl yanıt verecek?  Türkiye büyüyor, kalkınıyor, kişi başına gelir 10 bin dolarları buluyordu. Nasıl oluyor da yoksul sayısı 818 bin kişi artıyor? AKP yöneticilerinin de bunu düşünmesi lazım. Siz hiçbir AKP yöneticisinin, 'seçimlere giriyorum', 'il, ilçe başkanı oldum, cebimden harcamalar oldu, yoksullaştım' dediğini duydunuz mu? Hepsi köşeyi döndü, fatura halka, yoksullara çıktı. 818 bin yoksul sayısı; AKP'nin, onun izlediği ekonomi politikasının yarattığı tablodur. Bunlar sadece kendilerini, yandaşlarını düşünüyor, halkı düşündükleri yok. Bunların amacı yoksulluğu önlemek değil. 12 milyonluk kitleyi, biraz daha büyütüp, yoksulluğu yönetmek, çünkü yoksulluk kurumsallaştı. Yoksulluk kurumsallaşırsa, yoksulluğu giderecek reçete üretemezsiniz.  Yoksul kardeşlerime, yoksulluğu iliklerine kadar hissedenlere sesleniyorum; sizi bu hale getiren, 8 yıldır bu ülkeyi yöneten AK Parti iktidarıdır. Bunu unutmayın, bir köşeye yazın ve sandığa giderken bunu düşünün.'' -''YUNANİSTAN NÜFUSU 10,5 MİLYON, YOKSUL SAYIMIZ 12 MİLYON''- Kılıçdaroğlu, yoksulluğu en ağır kadın ve çocukların yaşadığına işaret ederek, TÜİK rakamlarına göre, kırsalda 6 yaşından küçük çocukların yoksulluk oranın yüzde 48,69'a çıktığını, köylerde açlık sınırının altında 310 bin kişinin yaşadığını söyledi. Yunanistan nüfusunun 10,5 milyon, Bulgaristan'ın 7,5 milyon olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin yoksul sayısının ise 12 milyon 751 bin olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, bir sivil toplum kuruluşunun 7 ilde yaptığı yoksulluk araştırmasına ilişkin Anadolu Ajansı'ndan geçen habere işaret etti. Kılıçdaroğlu, yine 9 Ocak'ta Anadolu Ajansı'ndan geçen bir haberi örnek göstererek Konya'da, kredi kartı mağduru bir vatandaşın, tefecilere başvurarak, borçlarını ödemeye çalıştığını anlattı. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin izlediği politikalar, vatandaşı tefecilerin kucağına itiyorsa, izlenen ekonomi politikasının sorgulanması gerektiğini vurguladı. -''SANIYORLAR Kİ BU DOSYA KAPANACAK''- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bunlar 3 Y ile mücadele edeceklerini söyleyerek, iktidara geldiler. Yoksullukla mücadele; yoksul sayısı arttı. Devletin resmi kurumu TÜİK söylüyor. Birinci Y'de sınıfta kaldı. Yolsulluk sayısı; orada sayı mayı kalmadı. Elazığ'da dönen dolapları okuyoruz. 'Yolsuzluk var' diyorlar, İçişleri Bakanı, 'Hayır yok, soruşturmaya da gerek yok' diyor. Bir yürekli savcı çıkıp, yolsuzluk olduğunu ve soruşturmak istediğini söylüyor, Danıştaya başvuruyor, soruşturma izni çıkıyor. Bu bakan acaba hiç utanıyor mu sıkılıyor mu? Kayseri olayını kapattılar çünkü orada şeytan üçgeni vardı. Elazığ'da o şeytan üçgenini kuramadılar, savcı çıktı 'soruşturacağım' dedi, herkes itiraf ediyor, dönen dolapları anlatıyor.  Ayın 4'ünde Kayseri Valiliğinde oturup, müsteşarlığa atanan vali, imzalıyor, dosyayı kapatıyor. Ayın 4'ünde gelip müsteşarlık koltuğuna oturuyor, aynı 4'ünde aynı dosya, hangi hızla Ankara'ya geldiyse, dosyayı kapatıyor. İçişleri Bakanı'na soruyorum, aynı gün, sabah dosyayı onaylayan, kapatan vali, öğleden sonra müsteşarlık koltuğuna oturdu, aynı gün bu dosya Kayseri'den Ankara'ya nasıl geldi? Bu dosya, Kayseri'den postaya verilecek, evraktan çıkacak, gelip bakanlığın evrakına girecek, ilgili daireye gönderilecek, ilgili daire onay hazırlayacak, müsteşara gidecek, müsteşar bakanı görecek ve dosya kapanacak. Kayseri-Ankara hattı, 24 saat bile değil, birkaç saatte halloluyor. Bu dosyayı Kayseri'den Ankara'ya kim getirdi, birisi koltuğuna alıp mı geldi? Bir yolsuzluk dosyasını kapatmak için bu acele, telaş niye? Sanıyorlar ki bu dosya kapanacak. Bu dosyayı kapatmıyoruz, bu dosyayı açmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz.''