Muğla’nın Bodrum ilçesinde sınıf öğretmeniyken yaklaşık üç yıl önce, 29 Ekim 2016’daki Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen Engin Karataş’ın OHAL Komisyonu başvurusu, son iki yıldaki “İşimi istiyorum” eylemleri gerekçe gösterilerek reddedildi.
Bodrum meydanında yaptığı yaratıcı eylemleri sık sık basına yansıyan öğretmen Karataş, bianet’ten Ayça Söylemez’e verdiği demeçte “İşten atılmadan önce hakkımda hiç dava açılmamış, ömrümde hiç gözaltına bile alınmamıştım. İhraçtan ertesi gün den itibaren üç gün boyunca okuluma gitmiş ve ders işlemiştim” dedi.
“Dizlerim titreyerek sessizce döviz taşımaya başladım”
Karataş, eylem yapmaya nasıl başladığını da şöyle anlattı:
“Sonrasında Nuriye Gülmen ve Acun Karadağ’ı Facebook’tan takip edip etkilenmiştim. Dizlerim titreyerek okulumun önündeki bodrum belediye meydanında sessizce döviz taşımaya başladım.
“İlk kez gözaltına alınırken polisler beni gözaltı aracının arkasındaki kafesli bölüme koymak istediklerinde oraya girmek istemediğimi, arka koltukta oturacağımı söylemiştim. ‘Oraya suçlular oturtulur. Ben suçlu değilim ki’ demiştim. Girmek istemeyince polis beni ittirip zorlamıştı. Sonraları ise alıştım. Şimdi kendim giriyorum."
Karataş, OHAL Komisyonunun kararını da şöyle değerlendirdi:
“İşimi istediğim ve işini isteyenlere desteğe gittiğim için açtırdıkları davaları işten atılma sebebi yapmışlar. Üç yıldır inceleme yapan komisyon, işten atılmadan önceki döneme dair bir şey bulamamış.
“Direnişim süresince hakkımda elli civarında soruşturma ve dava açıldı kalan dört dava haricindekilerden takipsizlik ve beraat verildi.
“Beni neden işten attıkları ile ilgili hiçbir somut delil ortaya koymamışlar. Süren ve yüzde doksan beraat edeceğim davaları sıralamışlar.
“Tüm gerekçeleri açılan davalardan sonra oluşturmuşlar. Öncesinde işimi istemiyordum ki, zaten çalışıyordum…”
Engin Karataş, görevinden ihraç edilmesinin ardından, “herhangi bir yasadışı örgütle bağlantısı bulunmadığı halde kamu görevinden çıkarıldığını” beyan ederek OHAL Komisyonuna başvurmuştu.
“Devlete sadakat” yükümlülüğü hatırlatıldı
Komisyonun üç yıl sonra verdiği 7 Ekim 2019 tarihli kararı Karataş’a geçen hafta tebliğ edildi. Kararda, Karataş’a ihraç edildikten sonra yaptığı “İşimi istiyorum” eylemleriyle ilgili açılan soruşturma ve davalar sıralandı.
Bu yargı süreçlerinin ardından “devlete sadakat yükümlüğü” hatırlatıldı:
“7075 Sayılı kanunun gerekçesinde de ifade edildiği gibi demokratik bir ülkede kamuda istihdam edilen görevlilerin, Anayasa ve kanunlara sadakat ile görevlerini yapmak yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu kapsamda kamuda gerek göreve kabul gerekse görevin devamı sürecinde kişilerde devlete sadakat kriteri aranmaktadır.”
Komisyon, Karataş’ın “İşimi istiyorum” eylemlerine açılan soruşturma ve davaları gerekçe göstererek “örgütle irtibatlı olduğuna” hükmetti ve işe iade başvurusunu reddetti.