Yaşam

Öğretmene 'grev cezası' Anayasa Mahkemesi'nden döndü

Anayasa Mahkemesi, üyesi olduğu sendikanın ülke genelinde aldığı greve katılan öğretmene verilen uyarı cezasını, sendika hakkının ihlali saydı

04 Aralık 2014 10:50

Öğretmen Tayfun Cengiz, 28-29 Mart 2012 tarihlerinde, üyesi olduğu Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın (Eğitim-Sen) aldığı ülke genelinde iki gün iş bırakma eylemine katıldı. Tarsus İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ise greve katılan öğretmene, "28-29 Mart tarihlerinde mazeretsiz olarak göreve gelmediği" gerekçesiyle uyarma cezası verdi. Cengiz'in karara itirazı Mersin Valiliği tarafından reddedildi. Disiplin cezasının iptali istemiyle idare mahkemesine dava açan Cengiz'in istemi Mersin 1. İdare Mahkemesi tarafından da reddedildi. Cengiz, ilk derece mahkemesinin kararına itiraz etti ancak Adana Bölge İdare Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını onadı. Cengiz'in karar düzeltme istemi de Adana Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedildi.

Cihan Haber Ajansı'nın haberine göre, Cengiz bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi sendika hakkına müdahale nedeniyle Anayasa'nın 51. maddesinin ihlal edildiğine, sendika hakkına ilişkin hak ihlali ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ve disiplin cezasının iptaline ilişkin davanın yeniden görülmesi için kararın ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verdi.

Ayrıca kararın gerekçeli kısmında şu ifadeler dikkat çekti:

“Başvurucu Eğitim-Sen'in düzenlediği söz konusu işe gelmeme eylemine katılması nedeniyle uyarma cezası ile cezalandırılmıştır. Gerek idarenin olağan uygulamasında ve gerekse de idari yargının yerleşmiş içtihatlarında, başvuru konusu olayda olduğu gibi sendikal faaliyet çerçevesinde işe gelinmemesi halinde kişinin mazeret iznini kullandığı kabul edilmekte ve disiplin soruşturması açılmamaktadır. Ne var ki sendika üyelerinin sendikal faaliyet kapsamında işe gelmemeleri halinde mazeret izinli sayılacakları yönündeki yerleşik hale gelen idari yargı içtihatlarına rağmen, idarenin ve yargının bir bütün olarak yeknesak hareket etmesini sağlayacak mevzuat düzenlemeleri bulunmamaktadır. Bu sebeple mevcut başvurudaki gibi durumlarda sendika hakkını kullanan kişilerin disiplin soruşturması tehdidi altında kaldıklarını not etmek gerekir."

Verilen cezanın ne kadar hafif de olsa başvurucu gibi sendikaya üye kişileri, çıkarlarını savunmak amacıyla yapılan meşru grev ve eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir niteliğe sahip olduğu belirtilen açıklamada; "Açıklanan nedenlerle her ne kadar hafif bir ceza olsa da şikayet edilen uyarma cezasının 'toplumsal bir ihtiyaç baskısına' tekabül etmemesi nedeniyle "demokratik toplumda gerekli olmadığı' sonucuna varılmıştır. Bu sebeple başvurucunun Anayasa'nın 51. Maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir" denildi.