Gündem

“Oğlumun işitme kaybı var ve giyimi marjinal, ya onu da canlı bomba sanıp vururlarsa?”

Sivas'ta bir baba oğlunun bir kazaya kurban gitmemesi için İçişleri Bakanlığı'na dilekçe verdi

03 Şubat 2016 09:33

İstanbul’da bir ihbar üzerine, çantasından kablo sarkan gencin dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafından vurulması; oğlu işitme cihazı kullanan Divriği Kültür Derneği Başkanı Cafer Yıldız’ı harekete geçirdi. İçişleri Bakanlığı’na dilekçeyle başvuran Yıldız, üniversitede okuyan 22 yaşındaki oğlunun sesleri duymakta zorlandığını, giyim tarzı olarak da bazı kişilerin ‘marjinal’ diye görebileceğini belirterek, “Oğlumun Dolmabahçe’deki gibi bir olaya, makul şüpheli olarak adledilerek maruz kalmasından derin kaygı duyuyorum. Bakanlığınızın, bu kaygılarımı dikkate akan noktadan bu tür vahim sonuçların yaşanmaması için bir önleyici mekanizması olup olmadığını öğrenmek istiyorum” dedi. Yıldız’ın dilekçesi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yönlendirildi.    

Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, Yıldız, İçişleri Bakanlığı’na yaptığı başvuruda, 30 Ocak’ta İstanbul Dolmabahçe’de çantasından kablo sarktığı ihbarı üzerine bir kişinin dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle kalçasından vurularak etkisiz hale getirildiğini, çantasının fünyeyle patlatıldığını ve çantada bomba olmadığının anlaşıldığını kaydetti. Yıldız, dilekçede, “Şahıs yaralandı. Ölebilirdi de. Bu olay nedeniyle kendi adıma derin bir kaygı yaşadım ve hala da bu kaygıyı yaşıyorum” dedi. Üniversitede okuyan 22 yaşındaki oğlunun işitme kaybı bulunduğunu ve işitme cihazı kullandığını anlatan Yıldız, dilekçesinde, şunları kaydetti:

“Oğlum sakin ortamlarda dahi arkasından gelen sesleri duymakta güçlük çekiyor. Görüntü olarak ve giyim tarzı olarak bazı çevrelerin marjinal görebileceği tarzda. Oğlumun Dolmabahçe’deki gibi bir olaya veya daha kötüsüne makul şüpheli olarak addedilerek maruz kalmasından derin kaygı duyuyorum. Aynı kaygıyı kulağında kulaklıkla müzik dinleyerek yürüyen, şehrin stresi ve karmaşasından dolayı kendisine yapılan bir uyarıyı duymayan her insan için hissediyorum. Bakanlığınızın, bu kaygılarımı dikkate akan noktadan bu tür vahim sonuçların yaşanmaması için bir önleyici mekanizması olup olmadığını öğrenmek istiyorum. Eğer yoksa da kaygılarımı dikkate alan bir noktadan bir önlem mekanizmasının geliştirilmesini talep ediyorum.”

Bakanlık tarafından verilen yanıtta, dilekçenin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yönlendirildiği belirtildi.