Yaşam

Oğlum, 'babam nerede' diye soruyor

6 çocuk annesi Güzel Şimşek, duruşmayı yetim kalan 3 çocuğuyla izledi.

19 Şubat 2010 02:00

T24 - 6 çocuk annesi Güzel Şimşek, duruşmayı yetim kalan 3 çocuğuyla izledi. Şimşek, “Oğlum ‘Babam nerede’ diye soruyor. Verecek bir cevap bulamıyorum. 6 çocukla bir başıma kaldım” dedi.

Zeytinburnu’nun Davutpaşa semtinde 2 yıl önce bir iş merkezinde meydana gelen ve 21 kişinin ölümü, 116 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan patlamayla ilgili olarak açılan davanın görülmesine dün başlandı. Ancak, birçok kurumun sorumluluğu olmasına rağmen, sadece Zeytinburnu Belediyesi görevlilerinin yargı karşısına çıkarılması, ölenlerin yakınlarını isyan ettirdi.
Milliyet gazetesinde yer alan habere göre, eşi Lezgi Şimşek’i patlamada kaybeden 6 çocuk annesi Güzel Şimşek, duruşmayı yetim kalan 3 çocuğuyla izledi. Güzel Şimşek, “Adalete güveniyoruz. Oğlum bazı zamanlarda, ‘Babam nerede’ diye soruyor. Verecek bir cevap bulamıyorum. 6 çocuğumla bir başıma kaldım” diye konuştu. Güzel Şimşek’in çocukları adliye bahçesindeki itfaiye yangın musluğu üzerine çıkarak oyun oynadı.

Davutpaşa’da 31 Ocak 2008 tarihinde maytap atölyesinde meydana gelen patlamada ölenlerin yakınları ve yaralananlar sorumluların hesap vermesi için mücadeleye başladı. Bilirkişi raporunda, patlamada ölen ruhsatsız işyerinin sahibi Selçuk Başlar’ın yanı sıra Zeytinburnu Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İSKİ, Boğaziçi Elektrik (BEDAŞ) ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın da sorumluluğu olduğu bildirildi.


Belediye memurları dışında izin verilmedi

Savcı, memur şüpheliler hakkında soruşturma için Zeytinburnu Kaymakamlığı ve İstanbul Valiliği’ne başvurdu. Ancak, savcıya soruşturma izni verilmedi. Savcı da, karara itiraz etti ve şu ana kadar İdare Mahkemesi’nde sadece Zeytinburnu Belediyesi’nden memurların yargılanması için karar çıkartabildi.

Bakırköy Adliyesi’nde dün görülen duruşma öncesi tüm sorumluların yargı karşısına çıkarılmamasına isyan eden aileler, eylem yaptı. Adliye önüne, “Davutpaşa’yı unutmadık, unutturmayacağız”, “Sorumlular yargılansın”, “Adalet istiyoruz” yazılı pankartlar taşıyarak gelen ve çeşitli sloganlar atan grup adına bir basın açıklaması yapan avukat Ahmet Tamer, olaydan iki yıl sonra açılabilen davanın aslında çok eksik yanlarının bulunduğunu söyledi.


‘Sorumlusu çok, yargılanan az’

Bu patlamada birçok sorumlunun bulunduğunu iddia eden Tamer, açılan davanın sadece Zeytinburnu Belediyesi çalışanlarına ilişkin olduğunu anlattı. Tamer, şunları söyledi: “İçişleri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları, İBB’nin sorumlulukları vardı. Fakat bunların hepsi bir tarafa itilerek, sanki göstermelik bir şekilde dava açılırcasına Zeytinburnu Belediyesi çalışanları hakkında dava açıldı. Biz bu konunun takipçisiyiz. Diğer sorumluları da yargı önüne getirmek istiyoruz.” CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin de davayı izleyenler arasındaydı.


Acılı baba yere yığıldı

Sanık ifadelerinin ardından müştekiler de teker teker ifade vererek şikâyetlerini yineledi. Patlamada ölen Heybetullah Güleç’in babası Filit Güleç, duruşmada fenalık geçirerek yere düştü. Kendine gelen baba Güleç, olaydan sorumlu tüm kurum ve kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtti. Patlamada mağdur olan müştekilerin ifadeleri sırasında birçoğunun gözlerini kaybetmiş olması dikkatlerden kaçmazken, mahkeme başkanı tutanaklara mağdurların nerelerinde kalıcı hasarlar meydana geldiğini geçirtti. Mahkeme, tüm ifadeler alındıktan sonra 8 sanığın davanın sona ermesine kadar bütün duruşmalara katılması zorunluluğu getirdi. Mahkeme, Zeytinburnu Belediye Başkanlığı’na yazı yazılarak, patlamanın olduğu işyerinin sahibi Selçuk Başlar’ın plastik atölyesi şeklindeki ruhsat başvurusu üzerine bu işyerine giden zabıta görevlileri ile bu iş yerine gidilerek yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığını saptayan belediye görevlilerinin tespit edilerek tanık olarak çağrılmasına    karar verdi.


Maytaba plastik  ruhsatı çıkarmış

Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Zeytinburnu Belediyesi Zabıta Müdürü Feruz Kutsal, Ruhsat ve Denetim Müdürü Rüstem Tekin, eski İmar ve Şehircilik Müdürü ve şu anda Başkan Danışmanı olan Servet Kırna, İmar ve Şehircilik Müdürü Hatice Küçükakyüz, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nden emekli Şevket Yıldırım ve patlamanın olduğu atölyede işçi olarak çalışan Hasan Altay katıldı. Savunmasını yapan Feruz Kutsal, “Biz işyeri sahiplerine varsa ruhsatın ibrazı, yoksa ruhsat başvurusunda bulunmasını, aksi halde binayı mühürleyeceğimizi tebliğ ettik. Daha sonra söz konusu işyeri plastik atölyesi olarak faaliyet göstereceği şeklinde ruhsat başvurusunda bulunmuş” dedi.


Bir üst kata bakmadılar

Müşteki avukatlarının talebi üzerine mahkeme başkanının, söz konusu binada bulunan kot yıkama atölyesine zabıtalarca gidilmesine rağmen, üst kattaki maytap atölyesine niçin bakılmadığını sorduğu Zeytinburnu Belediyesi Zabıta Müdürü Feruz Kutsal, şu yanıtı verdi: “Elemanlarımız kot atölyesine İSKİ’nin talep ve yazısı üzerine gitmiş ve gerekli işlemleri yapmıştır. Patlamanın olduğu işyeriyle ilgili herhangi bir talep olmadığı için bakmalarına gerek duyulmamıştır.”


6 çocuk yetim kaldı

Eşi Lezgi Şimşek’i patlamada kaybeden 6 çocuk annesi Güzel Şimşek, kızları Meral (6), Tülin (5) ve 1.5 yaşındaki oğlu Yasin ile birlikte adliyeye geldi. Güzel Şimşek, 1,5 yaşındaki oğlu Yasin’in babasını hiç görmediğini söyledi.


Kızını kaybetti

Olayda 36 yaşındaki kızını kaybeden Nigar Bakkal da kızının 3 çocuğunun öksüz kaldığını dile getirerek adalet istedi. Çok büyük bir acı yaşadıklarını belirten Bakkal, “Yıllar geçmesine rağmen sorumlular hakkında herhangi bir şey yapılmadı. Sorumluluğu olan herkesin yargılanmasını istiyoruz. İki yıldır kızımı her gün bekliyorum, sanki her an gelecekmiş gibi. Acımız tarif edilemez” diye konuştu.

Grup, eylemin ardından duruşmayı izlemek için adliye binasına girdi.


Denetim elemanı yokmuş!

Sanıklardan Rüstem Tekin, “Kısıtlı imkânlarla çalışmaktaydık. Patlamanın olduğu işyerinin sahibi Selçuk Başlar, ruhsat başvurusunda plastik imal edeceğini belirtti. Bünyemizde kimya mühendisi olmadığı için binada patlayıcı ve parlayıcı madde yapıldığına dair tespit yoktur” diye konuştu. Tekin, savcının binanın yapı kullanma izninin de bulunmadığı, buna rağmen nasıl faaliyet gösterdiğine ilişkin sorusunu ise “İmar Müdürlüğü bu bina içindeki başka işletmelere geçmiş tarihlerde çalışma ruhsatı vermiştir” diye yanıtladı. Cumhuriyet Savcısı’nın, “Söz konusu işyerinde insan ve çevre sağlığına ilişkin tespit yapıldı mı?” diye sorduğu Tekin, “Bu yönde bir tespit yapılmadı.

Tespit yapacak sayıda elemanımız yok. Ruhsat başvurusunda işyeri sahibi Selçuk Başar’ın yalan ve yanıltıcı beyanı var” dedi.