T24 - Odatv davasının 3. duruşmasında Gazeteci Ahmet Şık'ın, yemeklerin iyi olmadığını söylemesi üzerine Hakim Mehmet Ekinci "Yemek konusunu buradan çıktıktan sonra gazeteci olarak yazarsınız'' şeklinde konuştu.
Çağlayan'daki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunma yapan Odatv internet sitesinin Haber Müdürü Barış Terkoğlu, iddianameyi yazanların, haberin ne demek olduğunu bilmediğini ifade ederek, savcıların, sadece haberlerin başlıklarına bakarak iddianameye koyduklarını söyledi.
Mahkeme heyetinden kendisine yönelik suç isnat edilen haberlerin içeriğini okumalarını isteyen Terkoğlu, ''İddianamede bana isnat edilen suçlarda 'Şu davayı nasıl haber yaparsın' diye soruluyor. İddia makamı benim gazeteciliğimle ilgili kanaat bildirmiş'' dedi.
Gazetelerde günlerdir, gazeteci Ahmet Hakan Coşkun'un bu dava kapsamında tutuklanacağı şeklinde yazılar yazıldığını hatırlatan Terkoğlu, ''Günlerdir bir gazetecinin televizyonlarda linç edilmesine, savcı ve hakimlerin töhmet altında bırakılmalarına rağmen, savcılık makamından bu konuda en ufak bir açıklama yapılmamıştır'' şeklinde konuştu.
Terkoğlu hakkındaki bütün suçlamaların, avukatlarla yaptığı görüşmeler olduğunu belirterek, oradaki konuşmaların hepsine sahip çıktığını kaydetti.
Barış Terkoğlu'nun savunmasını yaptığı sırada, Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci'nin cep telefonunun çalması üzerine Terkoğlu, gülerek ''Lütfen telefonları kapatalım'' dedi.
Mahkeme Başkanı Ekinci de bunun üzerine, ''Kusura bakmayın unutmuşum'' şeklinde yanıt verdi.
Burada yargılananların bir araya gelerek, hükümetten memnun olmadıklarını ve yaza yaza onu bitireceklerini söylemelerinin de suç olmadığını savunan Terkoğlu, ''Biz, hikayesi olmayanların hikayesi, medyası olmayanların medyası olmaya çalıştık. Bu bir hastalıktır, ama suç değildir. Buna suçtur diyemezsiniz'' dedi.
'İddianameden daha uzun ömürlü olacağım'
''Bu tür zayıf iddianameler, sanıkları her zaman yüceltir'' diyen Terkoğlu, ''Ben bu iddianameden daha uzun ömürlü olacağımı düşünüyorum, o nedenle sevinçliyim'' diye konuştu.
Terkoğlu, akademisyen olan eşinin evlenmeden önce bir hocasının referans mektubu verdiğini, söz konusu mektubun da bu iddianamede yer aldığını anlatarak, şunları kaydetti:
''O hoca, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinde yöneticiymiş. Bu kişi çoktan ölmüş. Sonuçta bu mektup benim değil. Eğer bir savcı bu delillere tenezzül etmişse, çok çaresiz kalmış demektir. Bu belge, iddianameyi yazan savcıların nasıl bir ruh hali içinde olduğunu gösteriyor.''
'Twitter yasağı'
Yemek nedeniyle ara verilen duruşmada, Terkoğlu'nun savunmasını yapmasından önce söz alan tutuklu sanıklardan Ahmet Şık, yemeklerin iyi olmadığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, bu konuda gerekli uyarılarda bulunduğunu ve Silivri Cezaevi Savcılığı ile de konuştuğunu ifade etti.
Sanık yakınlarının yemek vermesinin güvenlik açısından uygun olmadığını belirten Ekinci, ''Yapabileceğimiz daha başka bir şey yok. Yakınlarınızın yemek vermesi güvenlik açısından uygun değil. Biliyorsunuz cezaevinde bir kişi öldü. Herhalde biz bu yemek sorununa çözüm bulamayacağız. Ama burada yemekler iyi. Yemekhaneden yemekleri temin edebiliriz. Bunun için girişim yapabiliriz. Siz bu yemek konusunu buradan çıktıktan sonra gazeteci olarak yazarsınız'' şeklinde konuştu.
Bir sanığın ''O zaman siz ısmarlayın'' demesi üzerine, Başkan Ekinci ''Ismarlarım tabii ki'' diye yanıt verdi.
Sosyal paylaşım sitelerinde yapılan yorumlara da değinen Başkan Ekinci, şunları kaydetti:
''Adım sansürcü başkana çıktı. Twitter yasaklandı diye bir şey yok. Biz sansür uygulamıyoruz. 'Telefonla konuşulmasın' dedik. Biz buradaki yasakları, sağlıklı bir duruşma görülmesi için uyguluyoruz. Cep telefonlarından kayıt yapılabiliyor. O yüzden buna izin vermedik. Teknolojinin geldiği yer bellidir. O yüzden tweet atmak gibi uygulamaları yasaklamak söz konusu değildir. Bizim amacımız, savunmaları sağlıklı olarak almaktır.''