Gündem

Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan tutuklandı

"Bu hukuksuzluğunuzun perde arkasını da yazacağım"

06 Mart 2020 12:31

T24 Haber Merkezi

Gazeteciler Hülya Kılınç ve Barış Terkoğlu'nun tutuklandığı soruşturmaya dahil edilen Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan da tutuklandı.

İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliğ'nin tutuklama kararı sonrasında Twitter hesabından açıklama yapan Pehlivan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, "Pehlivan karar sonrası Hakime "Bu hukuksuzluğunuzun perde arkasını da yazacağım" diye seslendi" mesajını paylaştı.

Odatv internet sitesinin haber müdürü Barış Terkoğlu ve muhabir Hülya Kılınç'ın Libya'da şehit düşen istihbarat görevlisi subayın ve ailesinin kimliğini deşifre ederek 'Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 27. maddesini ihlal ettikleri gerekçesiyle tutuklanmalarının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, dün Pehlivan'ı ifade vermeye çağırdı. HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da Barış Pehlivan'a destek olmak için Çağlayan Adliyesi'ne gitti. İfadesi alınmadan önce Çağlayan Adliyesi'nin önünde açıklama yapan Pehlivan şunları söyledi:

"Barış Terkoğlu ve biz 19 ay Silivri Cezaevi'nde tutuklu kaldık ve o duvarları aşıp çıktık. Gazeteciliğe devam ettik. Biz 2011 Türkiye'sinde bunu yaşarken, Odatv kapatılmadı.

Ben şu an BTK'nın idari tedbir iddiasıyla geçici olarak kapattığı ve şu an okuruna ulaşamayan Odatv'nin genel yayın yönetmeniyim. Burada Barış'ın da şüpheli olduğu davanın büyük ihtimalle sanığı olacağım. Onun için çağırdılar. Avukatlarımızı aradılar ve ifade vermeye geldim.

Tıpkı Fetullahçılar gibi sabahın 4'ünde o eve polis gitmeyebilirdi. Ne Barış, ne ben, ne Soner ağabey kaçacak insanlar değiliz. Biz bu toprakların insanlarıyız. Biz nasıl bundan 9 yıl önce sırf gazetecilik yaptığımız için içeri girdik, sırf gazetecilik yaptığımız için bedel ödediysek yine gireriz. Yine çıkarız, yine gazetecilik yaparız."

"Nasıl Marko Paşa'dan sonra Malum Paşa açılmışsa, Oda TV'ler kapatılır başka Oda TV'ler de açılır"

"Biz Aziz Nesin'lerin, Sabahattin Ali'lerin, Rıfat Ilgaz'ların torunlarıyız" diyen Pehlivan, "Nasıl Marko Paşa'dan sonra Malum Paşa açılmışsa, nasıl Hür Malum Paşa açılmışsa, Oda TV'ler kapatılır başka Oda TV'ler de açılır. Bizim bütün derdimiz kamuoyunu bilgilendirmektir. Bütün derdimiz gazeteciliktir. Bütün derdimiz bu toprağın insanlarının mutlu olmasıdır" ifadesini kullandı.

Pehlivan, savcılıktaki ifadesinin ardından, tutuklama talebiyle nöbetçi İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği'ne sevk edildi. Savcılık Pehlivan'ı, 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 27. maddesi kapsamında tutuklanması talebiyle nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği'ne sevk etti.

Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği Pehlivan'ın tutuklanmasına karar verdi.

MİT Kanunu'nun 27. maddesi ne diyor?

Pehlivan, Terkoğlu ve Kılınç'ın tutuklanmasına gerekçe gösterilen 'Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 27. maddesi şöyle:

"Madde 27

Millî İstihbarat Teşkilatının görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri, yetkisiz olarak alan, temin eden, çalan, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde sahtecilik yapan ve bunları yok eden kişiye dört yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini, makam, görev ve faaliyetlerini herhangi bir yolla ifşa edenler ile MİT mensuplarının kimliklerini sahte olarak düzenleyen veya değiştiren ya da bu sahte belgeleri kullananlara üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir.

Birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki bilgi ve belgelerin; radyo, televizyon, internet, sosyal medya, gazete, dergi, kitap ve diğer tüm medya araçları ile her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim araçları vasıtasıyla yayımlanması, yayılması veya açıklanması hâlinde; 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununun 11 inci maddesi ile 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri hükümlerine göre sorumlulukları belirlenenler ile bunları yayanlar hakkında üç yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası verilir.

Bu Kanun kapsamındaki görev ve yetkilerin kullanılmasını engelleyenlere üç yıldan beş yıla kadar, ihmal veya suistimal suretiyle önleyenlerle yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.

Söz konusu fiillerin MİT mensuplarınca işlenmesi hâlinde verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.

İstifa işlemleri tamamlanmadan görev yerini terk eden, görev yerinden veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerden izinsiz veya mazeretsiz olarak kesintisiz on gün süreyle ayrılan MİT personeli, yürütülecek idari soruşturma sonucuna göre Devlet memurluğundan çıkarılır. Bu kişilere iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir."

Ne olmuştu?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Libya'da "birkaç tane asker"in şehit düştüğünü açıklamasının ardından, bölgede hayatını kaybeden devlet görevlilerine ilişkin haber ve iddialar kamuoyuna yansımaya başladı.

Gelişmeleri haberleştiren Yeniçağ, daha sonra haberini yayından kaldırmış, Odatv ise 'Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine Odatv ulaştı' başlıklı bir haber yayımlamıştı. Odatv, haber nedeniyle 'MİT mensubu ve ailesinin bilgilerini ifşa etmek, aile üyelerinin güvenliğini riske atmak' iddiasıyla suçlandı.

İyi Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, yaşanan gelişmeler sonası TBMM'de düzenlediği basın toplantısında "Libya'da limanda bombalanmaya çalışılan bir geminin yanındaki deponun vurularak patlaması sırasında 2 şehit verdik. Saray rejiminin izlediği hatalı politikaların bedelini sahada çarpışanlarımız ödemeye devam etmektedir. Libya'daki iç savaşa katılmanızın Türk halkı tarafından kabul edilmediğini görerek, şehit haberlerinin gelmesine halkın tepki vereceğini düşünerek mi bazı haberleri gizliyorsunuz? Yaptığınız hiçbir şeyin makul bir izahı yok" diye konuşmuştu.

Haber sonrası Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve muhabir Hülya Kılınç "İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçlamasıyla gözaltına alınmıştı. Terkoğlu ve Kılınç, dün (5 Mart 2020 Perşembe) sevk edildikleri Sulh Ceza Hâkimliği'nce tutuklanmışlardı.

Terkoğlu ve Kılınç'ın tutuklanmasının ardından Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan da soruşturmaya dahil edilmiş, bugün (6 Mart 2020 Cuma) Çağlayan Adliyesi'nde ifade vermişti. Pehlivan, akşam saatlerinde tutuklama talebiyle sevk edildiği nöbetçi İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği'nce tutuklandı.

Pehlivan'ın tutuklanmasının ardından, aynı soruşturmaya dahil edilen Yeni Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik, Sorumlu Müdür Aydın Keser ve Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel de tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.Yeni Yaşam gazetesi editörü Semiha Alankuş ise ifadesinin alınması sonrası serbest bırakıldı. Gazeteciler, nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.