Kurtuluş Tayiz
Taraf / 22 Şubat 2013
Yeni İmralı heyeti Öcalan’ın müdahalesiyle nihayet belirlendi ve Ada’ya gidiş tarihi netleşti. Bu heyetin İmralı’ya gidiş amacını kamuoyu merak ediyor ve toplumun önemli bir bölümü oradan gelecek barış mesajını sabırsızlıkla bekliyor.
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Murat Karayılan Fırat Haber Ajansı’na geçen hafta yaptığı açıklamalarda, İmralı’dan gelecek mesaja dair bilgiler de verdi. Karayılan “Önderliğimiz iki tarafa da yeni bir yol haritası sunacak” dedi. Buradaki “yeni” vurgusu çok önemli, zira Öcalan’ın 2009’da hazırladığı bir yol haritası gündemi uzun süre meşgul etmişti. Demokratik açılım sürecinin başladığı günlerde yazılan 156 sayfalık yol haritasını Çankaya Köşkü ve hükümet kabul etmemişti.
İmralı’dan dışarı çıkarılmasına izin verilmeyen, ancak 2011 yılında ayrıntıları gün yüzüne çıkan o yol haritasını PKK ve BDP, Kürt sorununda ve silahların bırakılmasında bugüne kadar hep kılavuz olarak kabul etti. Ta ki Öcalan ile MİT arasında bugün varılan yeni mutabakata kadar...
Cumartesi günü İmralı’ya gidecek olan heyete Öcalan’ın yeni yol haritasını vermesi bekleniyor. Eski yol haritasında Öcalan’ın nasıl bir çözüm planı öngördüğünü hatırlarsak, bu yeni yol haritasının çerçevesine dair de bir fikrimiz olur.
156 sayfalık yol haritasının aslında birkaç sayfalık bölümünde Öcalan, doğrudan çözüme yönelik somut önerilerde bulunuyordu. Kürt sorununun çözümü için 10 ilke belirleyen Öcalan, PKK sorunu içinseüç aşamadan oluşan bir “Demokratik Çözüm Eylem Planı” hazırlamıştı.
Öcalan, bu üç aşamalı planın hayata geçebilmesi için o zaman devlet ve Kürt hareketinin mutabakat sağlaması gereğini şart koşmuş.
Planın birinci aşamasında PKK’nın silahları kalıcı olarak susturması öngörülüyor.
İkinci aşamada hükümetin inisiyatifiyle Meclis’te “Hakikatleri Araştırma Komisyonu” oluşturulacak. Bu komisyonun çalışmalarının sonunda bir af projesi şekillenecek. PKK ise dağdaki militanlarını ABD, AB, BM, Kürdistan Bölge Yönetimi ve Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin içinde olduğu bir kurulun denetiminde sınır dışına çıkaracak. PKK sınır dışına çekilmeye başladığında ise cezaevlerindeki KCK’lı mahkûmlar serbest bırakılacak. Örgütün siyaset yapması önündeki yasal engeller kaldırıldığında, Türkiye sınırlarının dışına çıkarılan silahlı PKK güçleri ise kontrollü bir şekilde değişik ülkelere gönderilecek.
Üçüncü aşamada ise yasal ve anayasal değişiklikler gündeme gelecek. Kanunlardaki düzenlemelerle silaha yeniden başvurmanın zemini ortadan kaldırılacak. Başta PKK’lılar olmak üzere sürgündeki siyasi mültecilerle, vatandaşlıktan çıkarılanların “eve dönüşü” tamamlanacak. Öcalan, bu üçüncü aşamada KCK faaliyetlerinin yasallık kazanmasını istiyor.KCK legal, demokratik bir örgüte dönüşecek, PKK ise Türkiye sınırları dâhilinde hiçbir faaliyet göstermeyecek.
Bu üç aşama “biri diğersiz olmaz” ilkesiyle, yani karşılıklı atılacak adımlara göre planlanmış.
Abdullah Öcalan, bu üç aşamalı çözüm planının yürümesinin kendisine bağlı olduğunu vurgulayarak,kendi konumuna ilişkin “makul çözümler” geliştirilmesi gerektiğinin altını çizmiş. O makul çözüm ise “ev hapsi” formülü.
2009’da hazırlanan bu 156 sayfalık yol haritasının “Kürt sorununun çözümüne ilişkin 10 ilke”bölümünde “demokratik özerklik” ve “öz savunma güçleri” yer alıyor. Bu iki madde, basına yansıdığı ilk anda Çankaya Köşkü ve hükümet tarafında tepkiyle karşılanmıştı.
Öcalan’ın hazırladığı, hükümete ve Kandil’e gönderdiği yeni yol haritasının ayrıntılarını olmasa bile genel çerçevesini bu cumartesiden sonra öğrenme şansını bulacağız. Eski yol haritasından farklı olarak, bu kez, yeni yol haritası üzerinde İmralı’da sağlanmış bir mutabakat var. “Özerk bölge”, “öz savunma gücü” ve “ev hapsi” de yeni yol haritasında olmayan başlıklar. Şu ana sızan bilgilere göre yeni yol haritası öncekinden daha fazla çözüme odaklı ve daha fazla gerçekçi.
Barışa her zamankinden daha yakınız.