Moskova'nın “tarihin yanlış tarafında durduğunu” söyleyen Obama, şöyle devam etti: “Dünya, Rusya'nın attığı adımları Ukrayna'nın egemenlik haklarının ve uluslararası hukukun ihlali olarak tanıma noktasında gitgide birleşiyor.” Obama Rusya'nın mevcut çizgisini izlemeye devam etmesi halinde Rusya'yı izole eden ekonomik ve diplomatik adımlar atacaklarını belirtti.
Ukrayna ile Rusya arasındaki gerginlikse tırmanıyor. Ukrayna, fiili olarak Rus Ordusu'nun kontrolüne geçen Yarımada'da savaş çıkmasından endişeli. Ukrayna yönetimi, cuma günü orduyu seferberlik durumuna geçirmişti. Kiev'de bulunan Alman Heinrich Böll Vakfı'ndan Kiril Savin'e göre Ukrayna bu hamleyle "Şayet egemenliğimize müdahale edilirse, harekete geçeceğiz" demek istiyor. Savin "Bunun yalnızca sembolik bir adım olduğunu düşünüyorum. Ancak Rus silahlı kuvvetleri Kırım'da bir müdahalede bulunursa, işte o zaman askerî ve sivil bir cevap verileceğinden eminim" diyor.
Ukrayna Rusya'ya karşı koyabilir mi?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin parlamentodan Ukrayna'ya asker gönderme yetkisi almıştı. Ukrayna geçici hükümetinin Başbakanı Arseniy Yatsenyuk, kararı "kendilerine karşı bir savaş ilanı" olarak algıladıklarını söyledi. Yatsenyuk, ülkesinin bir felaketin eşiğinde olduğunu da vurguladı. Fakat uzmanlara göre, gerçekten bir savaş çıkması halinde Ukrayna'nın Rusya'ya askerî anlamda karşı koyması pek de mümkün görünmüyor. Ukrayna, destek için gözlerini NATO'ya çevirmiş durumda.
Pazar günü Kırım Yarımadası'nda yaşananları değerlendirmek üzere bir araya gelen NATO üyesi ülkeler de Rusya'yı eleştirdi. NATO Askerî Komitesi Eski Başkanı Harald Kujat, NATO'nun yalnızca eleştiride bulunmasını yeterli bulmuyor: "NATO'nun acil toplantıdan çok NATO-Rusya Konseyi kapsamında ve dışişleri bakanları düzeyinde iletişime geçmesi daha doğru olurdu. En azından bu tip bir adım daha etkili olurdu. Çünkü bu konsey tam da Rusya ve NATO'yu ilgilendiren bu tip güvenlik konularını ele alabilmek için kuruldu."
'NATO Ukrayna'ya vaatte bulunamaz'
Kujat NATO'nun Ukrayna'ya yardım sağlayıp sağlayamayacağı sorusuna da şöyle yanıt veriyor: "Ukrayna NATO üyesi olmadığından, NATO herhangi bir vaatte bulunamaz. İki taraf arasında daha farklı bir yasal zemin söz konusu. Bu nedenle NATO somut bir yardımda bulunamayacaktır. Ki zaten bu tip bir adımın da doğru olacağını düşünmüyorum. Şu anda önemli olan Rusya hakkında görüş bildirmekten çok Rusya ile görüşme halinde olmaktır."
Öte yandan, Kiev'deki hükümetin Ukrayna silahlı güçlerini ne ölçüde komutasında bulundurup bulundurmadığı da bilinmiyor. Reuters haber ajansının Moskova kaynaklı haberlerine göre, Ukrayna deniz kuvvetlerine bağlı Amiral Gemisi Hetman Sahaidachny fırkateyninin Rusya silahlı kuvvetlerine katılarak Kiev'den gelen emirleri uygulamadığı belirtiliyor. Rus Senatör İgor Morozov da bir açıklama yaparak, geminin kendi komutalarına geçtiğini tasdik etti. Heinrich Böll Vakfı'ndan Kiril Savin'e göre, Yanukoviç yönetimi etkisini koruyor: "Devlet kurumları içerisinde hâlâ Yanukoviç döneminden kalma kişiler var. Bunlar her ne kadar aktif olarak Kiev'deki yeni hükümete karşı bir adım atmasalar da, alınan kararları sabote ediyorlar."
Halk oylaması gündemde
Rus silahlı kuvvetlerinin Kırım Yarımadası'ndaki askerî varlığı, bölgede Ukrayna hükümetinin etkisini de zedeliyor. Rusya yanlısı Rus Birliği Partisi Başkanı Sergey Aksenov, geçen hafta yönetimi ele aldıklarını duyurmuş ve başbakan seçilmişti. Açıklamanın hemen ardından Ukrayna İçişleri Bakanı Pavel Petrenko ise bu yönetimin yasal olmadığı uyarısında bulundu.
Yeni Kırım yönetimi 30 Mart'ta Yarımada'nın özerkliği konusunda halk oylaması yapılmasını planlıyor. Oylamanın, Ukrayna'nın bölünmesi ile sonuçlanabileceğine de dikkat çekiliyor. Kırım halkının çoğunluğunun Rusça konuştuğu ve kendisini Rusya'ya yakın hissettiği belirtiliyor.