T24- Oyuncu Deniz Çakır, yeni sezonun en iddialı projelerinden ‘İffet’le ekranlara dönüyor. Yeni ‘İffet’ günümüzde her şeyin çok hızlı tüketildiğini söyleyerek “Gençler gerçek aşkı bilmiyor, bazıları benden bile çok şey yaşamış” diye konuştu.
Eylül’de Star Tv ekranlarında izleyiciyle buluşacak olan ‘İffet’ dizisinin başrol oyuncusu Deniz Çakır, diziden aşka bakışına kadar herşeyi Vatan’a anlattı. Çakır o meşhur cam sahnesiyle ilgili ise ‘Herşeyi göstermedik ama çok çarpıcı oldu’ dedi
‘İffet’ projesinin size çekici gelen yanı neydi?
5 sene çok uzun soluklu bir işten çıktıktan sonra dizi yapmayı düşünmüyordum. Ama İffet bir kadın hikayesi ve namus problemini anlatan sosyal içerikli bir konu işliyor. Beni bu projeye bağlayan şey yönetmenimiz Faruk Teber’dir. Sinema filmi tadında bir iş çekiyoruz.
Teklif geldiğinde Müjde Ar’ın oynadığı halini oturup izlediniz mi?
İzledim, zaten Müjde Ar filmlerini tek geçerim Türk sinemasında. Hepsinde bir mesaj vardır. Onunla kıyaslanmak ise haddime bile değil.
Ferhunde’den sonra masum bir genç kız rolüne nasıl hızlı geçiş yaptınız?
Ferhunde’yle alakasız körkütük aşık bir deli kız İffet. Ferhunde’den sonra benim için muhteşem bir macera.
Ahlak, İffet’in babasında olduğu gibi tutuculukla sağlanabilecek birşey midir?
Burada filmdekinin dışında babayı terkeden bir anne var. O çocuklara vereceği namus dersleri, kendi içindeki korkulardan kaynaklanıyor. ‘Onu yapma, bunu yapma, sokağa çıkma’ denilen bir genç kız. Dolayısıyla gözü daha fazla dışarı kayar.
Baskı gören ailelerin çocukları yanlışa daha mı yatkındır?
Kesinlikle. Diziyle beraber bu mahallelerden geçerken daha benzer hayatlar görüyorum. Genç kızlar mesela, onların gözünün içinde ‘yırtma’ isteği var. Ve bu o kadar tehlikeli bir potansiyel ki.. Kapalı giyiniyorlar, dekoltesi yok ama gözünden ateş çıkıyor.
3 çocuk mu istiyorsunuz?
Ben kalabalık aile seviyorum. 3 yaşına kadar çocuğumu kimseye bırakamam. Onlarla inanılmaz bir bağım vardır. Sevdiğim adamdan geniş bir aile isterim.
Çocuk için erken olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Bu konularda büyük cümleler kurulmaz. Sevdiğin adamı bulursun ve evlenmeye karar verirsin, çoğalmak, ‘biz’ olmak istersin. Hayatımda ‘Biz’li cümleleri kendime uzak hissetmiyorum.
Evlenmeden çocuk sahibi olmak size ters mi?
Çocuk annesiyle ve babasıyla büyümeli. Ben evlenirsem boşanacağımı düşünmüyorum. O kişiyi bulduğunda o doğru insandır ve sonsuza kadar birlikte nefes alırsın.
İffet’in masum aşkından bahsettiniz. Günümüzde o tarz aşklar kalmadı mı..
Çok hızlı ilişkiler görüyorum. Gerçek aşkı bilmiyorlar. Bilseler, yaşadıkları derinliksiz duygu onları tatmin etmez. Herşeyin yaşı çok indiği için de şaşırıyorum. Benden çok şey yaşamışlar bazıları. Ayaklarını yerden kesen duygu olmadığında sapmalar oluyor. Sonra herkes psikiyatrda herkes antidepresan kullanıyor. Veya başka şeyler...
Aşk sizce bir kere mi yaşanır?
Hayır. Ben öyle olmadığını anladım. Aşk hayattaki herşeyi besler. Beni besliyor, bakışım değişiyor, yaşam enerjim değişiyor, işimdeki başarım değişiyor. Bana çok iyi geliyor.
Arabada camındaki tecavüz sahnesi sizi hiç tedirgin etti mi?
Sahneyi okuduğumda beni tedirgin edecek birşey yok. Orada bir yönetmenlik harikası var. Muhteşem bir yönetmenle çalışıyorum, o beni istemediğim şekilde çekmez. Dolayısıyla bir sahnenin çarpıcı olması orada herşeyi göstermek demek değildir. Çok güzel, çok doğru bir sahne çekildi, insanlar izlediklerinde görecekler. Çarpıcı oldu.
Bu tarz sahneler oyuncuları çok hırpalayan şeyler mi?
Tabii ki. Oynadığınız karakterin savunma avukatlığını yapıyorsunuz. Onu anlayabilmek zorundayım. Tecavüz psikolojisi elbette ki kötü bir psikoloji ama biz bir sahne sonra evlilik sahnesi de çekiyoruz. Etkilendiğinde oradan beslenip o duyguyu cebine koymak ve gerektiğinde çıkarman gerekir. Zor sahneler güzel sahnelerdir. Bu işi beni zorlasın diye yapıyorum. Ben hayatta zorlanmaktan keyif alıyorum.