Yaşam

O Fener'den bu Fener'e 7 milyon havale

Deniz Feneri Derneği davasının üçüncü duruşması, dün Frankfurt Eyalet Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmada rapor sunan bilirkişi, amaç dışı kullanılan paran

04 Eylül 2008 03:00

Bağış paralarının nereye harcandığının belirlenemediğini de belirten bilirkişi, "Tespit edebildiğimiz, Almanya Deniz Feneri'nden, Türkiye Deniz Feneri'ne 7 milyon Euro, Beyaz Holding'e de 1.8 milyon Euro havale edildiğidir" dedi. 

Almanya'da Frankfurt Eyalet Mahkemesi'nde dün devam edilen 'Deniz Feneri' davasının üçüncü gününde, derneğin ve bağış paralarından kurulan şirketlerin defterlerini inceleyerek, bilirkişi raporu hazırlayan uzman dinlendi.

 

İsminin güvenlik nedeniyle açıklanmasını istemeyen bilirkişi, Deniz Feneri Derneği'nin, 2002 ile 2007 tarihleri arasında, resmi kayıtlarla tespit edilen 41,6 milyon Euro bağış topladığının belirlendiğini söyledi.

 

Bu rakamın tahmini olduğunu, peşin yapılan bağışların bu miktar içinde olmadığını kaydeden uzman, şu bilgileri verdi:

 

Amaç dışı 11.7 milyon Euro

 

"Paranın 17.3 milyon Euro'su çekilmiş. Resmi kayıtlara ve resmi dışı tutulan defterlere kaydedilmeyen 2,3 milyon Euro belirlendi. Bağış paraları amacı dışında kullanılmış. Toplanan paralardan 875 bin Euro'su Almanya'da faaliyet gösteren Weiss GmbH ya, 500 bin Euro'su, Euro 7 Kanalı'na, 35 bin Euro'su kurulan Taxi Quick firmasına, 25 bin Euro'su Atlas firmasına ve 81 bin Euro'su yine Weiss GmbH'ya aktarılmış. Teltek firmasına 196 bin Euro ödendiği gibi, Kanal 7 için stüdyo malzemeleri bağış paralarından karşılanmış. Bu şirketlerde çalışanların maaşları da bağış paralarından karşılanmış.

 

Amaç dışı kullanılan para olarak 11,7 milyon Euro tespit ettik. Bu en iyi, en iyimser tahminle hesaplanan para... Bu paradan 7 milyon Euro'nun Türkiye'deki Deniz Feneri'ne, 1,8 milyon Euro'nun Beyaz Holding'e havale edildiği belirlendi. Geriye kalan miktarın ne olduğunu belirleyemedik. Toplanan bağışların hangi projelerde ne şekilde kullanıldığı bilinmiyor. Defterlerden bunu anlamak mümkün değil.

 

Program ‘çözülemedi’

 

Mahkeme heyeti, Deniz Feneri Derneği ve diğer şirketlerin muhasebesinin, ‘Uyum’ adlı yazılım programı ile işlendiğini, bu programın çözülemediğine işaret ederek, bilirkişiye, “Sanki bir çift başlı yönetim var. Sizce resmi tutanaklar yanı sıra, tutulan gayri resmi defterden başka, üçüncü gayri resmi defter olabilir mi? Bu tutanakların Türkiye’de bulunanların anlayacağı şekilde tutulmuş olma ihtimali var mı?” diye sordu. Soru üzerine bilirkişi, “mümkün, bu ihtimal var” cevabını verdi.

 

‘Yıldızlı’ ödemelerin sırrı

 

Mahkeme heyeti resmi ve resmi olmayan kayıtlarda, ödemelerin büyük çoğunluğunun önünde yıldız işareti görüldüğünü, bunun ne anlama geldiğini bilirkişiye sordu. Bilirkişi, ödemelerde bunun dikkat çektiğini, ancak anlamının çözülemediği Bunun üzerine defterleri tutan tutuklu sanık,


---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Demek ki parayı cebine indirdin

 

ALMANYA'da, Frankfurt Eyalet Yüksele Mahkemesi'nde görülen Deniz Feneri davasında tüm bildiklerini anlatan sanık muhasebeci Firdevsi Ermiş, paraların şirketler arasında nasıl transfer edildiğini ve yöneticilerin paraları nasıl cebe indirdiğini tek tek açıkladı. Deniz Feneri e.V. Derneği ile bağışlarla kurulan diğer şirketlerin muhasebesini tutan Firdevsi Ermiş. Alman mercilere gösterilmek üzere bir resmi muhasebe kaydının bulunduğunu belirterek,   I "Ama tüm giriş çıkışlar, gerçek rakamlar, tutulan ek muhasebe kayıtlarında İdi" dedi.

 

2 milyon Euro'luk açık

 

Önceki gün görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, bilirkişi atanan bir mali müşavir de dinlendi. Alman makamlarına gösterilmek üzere tutulan defterlerin dışında, şirket İçi para akışının kaydedildiği denerleri incelediklerini belirten mali müşavir, sanık Firdevsi Ermiş'e şu sorulan yöneltti:

 

"Şirketler ve dernek içinde kişilerin karşılıklı güven, disiplin içinde çalıştıklarını, ancak para konusunun sıkı bir şekilde kayıtlarda tutulduğunu, sıkı kontrol altında olduğunu söylediniz.

 

İncelemelerimiz sırasında resmi olmayan defterlerde 2 milyon 300 bin Euro'luk açık tespit ettik. Bunlar şirket içi tutulan defterlere işlenmemiş. Örneğin siz, Türkiye’ye uçmadan 10 bin euro çekmişsiniz. Ancak bu para hiçbir yere işlenmemiş. Ayrıca alınan bir gayrimenkul, defterlerde 450 bin Euro gösterilmiş. Fakata bu gayrimenkule, sadece 350 bin Euro ödenmiş. Mehmet Gürhan (Euro 7 Genel Müdürü) ile birlikte 350 bin Euro çekmişsiniz. Bu para sadece 250 bin Euro olarak işlenmiş. 100 bbin Euro ise Gürhan’ın hesabına sizin tarafınızdan yatırılmış. Bunları nasıl açıklıyorsunuz?”

 

Deniz Feneri Derneği ve bağışlardan elde edilen paralarla kurulan şirketlerin resmi ve şirketler içinde kullanılan paraların, gayri resmi muhasebesini tutan Firdevsi Ermiş, bilirkişi mali müşavirin bu sorularına, “Aradan çok zaman geçti. Bu soruları yanıtlayabilmem için defterlere göz atmam gerekiyor. Ancak şunu söyleyebilirim; çekilen paranın 100 bin euro’sunun özel hesabına yatırılmasını bizzat Mehmet Gürhan istedi. Ben de resmi kayıtlara 250 bin euro olarak geçtim rakamları” yanıtını verdi.

 

Ya cebe indirdin ya da tatil yaptın

 

Ancak bilirkişinin sorularına verilen yanıtlar, gayri resmi tutulan muhasebe kayıtlarının bile gerçekleri yansıtmadığını ortaya koydu. Çünkü çekilen bazı meblağlar, gayri resmi kayıtlarda, bazı para girişleri de bu ek muhasebe kaydında bulunamadı. Ermiş’in, “Ek muhasebe kayıtlarını Türkiye inceliyordu” sözleri, bu kayıtlarda yer almayan paraların, Türkiye’deki yetkililerden kaçırıldığını akla getirdi. Bunun üzerine yorum yapan yargıç Dr. Joachim Müler, “Demek ki bu parayı cebe indirdin. Ya da tatil masraflarını bu parayla karşıladın. Bunun başka bir anlamı olmuyor. Tutup da ‘Bu konuda başka bir şey diyemem’ diyemezsin” dedi