2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve Yasemin Karadağ’ın yargılandığı davanın karar duruşması Çağlayan Adliyesi'nde görüldü.
OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden ihraç edilen Nuriye Gülmen, 324 gün açlık grevi yapmış, “silahlı terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla yargılandığı davada altı yıl üç ay hapis cezası almıştı. 5 Ağustos 2020’de İstanbul Okmeydanı’nda bulunan İdil Kültür Merkezi’ne düzenlenen baskında gözaltına alınan Gülmen, tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.
İstanbul 28’nci Ağır Ceza Mahkemesindeki yedinci ve karar duruşmasında Nuriye Gülmen ile Yasemin Karadağ da hazır bulundu. Son duruşmada savcının verdiği mütalaada, Gülmen ve Karadağ’ın ‘DHKP/C silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları ve tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi istenmişti.
“Hukuku siyasete alet etmeyin”
‘Açlık Grevi’ ve ‘Susma Hakkı’nın örgütsel davranış olduğu yer alan iddianame için Avukat Oğuzhan Topalkara; “Açlık grevinin, susma hakkının "örgütsel tavır" olduğunun iddia edilmesi, ciddiye alınamaz. Anayasal haktır bunlar. Nuriye Gülmen hakkında siyasi bir hesap görülüyor, hukuku buna alet etmemenizi talep ediyoruz. Eğer "edeceğiz" derseniz; mühür sizde, ferman sizde” dedi.
Av. Güçlü Sevimli ise; “İki yıla yakın bir tutukluluk söz konusu, tutuklulukta geçen ciddi bir süre söz konusu. Dosya kapsamında karartılabilecek bir delil de söz konusu değil” diyerek Gülmen ve Karadağ’ın beraatini ve tahliyesini talep etti.
“Kimse talimatla açlık grevi yapmaz”
Açlık grevinin örgüt talimatıyla yapılamayacağını söyleyen Nuriye Gülmen savunmasında; “Terör demagojileriyle direnişimize saldırılması, iktidarın en çok kullandığı yöntem oldu. Hak arama eylemlerimizin başına "örgüt talimatı" eklenerek yaptıklarımız suç olarak gösterilmeye çalışılıyor. Açlık, insanın en temel ihtiyacının giderilmemesidir. Kimse talimatla açlık grevi yapmaz. Hiç kimse başkası öyle yapmasını istediği için işkence görmeyi, tutuklanmayı göze alamaz" diye konuştu.
“Saldırının nedeni iktidarın içinde bulunduğu krizdir”
Nuriye Gülmen savunmasında şu ifadeler yer verdi:
"Direnişimize karşı açık bir şekilde düşman hukuku uygulandı. Gözaltına alındık, işkence gördük, hakkımızda davalar açıldı, tutuklandık. Bu saldırıların nedeni, siyasal iktidarın içinde bulunduğu krizdir.
"Terör" deyince akan sular duruyor. Oysa hukuki bir kavram bile değil. Her ülke, kendine tehdit olarak gördüğünü "terörist" olarak tanımlıyor. Bir kere "terörist" dedikten sonra, yapacağınız her şeyi meşrulaştırıyorsunuz.
Dünyada "terör" suçlarından tutuklu olanların sayısı bakımından dünyada ilk üçteyiz. Fakat hala "terör" operasyonları yapılıyor, nerdeyse her hafta yüzlerce insan gözaltına alınıyor.
“Yargı, doğrudan AKP iktidarının sopası haline geldi”
Asıl insanlık onurumuza saldıranların yaptığı şey terördür. Asıl terörizm; devletin tüm imkanını halka karşı kullanmasıdır, herkese potansiyel "terörist" muamelesi yapmasıdır.
Yargı, doğrudan AKP iktidarının sopası haline geldi. Oysa hukuk aynı zamanda burjuva devletine meşruluk kazandırılması için bir araç niteliğindedir.
“Milyonlar bu sloganı atıyor, suç mu?“
Yasemin Karadağ ise savunmasında şunları söyledi:
“Susma hakkını kullanmaya "örgütsel tavır" diyorsunuz. Anayasal bir hak, nasıl "örgütsel tavır" olarak niteleniyor?
Grup Yorum Halktır Susturulamaz!" diye slogan atmışım. Ben Grup Yorum'un konserinde sahneye bile çıktım. Milyonlar bu sloganı atıyor, suç mu?
“Cumhuriyet tarihinin en talancı iktidarı haline geldi AKP”
Uyuşturucu sat, fabrikada kazanlar patlasın, tren kazaları olsun; hiçbir sorun yok. Onlar ya çok az ceza aldı ya da bırakıldı. Fakat tüm bunlar için açıklama yaptın mı, yandın demektir. Çünkü o zaman "terörist" oluyorsun.
AKP iktidarı dış borçta cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. İşte bu kriz, böyle bir hukuk yarattı. Cumhuriyet tarihinin en yağmacı, en talancı iktidarı haline geldi AKP. Bugün uyuşturucudan ölüm oranı %1833 kat artmış durumda.
Yasalara uyma konusunda kararlılık göstermenizi adil olmanızı istiyoruz. Tahliye ve beraatimizi istiyoruz."
10'ar yıl hapis cezası
Verilen aranın ardından mahkeme başkanı kararı açıkladı. Nuriye Gülmen ve Yasemin Karadağ Dhkpc üye olma suçundan 10’ar yıl hapis cezasına çarptırıldı.