Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin ardından '3 ay süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesiyle' ilgili olarak, "Millete karşı hiçbir şey olmayacağının sözünü veriyoruz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 15. maddesi çerçevesinde sözleşme askıya alınacak, bu üç ayda sözleşme işlemeyecek. Sokağa çıkma yasağı olmayacak, temel haklardan ödün verilmeyecek" dedi.
Askıya alınan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin tam metnini okumak için tıklayın
Olağanüstü hâl uygulaması kapsamında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin askıya alınabileceğini öngören 15. madde, sözleşmenin 2., 3., 4. (fıkra 1) ve 7. maddelerinin askıya alınmasına izin vermiyor. İlgili maddeler şöyle:
MADDE 2: Yaşam hakkı
1. Herkesin yaşam hakkı yasayla korunur. Yasanın ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın infaz edilmesi dışında, hiç kimsenin yaşamına kasten son verilemez.
2. Ölüm, aşağıdaki durumlardan birinde mutlak zorunlu olanı aşmayacak bir güç kullanımı sonucunda meydana gelmişse, bu maddenin ihlaline neden olmuş sayılmaz:
a) Bir kimsenin yasa dışı şiddete karşı korunmasının sağlanması;
b) Bir kimsenin usulüne uygun olarak yakalanmasını gerçekleştirme veya usulüne uygun olarak tutulu bulunan bir kişinin kaçmasını önleme;
c) Bir ayaklanma veya isyanın yasaya uygun olarak bastırılması
MADDE 3: İşkence yasağı
Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz.
MADDE 4: Kölelik ve zorla çalıştırma yasağı
1. Hiç kimse köle ya da kul durumunda tutulamaz
MADDE 7: Kanunsuz ceza olmaz
1. Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal veya uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu bulunamaz. Aynı biçimde, suçun işlendiği sırada uygulanabilir olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
2. Bu madde, işlendiği zaman uygar uluslar tarafından tanınan genel hukuk ilkelerine göre suç sayılan bir eylem veya ihmalden suçlu bulunan bir kimsenin yargılanmasına ve cezalandırılmasına engel değildir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin askıya alınabileceğini öngören 15. madde ise şöyle:
Olağanüstü hallerde yükümlülükleri askıya alma
1. Savaş veya ulusun varlığını tehdit eden başka bir genel tehlike halinde her Yüksek Sözleşmeci Taraf, durumun kesinlikle gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters düşmemek koşuluyla, bu Sözleşme’de öngörülen yükümlülüklere aykırı tedbirler alabilir.
2. Yukarıdaki hüküm, meşru savaş fiilleri sonucunda meydana gelen ölüm hali dışında 2. maddeye, 3. ve 4. maddeler (fıkra 1) ile 7. maddeye aykırı tedbirlere cevaz vermez.
3. Aykırı tedbirler alma hakkını kullanan her Yüksek Sözleşmeci Taraf, alınan tedbirler ve bunları gerektiren nedenler hakkında Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne tam bilgi verir. Bu Yüksek Sözleşmeci Taraf, sözü geçen tedbirlerin yürürlükten kalktığı ve Sözleşme hükümlerinin tekrar tamamen geçerli olduğu tarihi de Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne bildirir
Darbeciler bastırıldı, darbe mevzuatı ayakta; 15 soruda olağanüstü hâl rejimi...
"Sokağa çıkma yasağı olmayacak"
Hürriyet'te yer alan habere göre; medya temsilcileri ile buluşan Numan Kurtulmuş'un şu açıklamaları yaptı:
Türkiye onlarca OHAL ilan etti, onların çoğu millete karşıydı.
Şimdiki OHAL millete karşı değil devletin içindeki bu yapılanmaya karşı ilan edildi. Millete karşı hiçbir şey olmayacağının sözünü veriyoruz. AİHS’nin 15. maddesi çerçevesinde sözleşme askıya alınacak, bu üç ayda sözleşe işlemeyecek. Sokağa çıkma yasağı olmayacak, temel haklardan ödün verilmeyecek. Serbest piyasa kuralların işleyişinde en ufak bir aksama olmayacak.
Anayasa 120. maddesine göre bir OHAL’dir, darbeye teşebbüs edenlerle ilgili işlemlerin süratla yapılmasına yöneliktir.
Başka konularda OHAL uygulamalarına gidilmeyecek.
Diğer partilerden, farklı hayat tarzlarından hiçkimsenin rahatsız olmayacağını söylüyoruz. Türkiye bu kadar büyük bir ihaneti daha önce görmedi, ancak bu badireyi atlattı.
Türkiye’yi dağıtacak bir darbe hazırladıkları ortada, devletin kurumları bakımından ciddi eksiklikler olduğu aşikar.
İlk iş FETÖ’cülerin tasfiyesini sağlamak, sonra da eksiklikleri gidermek.
En büyük teşekkür millete. Şimdi yaraları sarma zamanı.
Millete yansımadan 15 Temmuz darbe girişiminin izlerini silerek, yolumuza devam etmeliyiz. Amacımız OHAL’i mümkün olduğunca kısa tutmak, inşallah 1-1,5 ay içinde işlerimizi tamamlar kaldırır ve normale döneriz.
ABD’de terörü destekleyen bir papazı, Ankara İncek’te bir villada misafir edersek ne düşünürler ve hissederlerse biz de aynısını düşünüyor ve hissediyoruz. YAŞ’ın yapılmaması gibi bir kararımız, süreç normal işliyor.
Emekli askerlerin çağrılacağını zannetmiyorum, TSK’nın personel zafiyetine girmeyeceği görülüyor, darbecilerin yerine atamalar hızla yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı Muhafız alayı lağvedilebilir, ancak bu konu henüz konuşulmadı.
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Meclis’in hava savunmasının güçlendirilmesinin gerektiği ortaya çıktı.
Bu kurumlar özel birliklerle korunmalı. Darbeyi yapanlar, sapkın dinici inanışa bağlı, askeri diktatörlük peşinde koşan bir grup. Yarı tanrısal bir güce inanıyorlar. Cumhurbaşkanını değil imamı dinliyorlar.
Darbe girişimindeki olaylarda 241 kişi hayatını kaybetti, bin 537 kişi yaralandı. 9 bin 194 kişi gözaltına alındı. 2 bin 592 kişi hakkında tutuklama kararı verildi.
2 bin 277 hakim ve savcı gözaltına alındı, bin 270’i tutuklandı, 730’u gözaltında. Gözaltına 6 bin 823 asker alındı. Bunlardan bin 457’si tutuklandı. 246’sı adli kontrol ile serbest bırakıldı, 87’si doğrudan serbest kaldı.