T24 - Uzmanlar Japonya’daki nükleer santrallerin patlamasıyla oluşacak nükleer serpinti, Asya'nın büyük bölümü ile Amerika'da felakete neden olabilir.
Japonya radyasyon sızıntısı karşısında çaresiz
8.9 büyüklüğündeki deprem ve ardından gelen tsunami Japonya’nın kuzeydoğusunu yerle bir etti. Her geçen gün bilanço büyürken, depremden zarar gören nükleer santrallerde yaşanabilecek büyük çaplı bir patlama ve ardından gelecek radyoaktif sızıntı felaketi küresel boyuta taşıyabilir.
Son olarak Fukuşima nükleer santralinde bir patlama meydana geldi ve santral çevresindeki güvenlik kuşağı 30 km.’ye yükseltildi. Yangının söndürüldü ve radyoaktif ölçümler başkent Tokyo’ya önce normal seviyelere düştü. Ancak bu tehlikenin geçtiği anlamına gelmiyor.
Uzmanlar nükleer reaktörlerde yaşanacak büyük boyutlu bir patlamayla oluşacak radyoaktif serpintinin küresel ölçekte bir felakete neden olabileceğini vurguluyor.
Kötü senaryoya göre patlama sonrasında oluşacak radyoaktif bulutlar, güçlü rüzgarların da etkisiyle Pasifik Okyanusu’nu geçerek Japonya'dan 8 bim km. uzaktaki ABD’nin batı sahillerine, hatta daha az bir olasılıkla da olsa tüm ABD kıtasına ulaşabilir.
Bir haftada Alaska'da, 11 günde Los Angeles'ta
Analizler Fukuşima nükleer reaktörünün patlamasıyla oluşacak radyoaktif bulutun bir haftada Alaska’ya onbir günde de Los Angelas’a ulaşacağını gösteriyor.
Ulaşacak radyoaktif serpintinin ne kadar ölümcül olacağı ise tartışmalı. Pek çok uzman, patlama sonucu oluşacak sızıntının büyük bölümünün kara tarafından soğurulacağı görüşünde. Ancak bu radyoaktif serpintinin hava ile taşınmayacağı anlamına gelmiyor. Şiddetli bir patlama ve uygun hava koşullarıyla radyoaktif serpinti okyanusları aşarak kıtalar ötesinde yaşayan insanların hayatını riske sokabilir.
Asya da tehdit altında
Ancak tehdit sadece Amerika kıtası için geçerli değil. Olası bir patlama ile oluşabilecek serpintinin ilk aşamada Çin, Kore ve Rusya’nın doğu bölümüne ulaşması kesin olarak değerlendiriliyor. Asya’nın doğu kesimlerinde milyonlarca kişinin ölümüne neden olabilecek böyle bir felaketin boyutları, en kötü senaryoya göre Asya’nın batsına dek genişleyebilir.
'Dünya'nın yarısı etkilenir'
Çernobil felaketiyle ilgili en geniş araştırmayı yapan Alexey Yablokov, Vassily Nesterenko ve Alexey Nesterenko, 1986’da yaşanan patlamanın etkilerinin tüm Kuzey Yarımküre’de hissedildiğine dikkat çekerek benzer bir felaketin dünyanın yarısını etkileyeceğini söylemenin abartılı olmyacağını vurguladılar.
Almanya 1980 öncesi nükleer santralleri kapatıyor
Tartışmalı nükleer santraller konusunda en somut adımı atan ülke Almanya oldu. Başbakanı Angela Merkel, Almanya'da 1980 yılından önce açılan 7 nükleer tesisin 3 ay süreyle kapatılacağını açıkladı.
Merkel düzenlediği basın toplantısında, ayrıca Almanya'daki tüm nükleer reaktörlerin kontrolden geçirileceğini ve 15 Haziran'a kadar santrallere yönelik bütün güvenlik endişelerinin giderileceğini ifade etti.
Rusya Başbakanı Vladimir Putin de ülkedeki tüm nükleer santrallerin denetlenmesini emrederken, Rus yetkililerden, Moskova'nın atom enerjisi geliştirmeye yönelik planlarını da gözden geçirmelerini istedi.
Ya gizleniyorsa?
2006’da İsveç’teki Forsmark nükleer santrali, patlama olasılığı nedeniyle kapatılmış, bu haberin ardından yaklaşık bin kilometre yarıçaplı bir alanda alarm verilmişti.
Nükleer serpinti tehlikesinin ne kadar büyük olduğu konusunda çok geç haberimiz olabilir. Sovyet yönetiminin olayı örtbas etmesi nedeniyle dünya Çernobil felaketini günler sonra öğrenebilmişti. Benzer bir durum Japon hükümeti için de geçerli olur mu?
'Gerçekler sonradan anlaşılmıştı'
İngiliz Guardian gazetesi, bazı bağımsız nükleer uzmanların Japon yetkililerin açıklamasına şüpheyle yaklaştıklarını belirtt. Greenpeace Örgütü tarafından kazayla ilgili rapor hazırlamakla görevlendirilen John Large adlı bir uzman, radyasyon ölçümlerine ulaşamadıklarını belirterek, "Japon hükümetinin eylemleri, açıklamalarıyla çelişiyor. 180 bin kişiyi tahliye ettiler ama hiç radyasyon yok diyorlar. Radyasyon sızıntısı olabilir. Ama bunu şimdilik bilemiyoruz. Çernobil'de de öyle olmuştu. Önce ilk başta biraz problem var demişlerdi sonra facianın gerçek boyutları ortaya çıktı" dedi.
Wikileaks: Japon hükümeti gizlemişti
Guardian, Wikileaks'in sızdırdığı belgelere dayanarak, Japon hükümetinin geçmişte nükleer kazaları gizlemekle suçlandığını da aktardı.
Times gazetesi de, santraldaki patlamaların söylendiğinden daha ciddi olabileceği endişesini manşetine taşıdı. Haberde şu satırlara yer verildi;
Kaza ne kadar büyük?
"Japon yetkililer, bunun yedi dereceli uluslararası ölçeğe göre dördüncü derecede bir kaza olduğunda ısrar ediyor. Ama Fransa Nükleer Enerji Kurumu Başkanı bu kazanın Çernobil'dekinin bir derece altında olduğunu söylüyor. Çernobil'in derecesi yediydi."