Reddi hâkim dilekçesi sunmak, bir davanın uzatılması ve hatta bazı durumlarda düşürülmesi için kullanılan meşru bir yöntem. Bu yönde dilekçe verenler genellikle taktiksel düşünüyor. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde görülen aşırı sağcı terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davasında verilen reddi hakim dilekçeleri de bir taktiğe işaret ediyor. Federal savcılığın eylül ayında mütaalasını tamamlamasının ardından sanık avukatları Mahkeme Başkanı Manfred Götzl ve diğer üyeler hakkında çok sayıda reddi hâkim dilekçesi verdi.
Bu dilekçelerin görüşülmesi gerektiği için, baş sanık Beate Zschäpe ve işbirliği yaptığı öne sürülen diğer sanıkların yargılandığı NSU davasına yaklaşık dört buçuk hafta ara verildi. Dün yapılan duruşmada ise Mahkeme Başkanı Götzl, reddi hâkim taleplerinin "temelsiz” olduğu gerekçesiyle reddedildiğini açıkladı. Bunun üzerine sanık avukatı Michael Kaiser, durumu müvekkili André E. ile istişare edebilmek için duruşmaya ara verilmesini talep etti.
Dava yine ertelendi
Bugün yapılan açıklamada ise E.'nin avukatının yeni bir reddi hâkim dilekçesi sunduğu belirtildi. Bunun üzerine mahkemenin bugünkü duruşmaya son verdiği, yarın yapılacak duruşmanın ise iptal edildiği kaydedildi. Böylelikle davada müdahil avukatların dinlenmesi yeni ertelenmiş oldu.
NSU üyeleri Beate Zschäpe ile artık hayatta olmayan Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos'a yardım ve yataklık yapmakla suçlanan André E., kaçma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle eylül ayında tutuklanmıştı. Savcı, André E. hakkında 12 yıl hapis cezası istemişti. Muhtelemen sanık ve avukatları bu kadar yüksek bir ceza beklemiyordu. Dava boyunca, ifade vermekten kaçınma taktiği muhtemelen pek işe yaramadı.
"Havasız” salon nedeniyle duruşmaya son verme talebi
NSU'ya yardım etmekle suçlanan Carsten S. ve Holger G.'in ise davanın başında verdikleri ifadeler nedeniyle muhtemelen daha az ceza alacaklarını hesaba katmışlardı. Federal Savcılık, cinayetlerde kullanılan Çeska marka tabancayı temin etmekle suçlanan Carsten S. hakkında 3 yıl hapis cezası istemişti. NSU üyelerine sahte kimlik belgeleri temin etmek gibi yardımlarda bulunduğu tespit edilen Holger G.'ye 5 yıl hapis cezası istenmişti.
E.'nin avukat Kaiser'in dünkü duruşmaya ara verilmesini istemesinin nedeni ise farklıydı. Mahkeme Başkanı Götzl'ün ilgili dosyanın okunmasını istemesinin ardından, Kaiser birkaç kere duruşmaya ara verilmesi, sonra da duruşmaya son verilmesi talebinde bulundu. Müvekkilinin konsantre olamadığını, mahkeme salonunun "havasız” olması nedeniyle duruşmayı güçlükle izlediğini savundu. Bunun yanı sıra E.'nin hukuki terimleri anlamadığını ve dosyayı cezaevinde sakin bir ortamda okumak istediğini sözlerine ekledi.
Müdahil avukatlar durumdan hoşnut değil
Bunun üzerine de davanın hâkimi Götzl, duruşmayı bitirdi. Bugün sunulan yeni reddi hâkim dilekçelerinin ardından davaya 9 Kasım'da devam edilmesi bekleniyor.
Müdahil avukatlar arasında ise bu durum karşısında hoşnutsuzluk giderek artıyor. Bu hafta yapılacak duruşmalarda müdahil avukatların söz alması bekleniyordu. Müdahil avukatlardan Edith Lunnebach, "savunmanın sahnelediği oyunun kısmen utanç verici” olduğunu söyledi. Müvekkili, NSU tarafından 2000 yılında Köln'de düzenlenen bombalı saldırıda ağır yaralanan Lunnebach, ancak yine de durumu sabırla takip ettiğini belirterek "böyle bir duruma katlanmanın mesleği olduğunu” dile getirdi. Lunnebach, davanın muhtemelen 2018'in ilkbaharında sonuçlanacağı tahmin ediyor.
NSU kurbanlarından Mehmet Kubaşık'ın yakınlarını temsil eden Sebastian Scharmer ise davanın en erken 2018 yılının şubat ayında sonuçlanacağı kanısında. Mahkemenin daha sert bir tutum izleyebileceğini savunan Scharmer, bugün sunulan dilekçe hakkındaki kararın "birkaç saat içinde verilebileceğini” ifade etti.
Gamze Kubaşık öfkeli
NSU kurbanlarından Mehmet Kubaşık'ın kızı Gamze Kubaşık, NSU davasının görülmeye başlandığı 2013 yılından beri Münih'e davayı izlemek üzere geliyor. Kubaşık, müdahil avukatların mütalaası sırasında söz almak istiyor. Gamze Kubaşık, NSU kurbanları için 2012 yılının şubat ayında Berlin'de düzenlenen anma töreninde de bir konuşma yapmıştı. Gamze Kubaşık, davanın sürekli ertelenmesi karşısında öfkelendiğini gizlemiyor. Sanıkların izlediği tutuma kesinlikle anlayış göstermeyen Kubaşık, bu durumun "gücünü aldığını” söylüyor. Sanık avukatlarının onu kızdırmak için böyle bir strateji izlediğini düşünen Kubaşık, "Bunu kişisel alıyorum” diyor.
Marcel Fürstenau
© Deutsche Welle Türkçe