İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Almanya’daki ‘Dönerci Cinayetleri’ olarak da bilinen NSU (Nasyonel Sosyalist Yeraltı Örgütü) Davasını, davanın Almanya’daki müdahil avukatları ve Alman Konsolosluğu\'ndan bir temsilciyle birlikte mercek altına aldı.
2000 ile 2007 yılları arasında Almanya’daki farklı eyaletlerde sekizi Türk dönercisi, biri Yunan, biri Boşnak ve biri polis memuru olmak üzere toplam 11 kişiyi öldürmenin yanı sıra 15 soygun ile iki bombalı saldırıdan sorumlu tutulan NSU örgütünün yapılanması, faaliyetleri ve dava süreci hakkında bilgi vermek için düzenlenen sempozyuma, Alman Konsolosluğu’ndan Kültür ve Basın Konsolosu Meik Clemens Laufer, Almanya Barosu’ndan müdahil avukatlar Av. Onur Özata, Av. Dr. Hayriye Yerlikaya-Manzel, Av. Dr. Martin Manzel, İKÜ Hukuk Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Özge Sırma Gezer ve Yrd. Doç. Dr. Yasemin Filiz Saygılar Kırıt konuşmacı olarak katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmaları İKÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk ve Alman Konsolosluğu’ndan Kültür ve Basın Konsolosu Meik Clemens Laufer tarafından yapıldı. Laufer konuşmasında bu konunun hem Türkiye hem de Almanya\'yı ilgilendirdiğini ve ağır ihmallerin olduğu bu davanın bir an önce sonuçlanması gerektiğini ifade etti.
Etkinlikte, NSU Davası kapsamında “Alman Hukuku’nda kamu davasına katılma”, “Türk Hukuku’nda kamu davasına katılma”, “Alman Hukukunda Ceza Muhakemesi\'nin yürüyüşü” ve “Türk Hukukunda Ceza Muhakemesi’nin yürüyüşü” gibi konular masaya yatırıldı.
\"DAVA SÜRESİNİN UZAMASI MAĞDURLARIN PSİKOLOJİSİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR\"
NSU Davası konusunda bir araştırma yapan Almanya Barosu\'ndan Avukat Dr. Hayriye Yerlikaya Manzel, mağdurların dava sürecinin uzaması konusunda iki ayrı düşünceye sahip olduğunu söyledi. Manzel: \"Mağdurların bir kısmı davanın uzamasından çok da şikayetçi değil, çünkü amaç olayın aydınlatılması. NSU örgütü kimdi, sadece üç kişiden mi oluşuyordu, kimler yardım etti, devletin ihmali söz konusu mu sorularının cevaplarını arıyorlar. Bu açıdan sürenin uzamasından şikayetçi değiller. Ancak diğer yandan da iddianamenin bir an önce sonuçlanıp sanıkların yargılanmasını isteyen mağdurlar var ve sürenin uzaması onları psikolojik açıdan olumsuz etkiliyor\" diye konuştu.
\"MAĞDURLARIN ADALETE OLAN GÜVENİ KAYBOLDU\"
Bire bir görüşülen mağdurların daha önce Alman adaletine olan eksiksiz güvenlerinin artık tamamen kaybolduğunu gözlemlediklerini belirten Manzel, \"Alman hukuk devletine, polis makamlarının onları koruyabileceğini hiçbir şekilde güvenleri kalmamış\" dedi.
Bir kısım tarafından olayların neden üstünün kapatılmaya çalışıldığı hakkında bir fikri olmadığını söyleyen Manzel, \"Bu suçları daha çok yabancılara itme, dönerci cinayetleri diye adlandırma yönünde eğilimler var. Devlerin bu konuda ırkçı suçları sanki koruma altına alması gibi bir durum söz konusu. Bu da, orada yaşayan Türkler olarak bizi üzüyor.Başbakan Merkel daha önce çıkıp bu olayların aydınlatılacağını ve suçluların cezalarını alacağını söyledi. Bugün de burada Alman Konsolosluğu temsilcisi bu konuda hatalar yapıldığını kabul ettiğini söyledi. Şu anda bir yandan hatalardan ders çıkarma durumu var. Araştırma komisyonları kuruldu, kimlerin suç ortağı olduğu ortaya çıkarılmaya çalışıyor. Ancak diğer yandan da bu olayın üstünü kapatmaya çalışan kurumların da az olmadığını düşünüyorum. Bu da davanın uzamasına neden oluyor. Dava sonuçlandığında hepimiz ne sonuç çıkacağını göreceğiz\" diyerek sözlerini noktaladı.
(FOTOĞRAF/GÖRÜNTÜ)