Gündem
BBC Türkçe

Nilüfer Yalçın: Türkiye'nin ilk kadın parlamento ve diplomasi muhabiri

Nilüfer Yalçın, 1960'lı yılların iç ve dış siyasetinde 'deprem yaratan' haberlere imza atmış bir isim. Gazeteciliğe BBC Türkçe'de başladı, Türkiye'de dönemin 'erkek egemen' basın dünyasında bir otoriteye dönüştü. Öykü Altuntaş, Nilüfer Yalçın'ın hikayesin

29 Nisan 2018 20:30

Burası BBC Londra. Yıl 1951. Türkiye'nin ilk kadın diplomasi muhabiri ve parlamento muhabiri Nilüfer Yalçın, ellerinde notlarıyla radyo yayını için sırasını bekliyor.

Daha sonra 1960'lı yıllarda TBMM'nin erkek egemen basın locasına giren ilk kadın gazeteci olacaktı Nilüfer Yalçın. Dönemin duayen Ankara muhabirlerindendi.

Meslektaşlarının değişiyle titiz, dinamik ve çalışkan kimliğiyle, sert mizacı ve girişken kişiliğiyle, siyasiler ve diplomatların saygı duyup konuştuğu gazetecilerin başında geldi. Gece saat 03:00 sularında aradığı üst düzey bakanlar, deneyimli gazetecinin elinden kurtulamayacaklarını biliyorlardı.

2011'de hayatını kaybettiğinde basın özgürlüğü ödülleri ve asla susmayan daktilosunu arkasında bıraktı. Köşe yazarı ve savaş muhabiri olma hayalleri ise kimilerine göre kadın olmasının etkisiyle gerçekleşemedi.

Gazetecilikle tanıştığı BBC Türkçe'nin Londra ofisinden, Nilüfer Yalçın'ın biraz da gölgede kalan hikayesinin izini sürdük.

Meslektaşlarına göre, 30 yıldan fazla çalıştığı Milliyet gazetesinde ve Ankara kulislerinde bir otoriteydi Nilüfer Yalçın. Diplomasi yemeklerinden Meclis kulislerine kadar her yerde, herkesin konuşmak istediği bir isimdi.

Ama onun gazetecilik serüveni biraz da şans eseriydi.

Anne ve babasının şiddetle tıp okuma hayaline karşı çıktığı Yalçın, İstanbul Üniversitesi İngiliz Edebiyatı Bölümü'ne kaydoldu. Üniversite hocası ünlü edebiyatçı Mina Urgan, genç Nilüfer'i bir gün kenara çekti ve şöyle dedi:

"Edebiyat falan diyorsun ama sen bu işi bırak, yapamazsın. Meselelerin içine o kadar güzel giriyorsun ki, bu yetenek ancak gazetecide olur.

Nilüfer Yalçın, 50'li yılların başında Londra'da yüksek lisans yaptığı dönemde BBC Türkçe'de gazeteciliğe başladı. İngiltere'de ekonomi profesörü Aydın Yalçın ile tanıştı ve evlendi.

1965-1973 yılları arasında merkez sağ çizgideki Adalet Partisi'nin (AP) milletvekillerinden biri olarak TBMM'de görev yapan Aydın Yalçın, eşinin Ankara kulislerine adım atmasında büyük rol oynayacaktı.

Türkiye'ye döndüklerinde çift, The Economist dergisinden esinlenerek kurdukları Forum Dergisi'nde dönemin entellektüllerini bir araya getirdi. 1954-1960 yılları arasında derginin yayımcılığını beraber üstlendiler.

Nilüfer Yalçın 1960'ta 27 gazeteciyle beraber Ankara'da Öncü gazetesini kurdu.

Ama onun gözü aktif gazetecilikteydi. Falih Rıfkı Atay'ın başında olduğu Dünya gazetesindeyken, Hürriyet gazetesinin eski başyazarı Oktay Ekşi'nin teklifiyle Ankara'da diplomasi muhabirliğine başladı.

Âzer Bortaçina, Milliyet gazetesi, 27 Haziran 2000

1963 yılında Milliyet'in Ankara Bürosu'na adım atması, dönüm noktası oldu. 1969'da gazetenin diplomasi ve parlamento muhabirliği görevini üstlendi.

Nilüfer Yalçın, eşi milletvekiliyken, Meclis koridorlarında haber ve röportaj peşindeydi. Bir yandan da kızı Lale ve oğlu Ali'yi büyüttü.

Yalçın, 1979'da suikast sonucu öldürülen dönemin Milliyet gazetesinin genel yayın yönetmeni Abdi İpekçi'nin yıldızlarındandı. Bülent-Rahşan Ecevit çifti, şair Ahmet Arif, tiyatrocu Lale Oraloğlu, eski Dışişleri Bakanı İlter Turan, eski Başbakan Yardımcısı Turan Güneş, şair Ahmet Arif gibi siyasetçi ve entellektüeller yakın dostuydu.

Konuştuğumuz yakınları ve meslektaşlarının hatırasındaki Nilüfer Yalçın hep aynı:

Titiz, ayrıntıcı, kaynaklarına sadık ve haberin peşinde sonuna kadar koşan "eski tip gazetecilerden".

1950'li yıllarda Türkiye'deki iki kadın gazeteciden biri Nilüfer Yalçın, diğeri de Müşerref Hekimoğlu'ydu.

Yıllarca Milliyet gazetesinde beraber çalıştığı, Hürriyet'te Türkiye'nin ilk kadın Ankara Temsilcisi olan gazeteci Nur Batur anlatıyor:

Eski Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Nilüfer Yalçın'ın yol arkadaşlarından.

Ekşi, Nilüfer Yalçın'ın heyecanının sadece gazetecilikle sınırlı olmadığını anlatıyor:

Âzer Bortaçina, Milliyet gazetesindeki yazısında Yalçın'ı "Türk-İslam sentezini telafuz eden ilk gazeteci" olarak tanıtıyor.

Âzer Bortaçina, Milliyet gazetesi, 27 Haziran 2000

Nilüfer Yalçın dış politikada olduğu gibi parlamento haberciliğinde de sarsıntı yaratacak haberlere imza atmıştı.

Demokrat Parti (DP) döneminde bölünmeye neden olan 1954'teki "ispat hakkı" tartışmaları ile ilgili haberi, bunlardan biriydi. Çok sayıda gazeteci haberleri nedeniyle DP'lilerle mahkemelik oluyor, basın mensupları ile partideki muhalifler, kendilerine ispat hakkı verilmesi için Basın Kanunu'nda değişiklik talep ediyorlardı.

Başbakan Adnan Menderes'in "Ne bu, ispat hakkı diye tutturmuşlar. İspat hakkı mı, yoksa İspartalı Hakkı mı?" şeklindeki alaycı sözleri üzerine, partide çatlaklar baş gösterdi. Nilüfer Yalçın'ın Milliyet gazetesinde bunu haberleştirmesi ile tarihi süreç başladı:

Âzer Bortaçina, Milliyet gazetesi, 27 Haziran 2000

Yalçın, Kıbrıs Sorunu, Türk-Yunan ilişkileri ve NATO ile işbirliği konularındaki çalışmalarıyla öne çıktı.

5'inci Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'dan Yunanistan Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis'e, KKTC'nin ilk cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'tan 70 ve 80'li yılların dünya liderleri ve önemli bakanlarına birçok siyasetçiyle röportajlar yaptı. Afganistan'a, Irak'a, Avrupa ve ABD'ye göreve gitti.

1988'de Türkiye Basın Konseyi'nin ilk kadın genel sekreteri oldu.

Eşi Aydın Yalçın'ın hastaneye kaldırıldığını öğrendiği gün Milliyet'in kapısından çıktı ve eşini kaybettikten sonra da geri dönmedi.

70'li yaşlarına kadar siyasetçilere ve meslektaşlarına kök söktüren Yalçın, Türkiye'de basın dünyasındaki kadınlara ve gençlere örnek teşkil eden az sayıda gazeteciden biri olarak tarihe geçti.

Meslektaşları onu başından çıkarmadığı şık şapkaları, tatlı sert duruşu, "haber atlatırken" bile ödün vermediği tahkik çabasıyla hatırlayacak.

Ailede, siyasette, dinde 'erkek egemenliğine' muhalif bir kadın: Hüda Kaya
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir