Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile dinlenmek amacıyla geldiği Hatay'da, 36 saat sonra halkın karşısına çıktı. Partisinin adayı Lütfi Savaş'ın belediye başkanlığını kazandığı Antakya Belediyesi yanındaki Merkez Postane önünde toplananlara hitap etti.
"Sevgili Hataylılar sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum" diye başlattığı konuşmasında, Hataylıların, 29 Mart seçimlerinde "bir kez daha AKP" dediğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
‘Hataylılara teşekkür ederim’
"Antakya, 29 Mart seçimlerinde Lütfü Savaş kardeşimize hizmet yetkisini verdi. Hatay, vefanıza, itimadınıza, ahdi vefanıza özellikle şükranlarımı arz ediyorum ve bundan sonraki sürecin Hatay'ımızda çok daha farklı olacağını ve bunu bizzat yaşayacağınızı ve yaşayacağımızı burada ifade etmek istiyorum.
Geride bıraktığımız 5 yıl boyunca Hatay'a belediyecilik noktasında önemli hizmetler kazandırdık. Şimdi önümüzdeki 5 yıl boyunca da Antakya için çalışmaya, hizmet üretmeye devam edeceğiz. Bugün Antakya'nın şahsında tüm Hataylılara teşekkür etmek için buradayım."
Başbakan Erdoğan, 29 Mart yerel seçimlerinde Türkiye genelinde alınan sonuçlara dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Ben birilerinin yaptığı gibi rakamlar üzerinde cambazlık yapacak değilim. Aziz milletimiz, 29 Mart’ta her siyasi partiye gereken mesajı net bir şekilde vermiştir. Bize de vermiştir, muhalefete de vermiştir. Yüzde 39'u, yüzde 23'den küçük gösterme gayretinde olanlara da vermiştir, yüzde 15'den daha küçük olduğunu zannedenlere de vermiştir.
‘Neymiş sahiller kırmızı olmuş!’
Doğrudur, geneli itibariyle belki beklenen oy alınmamış olabilir. Ama son 30 yıl içerisinde 6,5 yıl üst üste açık ara önde olan bir başka birinci parti yoktur. Biz halkımızın ne dediğini gayet iyi anlıyoruz, biliyoruz ve bunun üzerinde de çalışmalarımızı sürdürerek geleceğe yürüyeceğiz. Birilerinin de bir şeyi bilmesi lazım. Son zamanda üzüntümün sebebi budur. Neymiş, 'sahiller tamamen kırmızı olmuş.' Bu çok çirkin bir yaklaşım, ne demek 'sahiller kırmızı' oldu... Yani her yer Türkiye’dir.
Yani kalkıp da sahil şeridinde şu anda bazı illerimizde muhalefet partileri seçimleri almışsa bunun yanında İstanbul'unda, Samsun'unda, Trabzon'unda, Rize'sinde aynı şekilde AKP seçimleri kazanmıştır. Ama kalkıp da 16 tane büyük şehrin 10 tanesini AKP'nin aldığını niye görmemezlikten geliyorsun. 65 tane ilin 35 tanesini AKP'nin aldığını niye görmemezlikten geliyorsun. Tüm beldelerin Türkiye'deki belde belediyelerinin yarıdan fazlasını AKP'nin aldığını niye görmemezlikten geliyorsun. Türkiye'deki tüm belediyelerin yarıdan fazlasını AKP’nin aldığını niye görmemezlikten geliyorsun."
Ayıptır, bu tür başlıklar atılır mı?
Hatay'a gelişinin seçimle ilişkilendirilmesine dikkati çeken Erdoğan, "Bakın haberleri görüyorsunuz, söylenen şeyler ne? Antalya gitti, Başbakan Hatay'a geldi. Ayıptır, yani bu tür başlıklar atılır mı? Yani Antalya'da AKP’li belediye başkanlığını kaybetti diye ben başbakan olarak bundan sonra Antalya'ya gidemeyecek miyim? Sen bana Antalya'yı mı yasaklıyorsun? Nasıl bir anlayış bu. Biz başımız önde kaybetmedik Antalya'yı. Biz Antalya'ya yaptığımız hizmetlerle damgamızı vurduk evelallah.
Bu yine aslına döner, bundan endişemiz yok. Eğer esere, eğer hizmete oy verilecekse er veya geç AKP Antalya'da yine var, ben bunu biliyorum. Kalkıp bu tür yaklaşımı yapmak çok çirkin, medyanın bu tür yaklaşımlar içerisine girmesi çok çirkin. Biz nereye gideceğimizin adresini medyaya sorarak tayin etmiyoruz, adresimizi biz kendimiz belirliyoruz."
‘Muhalefetle farkımız var’
Erdoğan, AKP olarak mevcut siyasi partilerin gitmediği yerlere nasıl gittiklerini 22 Temmuzda da 29 Mart’ta da halkın gördüğünü belirterek, "81 vilayetin 81'ine gittik, şu anda bizim olmadığımız il yok. 81 vilayetin 81'inde varız ama muhalefet belli bölgelerde var, belli bölgelerde yok, farkımız bu. Biz Türkiye'nin partisiyiz. Biz 71,5 milyon vatan evladının iktidarıyız. Biz bunun için varız, yine böyle devam edeceğiz" dedi.
Başbakan Erdoğan, seçimlerden sonra ilk teşekkür konuşmasını Hatay'da yaptığını belirterek, "Değerli kardeşlerim, bizim hizmet aşkımızı, halkımıza sevdamızı hiçbir şey asla gölgelemeyecektir. Bizler yine çalışmalarımıza aynı kararlılıkla devam edeceğiz ve inşallah Antakya’mız ciddi bir sıçramayı özellikle turizmde ciddi bir sıçramayı bu dönemde daha farklı bir şekilde yapacaktır" diye konuştu.
Belediye başkanıyla birlikte oturup bir durum ve öncelik değerlendirmesi yapacaklarını belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bir öncelikler sıralaması yapacağız. Antakya'mıza, Hatay'ımıza bundan sonraki süreçte belediyecilik hizmetinde neler yapabiliriz, ne gibi hizmetler getirebiliriz, bunların değerlendirmesini yapacağız. Çünkü Antakya'da bir hizmet patlamasını gerçekleştirmemiz lazım."
Erdoğan, 29 Mart seçimlerinde halkın istikrara, güven ortamına, hizmet siyasetine, eser siyasetine evet dediğini belirterek, "Halkımız durmak yok yola devam demiştir. Bunu gür bir sesle ifade etmiştir. Hatırlarsanız 7 Mart’ta Hatay'da yapığımız mitingde Hatay'ın kardeşlik şehri, kadim medeniyetler şehri olduğunu söylemiştim. Hatay'ın büyük düşüneceğine gönülden inandığımı belirtmiştim. Nitekim öyle oldu. Hatay büyük düşündü ve büyüklüğüne yaraşan bir karar verdi" dedi.
‘Medeniyetler kenti Hatay'
Hatay'ın medeniyetler kenti olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"6,5 yıldır hükümette, 5 yıl boyunca da belediyede yaptığımız hizmetlerle sizin güveninize, sizin sevginize layık olmaya çalıştık. Şimdi önümüzdeki 5 yıl boyunca sizin sevdanızı asla eksiltmeden yolumuza devam edeceğiz. Biz Hatay ile ülke olarak da millet olarak da her zaman gurur duyduk, duymaya devam edeceğiz.
Bakınız, pazartesi günü İstanbul'da medeniyetler ittifakı ikinci formunu gerçekleştirdik. Dünyanın birçok ülkesinden liderler, temsilciler İstanbul'da toplandı ve oradan tüm dünyaya barış çağrısı, hoşgörü çağrısı diyalog çağrısı yaptık. Medeniyetler İttifakı Projesini İspanya Başbakanı Zapatero ile bizzat ben Birleşmiş Milletler'in çağrısıyla 2005 yılının Temmuz ayında başlatmıştık. Aradan geçen 3,5 yıl içinde medeniyetler ittifakı projesi büyüdü, gelişti ve dünya barışı için adeta bir umut haline geldi. Bunun uygulaması nerede derseniz bunun uygulaması Antakya'dadır.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilmemiz sebebiyle Newyork'ta bir yemek verdim, tüm ülkelerin büyükelçilerine. O yemekte Antakya'nın korosunu davet ettik. Koro bir gösteri yaptı ve herkesin takdirini topladı. Niçin? Çünkü orada uygulaması var, laf değil uygulama. Şu anda ittifaka destek veren ülkeler ve uluslararası kurum kuruluşlar hamd olsun 100'e ulaşmış durumda. Şunu bütün samimiyetimle ifade etmek istiyorum. Medeniyetler İttifakı Projesini başlatmamızda, eş başkanlığını üstlenmemizde Hatay'ın rolü çok büyüktür."
Hatay'ın barış ve kardeşlik iklimini tüm dünyaya tanıtmak, anlatmak, örnek olarak dünyaya göstermek için bu adımı attıklarını vurgulayan Erdoğan, "Kısacası 81 ilimizdeki kardeşlik zeminini dünyaya duyurabilmek için bu adamı attık. Bildiğiniz gibi şehrimiz Hatay, UNESCO tarafından 'Barış Kenti' seçilmiştir. 2005 yılında Hatay'da medeniyetler buluşması toplantısını gerçekleşirdik. Hatay'ı tüm dünyaya anlatacağız, tanıtacağız" diye konuştu.
Hatay'ı bir marka şehir haline getireceklerini, bununla kalmayıp yerel mimarisini ayağa kaldırmak gerektiğini belirten Erdoğan, "O tarihi eserleri ayağa kaldırmamız lazım. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak gereken desteği vereceğiz, halkımızla el ele vereceğiz" dedi.
Hatay havaalanın faaliyete geçmesinin önemine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bütün bunlar Hatay'ın nasıl gelişmekte olduğunu gösteriyor, bunu durduramayız. 2008 yılında 160 bin kişi Hatay havaalanını kullandı, çok güzel bir gelişme bu. 71 kilometre bölünmüş yol vardı, 6,5 yılda 138 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Derdimiz şu yani, karadan, havadan, denizden her yerden Hatay'a ulaşma imkanı inşallah gerçekleşsin. Bunu yapacağız. Hatay'da biliyorsunuz modern gümrük kapılarını yapmaya başladık, bunların açılışlarını gerçekleştirdik. Reyhanlı, Cilvegözü ve Yayladığı gümrük kapılarını çağın gereklerine uygun olarak yaptık."
Erdoğan, ulaşımın yanı sıra eğitimden sağlığa kadar her alanda yatırımların yoğunlaştığını, eksikliklerin tamamlanması çabasında olduklarını anlatarak, "Adalette, emniyette, tarımda, enerjide her noktada bu adımlar hızla devam edecek. Biz size inanıyoruz, siz bizlere inanın. Biz hizmet için varız. Biz ideolojiler için yokuz. Biz yaratılanı, yaratandan ötürü severek bu yolculuğu devam ettireceğiz" dedi.
Başbakan Erdoğan, halka hitabının ardından AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin ve milletvekilleriyle Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ı makamında ziyaret etti. Görüşmeye, basına kapalı olarak gerçekleştirildi.