Bebekler suyla oynamaya bayılır. Siz de onun su keyfinin daha uzun sürmesi için bir an önce yüzme öğrenmesini isteyenlerdenseniz, acele etmeyin. Çünkü uzmanlara göre, yüzmeye başlaması için 3 yaşına kadar beklemenizde yarar var.
Bebeğinizin yüzücü doğduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bebekler, doğal bir yetenekle yüzmezler. Ancak doğal bir avantajları vardır. O da, vücutlarındaki yüksek yağ oranı. Bu yüksek yağ oranı, onların kısa süre de olsa su yüzünde kalmasını yani batmamasını sağlar. Fakat yenidoğan bebeklerin suyun yarattığı tehlikeli bir durumdan kendilerini kurtarabilecek yetenekleri yoktur.
Peki, bebekken yüzme öğrenenler ileride daha mı iyi yüzer? Bu sorunun yanıtının olumsuz olduğunu söyleyelim. Profesyonel yüzücülerin ya da iyi yüzenlerin bebekken yüzmeyi öğrendiğine dair bir bilgi yok. O nedenle, bebeğim yürümeyi öğrenmeden yüzmeyi öğrensin gibi bir telaşa kapılmayın. Çünkü bu çabanız bebeği yorduğu gibi, bazı sağlık sakıncaları da yaratabilir.
Yüzmeye başlamanın ideal zamanı 3 ile 5 yaş arası. Bu yaşlardaki zihinsel ve fiziksel yetenekleri, suda batmadan durmaya ve kısa bir mesafe yüzmeyi öğrenmeye oldukça uygun. Zorlamadan, ürkütmeden, suyun içinde hissetmesini sağlamanız gerekiyor. Bu yaşlarda çocuğunuz yüzmeyi eğlenerek öğreneceği bir aktivite olarak görmeli. Asla bir yüzme yarışçısı gibi düşünmemelisiniz. Spor uzmanları, 6 yaşından sonra teknik olarak yüzmeye başlayabileceklerini belirtiyorlar.
İlk 3 yıl içinde havuza ya da denize sokacağınız bebeğinizle ilgili dikkat etmeniz ve önlem almanız gereken 4 önemli konu var. Formsante'de yayımlanan haberde, dikkat edilmesi gerekenler anlatılıyor:
1. Yüzünü suya sokmayın
Bebeğinizle ister denizde olun ister havuzda, yüzünü suya sokmayın. Bebeklerin yüzü su altına sokulduğunda, refleks olarak nefes alıyorlar dolayısıyla su yutuyorlar. Eğer yuttuğu su miktarı yüksek olursa, su kana karışıyor ve sulanan kandaki tuz oranı tehlikeli bir şekilde düşüyor. Halk arasında ‘su zehirlenmesi’ olarak adlandırılan bu tehlike, bebeğinizin hayatı için ciddi bir risk demek. Üstelik hemen belirti vermiyor. Suyun içilmesinden 3 ile 8 saat sonra ortaya çıkıyor. Belirtiler-huzursuzluk, güçsüzlük, bulantı, titreme, şuur bozukluğu, havale şeklinde görülüyor.
Bebeğin yüzünün suya sokulmasının başka bir sakıncası daha var; o da enfeksiyonlar. Göz, kulak, cilt ve idrar enfeksiyonları bunların başında geliyor. Bu risklere karşı, suyun temiz olup olmadığına çok dikkat etmelisiniz.
2. Güneşten koruyun
İlk 2 yıl içinde bebeğinizi bronzlaştırmayı bile aklınızdan geçirmeyin. Aksine, güneşin zararlı ışınlarından korumak için denize ya da açık havuza girme saatlerine dikkat etmelisiniz. Güneş ışınlarının dik geldiği 11.00 ile 15.00 saatleri arasında güneş altında oynamasına izin vermeyin. Suya da sokmayın. Çünkü su güneş ışınlarının yüzde 30’unu geçiriyor. Bu saatler dışında dışarı çıkmadan yarım saat önce mutlaka bebeklere özel yüksek koruma faktörlü güneş yağı kullanın ve her 2 ya da 3 saatte bir yenileyin. Bebeğiniz gölgede oynasa bile, yine güneşten etkileneceği için güneş koruyucu kremini sürmeyi ihmal etmeyin. Sık sık su içirmenizde yarar var.
3. Yalnız bırakmayın
Denizin sığ sularında ya da bebek havuzunda oynayan bebeklerin en sık karşılaştığı risklerden biri, boğulmadır. Bu nedenle bebeğinizi asla yalnız bırakmayın. Eğer su kenarında oynuyorsa, gözünüzü ondan ayırmayın. Ayrıca ani gelecek bir dalga ya da düşme tehlikesine karşı can yeleği giydirin. Bebeğinize can simidi, kolluk taksanız bile yine gözlem altında tutun. Eğer yüzme bilmiyorsanız, bebeğinizi oynatmak için boyunuzu geçen suya girmeyin.
4. Denizanasına dikkat edin
Ülkemizdeki en sık yaralanmaya neden olan canlı, denizanaları. Üstelik bu hayvanlar, sığ sulara rahatlıkla geliyorlar. Denizanası çarparsa bebekte; ağrı, kızarıklık, şişlik ve bazen şok görülüyor. Eğer şok tablosu yoksa, çarpmanın olduğu bölgeyi alkolle yıkayın ve sonrasında talk pudrası sürün. Şok durumunda ise en yakın hastaneye ulaşmanız gerekiyor.