T24 Çeviri
Bazı insanlar mavi bonibonlarını önce yerken, bazıları yeşil çay yapraklarında hayatın anlamını arar. Bazısı yıkanacak tabak bırakmazken, bazısı hayat boyu toz biriktirir. Kimi insanlar güvercinlerden kaçarken, kimileri evcil hayvan olarak iguana besler. İlk bakışta tuhaf gelen bu davranışlar, aslında bizi biz yapan özelliklerdir; temel kişiliğimizin yapıtaşlarından doğar ve çevreyle şekillenirler.
Bir kişiliği yapılandıran elementler gizemli ve hatta rastgele görünüyor olabilirler. Ancak kişilik üzerine çalışan psikologlar, 5 temel faktörü analiz ederek bizi biz yapan/diğerlerinden ayıran kişilik özelliklerimizi ya da davranışlarımızı genel olarak tahmin edebilirler.
Yazar ve gazeteci Hannah Holmes'un ABD'nin önde gelen gazeterinden Huffington Post'ta "Kişiliğinizi düzenleyen 5 şaşırtıcı faktör" başlığıyla yayımlanan yazısında, her kişinin farklı dozlarda da olsa sahip olduğu 5 kişilik faktörü şöyle sıralanıyor:
1. Farkındalık sahibi olma: Başladığınız bir işi bitirme dürtünüz ne kadar güçlü?
2. Uzlaşmacı olma: Başkalarını mutlu etmek için ne kadar ileri gidebilirsiniz?
3. Nevrotik/gergin/endişeli olma: Hayat tehlikeler, fırsatlar dizisinden oluşan bir şölen mi?
4. Deneyime açık olma: Zihinsel uyarıcılara ve yeniliklere özlem mi duyuyor?
5. Dışa dönük olma: Birini etkilediğiniz zaman, kendinizi daha enerjik mi hissedersiniz?
Bu faktörlerin dereceleri herkes için farklı olabilir. Bu derecelerdeki yükseklik ya da düşüklük bir eksikliğinizi ya da yetersizliğinizi göstermez. Örneğin, düşük uzlaşma özelliği sizin tamamen anlaşılmaz bir insan olduğunuz anlamına gelmez. Onun yerine bu, popüler olmayan fikirlerinizi dile getirmekten çekinmediğinizi gösteriyor olabilir. Ya da düşük farkındalık sahibi olma özelliği muhtemelen sizin tembel olduğunuz anlamına gelmez; ama bir fırsat yakaladığınızda, onu kaçırmamak için gerekiyorsa elinizdeki her şeyi gözden çıkarmaya hazır olduğunuzu gösteriyor olabilir. Aşırı dışa dönük olmak da dürtüsellikle ilişkili olabilir; bu tür insanlar risk almaya hazırdırlar ve en iyi kâşif ve mucitler bu insanlardan çıkar.
Sahip olduğunuz bu farklı dozlardaki özellikler sizi siz yapar ve davranışlarınızı, size özel bir şekilde belirler. Aşırı dozdaki nevrotik olma özelliği sizi fobi ve panik ataklara mahkûm etmese de, bu sizin bazı şeylere karşı aşırı titiz bir insan olduğunuza işaret ediyor olabilir. Aşırı dozda bir uzlaşmacı olma özelliğine sahipseniz, insanlarla çok fazla empati kuruyor, olmadık şeyler için bile gözyaşlarına boğuluyor olabilirsiniz. Kendimize duygusal olarak uyguladığımız zararsız baskılar ise farkındalılık spektrumunda nerede durduğumuzla ilişkili gibi görünüyor. Farkındalık dozumuz ne kadar fazlaysa, o kadar fazla kendimize sürekli bir şeyleri doğru ya da yeterli yapıp yapmadığımızı soruyor olabiliriz.
Tabi ki, tamamen biyolojik olarak belirlenmiş canlılar değiliz. Araştırmacılar, bizi diğer insanlardan ayıran farklılıklar konusunda genlerin sadece yarı yarıya etkili olduğunu söylüyor. Doğal faktörler bizim sadece temel kişilik özelliklerimizi belirlerken, çevresel ve sosyal faktörler de geri kalan kısmını belirliyor. Çevresel faktörler temek kişilik özelliklerimizi değiştirmez, ama sadece bunu sergileme cesaretimizi kırar; ya da tam tersine parlaması için bizi cesaretlendirir.
Çoğumuz kendimize özgü özelliklerimizi etrafımızdaki insanların onaylayacağı, tolere edeceği ve hatta eğleneceği şekilde ifade ederiz. Böylece toplum tarafından onaylanmış ve kabullenilmiş hissederiz.
Sonuç olarak biyolojik ve çevresel faktörler, hepimizin bu beş özelliğe farklı dozlarda sahip olan kendimize özgü kişiliklere sahip olmasını sağlar. Tabi bu beş özellik zaman içinde deneyimlediğimiz şeylerle değişebilir. Fakat çevresel faktörler bizim farklı yanlarımızı törpülese bile, genel olarak genlerimizin sağladığı temel özelliklerimize uygun davranmaya devam ederiz.