08 Kasım 2024 08:10
T24 Haber Merkezi
Narin Güran cinayeti davasının ikinci gününde duruşma devam ediyor. Dünkü gergin duruşmada hakim karşısına çıkan 4 sanığın ardından bugün tanıkların ifadeleri alınıyor.
Mahkemede tanık olarak ifade veren Baran Güran ve diğer aile üyeleri arasında sert tartışmalar yaşanırken, baba Arif Güran fenalaştı ve mahkeme salonundan çıkarıldıktan sonra hastaneye kaldırıldı.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cinayet davası dün Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.
Duruşmanın ilk gününde, cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde adliyeye getirilen sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'in cesedini taşıyan Nevzat Bahtiyar ifade verdi. Nevzat Bahtiyar, mahkemede verdiği ifadede, amca Salim Güran'ın kendisine, "Yüksel ile cinsel ilişkiye girerken Narin gördü, bu yüzden öldürdüm" dediğini söyledi. Bahtiyar, "Büyük ihtimal boğarak öldürdüler. Cesedi ahırdaki torbaya ben koydum. Amcası benden Narin'in cesedini parçalamamı istedi. Vicdanım el vermedi" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanıklar, tanıklar, avukatlar ve izleyicilerin yerini almasıyla, Narin Güran cinayeti davasının ikinci gün duruşması başladı.
Mahkeme salonunda tanık olarak ifade veren ağabey Baran Güran ile aile üyeleri arasında tartışmalar yaşandı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davada, mahkeme başkanı Baran Güran'a annesi, amcası ve kardeşinin sanık olduğunu hatırlatarak tanıklık yapmama hakkı bulunduğunu belirtti. Baran Güran ise tanıklık yapmayı kabul etti.
Baran Güran ifadesinde, Erzurum'da çalıştığı sırada kardeşi Muhammet'in kendisini arayarak Narin'in kaybolduğunu söylediğini aktardı. Bunun üzerine hemen eve döndüğünü ve cami önünde toplanan kalabalıkla birlikte 112'yi aradıklarını ifade etti.
Mahkeme başkanının, amcasının evinde gizli bir toplantı yapıldığı ve kamera kurulduğu iddialarını sorması üzerine Baran Güran, "Gizli toplantı evde mi olur? Bakan geliyordu, evi boşaltın diyorlardı. Gizli toplantı olsa köyde olmazdı" şeklinde cevap verdi.
Kadınlar arasındaki kavga ve kadınların susturulduğu iddialarıyla ilgili sorulara ise Baran Güran, "Ben orada değildim" ve "Herkes gergindi, o gerginlikle söylenmiştir" yanıtlarını verdi.
Mahkeme başkanının, Narin'in kaçırıldığı veya öldürüldüğü yönünde bir şey duyup duymadığı sorusu üzerine Baran Güran, olay günü bir arabanın geldiğinin söylendiğini ve bu nedenle Narin'in kaçırılmış olabileceğini düşündüklerini belirtti. Ayrıca, bir şıha giderek durumu sorduklarını ve kendilerine "Ölse ben bilirdim, kaçırılmış" dediğini aktardı.
Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren'in soruları sırasında tansiyon yükseldi. Gazeteci Emrullah Erdinç'in aktardığına göre, Eren'in, "Biz sorgu yaparken sen dışarıdaydın. Salim Güran 'Sen neyin peşindesin?' dedi" şeklindeki ifadesine karşılık Baran Güran, "Ben de sizin peşinde olduğunuz şeyin peşindeyim" dedi.
Bu esnada baba Arif Güran Kürtçe bağırmaya başladı. Baran Güran babasını sakinleştirmeye çalışırken, Arif Güran "Kızım katledilmiş, sen ne diyorsun?" dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanın talebiyle duruşma salonundan çıkarıldı.
Arif Güran hastaneye kaldırıldıDuruşmada yaşanan gerginliklerin ardından fenalaşan ve mahkeme salonundan çıkarılan Narin'in babası Arif Güran, ambulansla tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldı. |
Duruşmayı izleyen Güran ailesi üyeleri de Nahit Eren'e tepki göstererek "Onu istemiyoruz" dedi. Sanık avukatları ise "Böyle yargılama yapılamaz" diyerek itirazda bulundu.
Yaşanan gerginlik üzerine mahkeme başkanı, aile üyelerini sakinleştirmek için yanlarına gitti ve duruşmanın düzenini sağlamak amacıyla avukatlara uyarılarda bulundu. Başkan, soruların doğrudan sorulmasını, aksi takdirde müdahale edeceğini belirtti.
Yaşanan gerginliklerin ardından devam eden duruşmada, Nahit Eren, özür dileyerek başladığı sorularında, "Sana 'Narin nereye defnedilecek, farklı bir yere defnedelim' dedim. Sen bana ne dedin?" diye sordu. Baran Güran ise "Ne olursa olsun kendi köyüne gömülsün ama..." şeklinde yanıt verdi. Eren, "Ben sana hatırlatayım; 'Bu konuda benim ve babamın dışında kimsenin söz hakkı yoktur' demedin mi?" diye sorduğunda, Baran "Demedin mi?" sorusunu doğruladı ve "Nereye çekiyorsun beni?" diyerek tepki gösterdi.
Baran Güran, 7 saat adli tıpta beklettiklerini belirterek, yaralı bir ağabey olarak babasının karar vermesini istediğini söyledi. Nahit Eren, "Kim öldürdüyse ceza alsın dedin. Ailem de olsa Nevzat da olsa ceza alsın dedin. Sen de bana bunun için vekalet verdin." dedi. Bu noktada sanık avukatları, vekalet ilişkisinin gizli olduğunu belirterek itiraz etti ve mahkeme başkanı da bu itirazı haklı bularak Baran'ın cevap vermemesini sağladı.
Avukat, cezaevindeki kardeşi Enes ile yapılan kamera görüntülerini sordu. Baran Güran, görüntülerin nasıl yayıldığını bilmediğini belirterek, "Kardeşime dik dur dedim, moral vermek için. Cezaevinde olduğu için sahipsiz mi bırakalım?" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da Baran'a sorular yöneltti:
Avukat: "Sence ne oldu?"
Baran: "Biz kardeşimin kaçırıldığını düşündük."
Avukat: "19 gün kardeşin aranıyor. Aileniz yanlış yönlendiriyor, ne diyorsunuz?"
Baran: "Benim ailem karakol görmemiştir, o yüzden yanlış ifade vermiş olabilirler."
Avukat: "Enes madde kullanıyor mu, şiddet uygular mı?"
Baran: "Kesinlikle öyle bir şey yok."
Avukat: "Kolunu ısırdı."
Baran: "Ben de kolumu duvara vurdum, bundan haberiniz var mı? Normal bir durum bu."
Avukat: "Nevzat ile ilgili siz ne düşünüyorsunuz? Mesela ailenle dost mu?"
Baran: "Uzun zamandır konuşmuyoruz, onu biliyorduk."
Sanık avukatları da Baran Güran'a sorular sordu:
Avukat: "Nevzat, Narin dışında başka çocuğa para verdi mi?"
Baran: "Vermemiş. Yaşıt çocuklara sorduk, sadece Narin'e para vermiş."
Avukat: "Sence Nevzat, babanla tartışması sonucu bu cinayeti işlemiş olabilir mi?"
Baran: "Olabilir. Nevzat çok soğukkanlı, 50 cinayet işlemiş gibi."
Mahkeme başkanı, Baran'a "Nevzat para verdi dedin. Neden şüphelenmedin o sırada?" diye sorduğunda, Baran "Normal olabilir." yanıtını verdi. Başkan, "Sen 'soğukkanlı, cinayet işlemiş gibi' dediğin için söylüyorum." dediğinde ise Baran, "İnsan ilk kez cinayet işlemişse korkar ama o babamın yanına geldi, o derece soğukkanlıydı." şeklinde konuştu.
Salim Güran'ın avukatı da Baran'a sorular yöneltti:
Avukat: "Ali Rıza Güran, Bahtiyar ailesine para teklif etti mi?"
Baran: "Asla, asla."
Avukat: "Salim Güran nasıldı?"
Baran: "Amcam sürekli jandarmanın yanında arama yapıyordu."
Avukat: "Salim Güran yeğenlerini döver mi?"
Baran: "Asla, hiç dövmez."
Avukat: "Amcan ile annen arasında ilişki olduğu iddia ediliyor. Enes görse ne yapardı?"
Baran: "Kafasına sıkardı."
Baran Güran'ın sorgusu bu ifadelerin ardından tamamlandı.
Narin'in amcasının oğlu Osman Güran tanık olarak ifade verdi. Mahkeme Başkanı, Osman'a Narin'in kaybolduğu günü nasıl öğrendiğini sordu. Osman, "Ben fabrikada çalışıyordum, Narin kaybolduğu söylendi. Merkezde oturuyorum, olay yerine gittiğimde kardeşim Enes'i gördüm," yanıtını verdi.
Ertesi gün yapılan aramalarda Narin'in bir terliği bulundu. Osman, terliğin kardeşi Muhammet tarafından köy yolunun üstünde bulunup arabaya alındığını ve kendisinin de Baran'a fotoğrafını gönderdiğini anlattı. Mahkeme Başkanı, terliğin bulunup haber verilmemesinin ilginç olduğunu belirtti. Osman, "Bilmiyorum, öyle dedi. Muhammet buldu deyince oraya gittik," dedi.
Savcı, Osman'ın 6 kez geçtiği yolda terliği görmemesini sorguladı. Osman, "Görmedim. Muhammet öyle bulmuş," diyerek cevap verdi. Ayrıca, annesinin kadınlar arasında yaşanan kavgada Yüksel'i suçladığı bilgisine Osman, "Bilmiyorum," diye yanıt verdi. Sanık avukatlar tarafından, kolluk kuvvetlerinden kötü muamele görüp görmediği sorulan Osman, "Düz duvara tutup zor kullanma ve tırnakların çekilmesi gibi muamele gördük," ifadesini kullandı.
Hakimin, şikayetçi olmama nedenini sorduğunda, Osman "Biz Narin'in katilinin bulunmasını istiyorduk," şeklinde cevapladı.
Soruların ardından Osman Güran'ın ifadesi sona erdi.
Tutuklu sanıklardan Muhammet Kaya tanık olarak ifade verdi. Muhammet Kaya, olay günü sabah saatlerinde davetiye dağıttığını ve akşam saat 8'de Devran Güran'ın Narin'in kaybolduğunu haber verdiğini belirtti. Ardından ailecek arama çalışmalarına katıldıklarını aktardı.
Duruşmada, Narin'in terliğinin bulunması meselesi detaylıca ele alındı. Muhammet Kaya, süt almaya gittiği sırada terliği gördüğünü, ancak es geçtiğini; dönüşte terliği tekrar gördüğünde almayı düşündüğünü ifade etti. Hakim, "Oradan yüzlerce kişi geçti, kimse görmedi de sen nasıl gördün? Acaba sana başka biri söylemiş olabilir mi?" diye sordu. Muhammet, terliği aldıktan sonra eve geçtiğini, daha sonra birlikte bindikleri araçta Osman'ın terliği fark ettiğini ve Baran'a fotoğrafını atmaları gerektiğini belirttiğini aktardı.
Hakim, terliği unutmanın ilginç olduğunu belirterek, "Belki o yüzden tutuklusun. Neden herkese göstermedin?" diye sordu. Muhammet, olayın panikle unutulduğunu, Yüksel'in terliği gösterdiğinde kendisinin de "Olabilir" dediğini ancak sonradan terliğin numarasının farklı olduğunu fark ettiklerini söyledi.
Savcı, Salim Güran'ın Muhammet'i bilmediği biriyle 22'sinde bir yere gönderdiğini sordu. Muhammet, nereye gönderildiğini bilmediğini, belki amcasının istihbarattan biriyle göndermiş olabileceğini belirtti. Muhammet Kaya ayrıca, gözaltında olduğu sırada 9 saat boyunca darbedildiğini, jandarmanın kendisine "katil" dediğini iddia etti.
Tutuklu sanıklardan Maşallah Güran tanık olarak ifade verdi. Duruşmada, Mahkeme Başkanı tarafından Narin’in kaybolma günüyle ilgili detaylı sorular soruldu.
Maşallah Güran, kendilerinin köyde, tepenin altında oturduklarını, ancak Arif Güran’ın evini göremediklerini ifade etti. Olay günü Narin’in kaybolduğu haberini aldıklarında, Yüksel Güran’ın önce kendilerine geldiğini ve Narin’i sorduğunu belirtti.
Hakim, o gün evde veya çevresinde herhangi bir hareketlilik olup olmadığını sorduğunda, Maşallah Güran herhangi bir şey görmediğini veya duymadığını ifade etti. Ayrıca, Narin’in kaybolduğu gün kadınlar arasında çıkan kavganın sebebi olarak, Hülya komutanın Yüksel'e başsağlığı dilemesi ve Yüksel’in “Bana söz vermiştin hani benim Narin’im” demesi olduğunu aktardı.
Hakim, Maşallah Güran’a, Narin’in saatini yanlış söylemiş olabileceğini öne sürdü. Maşallah, Mina’nın 17:40'ta geldiğini ve onu Narin sandığını, sürekli Narin’i düşündüğünü söyledi. Ayrıca, o gün Salim Güran’ın eve gelip, amcası Hüseyin Güran’ın elini öptüğünü ifade etti.
Hakim, Salim, Yüksel ve Enes Güran'ın Narin’i öldürmüş olabileceği ihtimalini sorduğunda, Maşallah Güran, onların Narin’e bir fiske bile vurmayacaklarını belirtti. Duruşma sırasında, Enes Güran yengesine, Narin kaybolduğunda arama sırasında tepede kendisini görüp görmediğini sordu, Maşallah Güran ise görmediğini ifade etti.
Salim Güran’ın sesini yükselterek “Bize iftira atanların Allah belasını versin” demesi üzerine, Maşallah Güran “bin kere bin kere” diyerek destek verdi. Bu ifadeler salon içinde gergin anların yaşanmasına neden oldu.
Avukat, Maşallah Güran'a şu soruları yöneltti:
Avukat: "Arif ile Nevzat arasında bir araç yüzünden gerilim olmuş. Daha sonra Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar, 'Hakkımı helal etmiyorum, parayı verdik zor durumda kaldık' demiş. Bu konuda bilginiz var mı?"
Maşallah Güran: "Benim evimde böyle bir şey olmadı."
Avukat, Narin’in kaybolmasının ardından Gazal Bahtiyar'ın "Biz buralardan gideceğiz" dediğini iddia etti. Maşallah Güran ise bu iddiayı reddederek, böyle bir şey duymadığını belirtti.
Maşallah Güran ifadesine devam ederek şunları söyledi:
"Yangın çıkmadan önceki gün Yüksel'in evindeydik. Yüksel ağladı, ona sigara verdim. 'Rüya gördüm, köy yanıyordu' dedi. Ertesi gün köy yandı. Böyle bir şey olabilir mi?"
Bu noktada Mahkeme Başkanı araya girerek, "Olur, olur, rüyalar âlemi diye bir şey var" dedi.
Duruşmada şimdiye kadar 26 tanıktan 5'i dinlendi. Kalan 21 tanık arasında Narin'in arkadaşları ve yaşıtları olan çocuklar da bulunuyor. Tanık çocuklar, SEGBİS sistemi üzerinden uzaktan bağlantıyla duruşmaya katılıyorlar.
Devam edecek...
CHP'li Tanrıkulu: Soruşturma makamları, şüphelilerin delilleri karartmasına, ortadan kaldırmasına izin verdiCHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Narin Güran cinayeti davasında, ikinci gün duruşması başlamadan önce Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. Tanrıkulu, "Bir gözlemci olarak ilk gün oraya gittiğimde, bu ölüm olayının köy içerisinde gerçekleştiği konusunda bir kanaate varmıştım. Ama bu konularda çok daha tecrübeli olan soruşturma makamları, bunu düşünmeden soruşturmayı ilerlettiler. Dolayısıyla şüphelilerin delilleri karartmasına, ortadan kaldırmasına izin verdiler. Soruşturma aşamasında dijital delillere el konulmadı, diğer arama faaliyetlerine el konulmadı ve sanıkların organize olması sağlandı. Şimdi onun güçlüklerini yaşıyoruz" dedi. Duruşma başlamadan önce Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yapan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, şunları söyledi: "Bu canice ölümün nedeni konusunda yeni bir bilgi yok. Bu canice ölüm konusunda kolluk makamlarının soruşturma aşamasında ortaya koyduğu tutumun nasıl yanlış olduğu duruşma aşamasında da bir kez daha ortaya çıktı. Soruşturma aşamasında birçok eksiğe dikkat çekmiştik. Bir gözlemci olarak ilk gün oraya gittiğimde, bu ölüm olayının köy içerisinde gerçekleştiği konusunda bir kanaate varmıştım. Ama bu konularda çok daha tecrübeli olan soruşturma makamları, bunu düşünmeden soruşturmayı ilerlettiler. Dolayısıyla şüphelilerin delilleri karartmasına, ortadan kaldırmasına izin verdiler. Soruşturma aşamasında dijital delillere el konulmadı, diğer arama faaliyetlerine el konulmadı ve sanıkların organize olması sağlandı. Şimdi onun güçlüklerini yaşıyoruz maalesef. "Benim temennim, bir daha böyle olaylar yaşanmasın ve caydırıcı cezalar çıksın"Bir avukat olarak söylüyorum, bu soruşturma dosyasında üç temel delil var; bir tanesi adli tıp raporu ve o rapordaki DNA bulguları, ikincisi HTS kayıtları, üçüncüsü ise Yer Gösterme Tutanağı ve buna ilişkin görüntü kayıtları. Bu deliller, aksi ispatlanana kadar geçerli olan deliller. Bunun üzerinden sorular soruluyor duruşmada. Benim temennim ve isteğim, bu canice olay, çocuk istismarı ve çocuk ölümleri konusunda Türkiye'ye örnek olsun, bir daha böyle olaylar yaşanmasın ve caydırıcı cezalar çıksın. Ceza muhakemesi hukukuna göre, sanıkların yalan söyleme, susma hakları var. Dün sıkça bu haklarını kullandılar. Tabii mahkeme hüküm verirken bütün bu süreçleri dikkate alacak. Hem sanıkların verdikleri cevaplar hem sorulan sorular hem de sustukları cevaplar üzerinden bir kanaate varacak. Duruşma tutanaklarına yansıyan bir gizli tanık bilgisi şu anda yok. Eğer bugün yansırsa hep beraber göreceğiz. Adil bir yargılamanın olması ve sanıkların da cezalandırılmasıdır." |
Şimdiye kadar kim, hangi ifadeyi verdi, çelişkiler neler?Narin cinayetinde korkunç itiraflar: "Bunu yok edeceksin, sana 200 bin lira veririm, aileni düşün" Narin’in annesinin ifadesi ortaya çıktı: “Narin seni ve amcayı gördüğü için mi öldürdünüz?”
Narin Güran cinayeti: Salim Güran'a yöneltilen sorular ortaya çıktı Narin’in yengesi Hediye Güran tutuklandı, ifadesi ortaya çıktı: Aile toplantısı ve ilişki sorgusu Narin'in eniştesinin ifadesi ortaya çıktı: Kolluk görevlilerini yanılttığım için pişmanım
Kimler, hangi suçlamalayla tutuklandı?Soruşturma kapsamında Narin’in amcası köy muhtarı Salim Güran, 2 Eylül günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı. Cesedi dereye gizlediğini itiraf eden Nevzat Bahtiyar, 10 Eylül’de 'Çocuğu iştirak halinde kasten öldürme' suçundan tutuklandı. 13 Eylül’de ise anne Yüksel Güran (44), ağabey Enes Güran (18), amcası Fuat Güran (42), kuzeni Muhammed Kaya, yengesi Maşallah Güran (46) ile kızı Birsen Güran (19), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya, tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy (40) tutuklandı. 17 Eylül'de de Narin’in yengesi, tutuklu amca Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran, 'kasten öldürmeye iştirak' suçundan tutuklandı. |
Narin'in kaybolduğu 19 günde neler yaşandı?Olay, 21 Ağustos'ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Saat 13.50’de evden çıkarak Kur'an kursuna giden Narin Güran, o gün en son 18.47’de görüldü. Evlerine dönmeyince ailesi kendi imkanlarıyla aradı. Köylülerle yapılan aramadan da sonuç alınamayınca Narin'in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğunu bildirdi. Bunun üzerine bölgeye Bağlar Jandarma Komutanlığı, Bağlar Asayiş Komando Bölük Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat timleri, Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT), İstihbarat Şube Müdürlüğü, Köpek İz Takip Timi ve Su Altı Arama Kurtarma Timi'nin yanı sıra sağlık, AFAD, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su Altı Arama ekipleri ile ilçe belediyelerinden de arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
Narin'in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı. Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı. Toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesin alındı. Ayrıca 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı. Öte yandan, Narin'in kaybolmadan önceki son görüntüleri okulun güvenlik kamerasına yansıdı. 21 Ağustos'ta saat 15.15'i gösteren görüntülerde, Narin'in 4 arkadaşıyla yürüdüğü ve ardından ayrılıp, tepe yolunu kullanarak evine doğru gittiği anlar yer aldı. Arama çalışmalarında 22 Ağustos'ta Güran ailesinin evine 3 kilometre mesafede, 28 Ağustos'ta ise 2 kilometre mesafede 2 farklı çocuk terliği bulundu. Ancak her iki terliğin de ailesinin beyanıyla Narin Güran'a ait olmadığı belirlendi. Siyasetçilerden sanatçılara, gazetecilerden yazarlara; Narin'in ölümüne sosyal medyada büyük tepki! Soruşturma kapsamında Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran (18), kolundaki ısırık izleri nedeniyle gözaltına alındı. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemede, ısırık izlerinin Narin'e ait olup olmadığı tespit edilemeyince E.G. serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında bu kez Narin'in amcası, aynı zamanda kırsal Tavşantepe Mahallesi'nin muhtarı Salim Güran gözaltına alındı. Güran'ın aracından alınan DNA örneklerinin, Narin'in kıyafetlerindeki DNA örnekleri ile eşleştiği belirlendi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından zırhlı araçla adliyeye sevk edilen Salim Güran, 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı.
Çalışmalar kapsamında ayrıca mahalle mezarlığında, özellikle yakın zamanda defnedilenlerin mezarları olmak üzere soruşturma savcısı eşliğinde jandarma tarafından yer altı görüntüleme cihazı ile arama yapıldı. Ancak herhangi bir bulguya rastlanmadı. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, önceki gün de mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde çalışma yaptı. Ekiplerin 8 Eylül sabahı yürüttüğü arama çalışmalarında, Eğertutmaz Deresi’nde Narin’in cesedine ulaşıldı. Mahalleye giriş çıkışlar yasaklanırken, 19’uncu günde bulunan Narin’in cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Narin nasıl öldürüldü: Ön otopsi tutanağı ortaya çıktı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, bir cumhuriyet başsavcıvekili ile üç cumhuriyet savcısı olmak üzere dört savcı görevlendirildi. Soruşturmada kapsamında ilk önce 21 kişi gözaltına alındı, elde edilen deliller sonrası bu sayı 24'e yükseldi. Gözaltına alınanlar arasında Narin'in annesi Yüksel Güran, babası Arif Güran, iki ağabeyi, üç amcası ve 2 Eylül’de ‘kasten öldürmek'ten tutuklanan köy muhtarı amcası Salim Güran’ın eşini de yer aldı. Daha önce gözaltına alınan ve kolundaki ısırık izinin Narin'e ait olmadığı belirlenerek serbest bırakılan 18 yaşındaki Enes Güran da bir kez daha gözaltına alındı. Diyarbakır'dan İstanbul'a binlerce insan Narin için eylemde: Narin'in hesabını soracağız Derede cansız bedeni bulunan Narin’in arkadaşlarıyla olan yeni görüntüsü ortaya çıktı Narin'in cesedinin götürüldüğü Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'ndaki (ATK) otopsi işlemine ise 14 uzman katıldı. Otopsi işlemleri yaklaşık 11 saat sürdü. Bulunduğı çuvalda, Narin’e ait eşyalar, Kuran kursu için yanında taşıdığı 'Elif Ba', çantası ve terliklerinin olduğu ve cesetin de deformasyona uğradığı belirtildi. Tutuklanan amca Salim Güran'a ait olan ve Narin'e ait DNA'nın tespit edildiği otomobil ise yeniden incelenmek üzere jandarma tarafından götürüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Yerlikaya ve Adalet Bakanı Tunç'un, gözaltı işlemlerinden önce yaptıkları açıklamalarda aileye başsağlığı dilememesi dikkati çekti. Narin'in cesedini amca ile birlikte çuval içine koyup dereye bıraktığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar tutuklandı. Savcılıkta ifade değiştiren Bahtiyar, amca Salim Güran'ın "Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm" diyerek kendisini tehdit ettiğini öne sürdü. Soruşturma kapsamında Narin’in amcası köy muhtarı Salim Güran, 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı. İtirafçı Nevzat Bahtiyar, 10 Eylül’de 'Çocuğu iştirak halinde kasten öldürme' suçundan tutuklandı. 13 Eylül’de anne Yüksel Güran (44), ağabey Enes Güran (18), amcası Fuat Güran (42), kuzeni Muhammed Kaya, yengesi Maşallah Güran (46) ile kızı Birsen Güran (19), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya, tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy (40) tutuklandı. 17 Eylül Narin’in yengesi, tutuklu Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran, 'kasten öldürmeye iştirak' suçundan tutuklandı.
|
"Köln Radyosu, Türkiye'de sesini duyuramayanların da radyosuydu" |
Öne çıkan haberler...TIKLAYIN | Bakanlık yeni liste paylaştı: İşte yoğurda 'bitkisel yağ' ve 'jelatin' koyan firmalar TIKLAYIN | Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sürpriz buluşma TIKLAYIN | Anne, dede, teyze, dayının da aralarında olduğu 8 kişi hakkında istismar davası TIKLAYIN | Cinsiyet değiştirmişti: Elon Musk'ın trans kızı, Donald Trump'ın zaferinden sonra ABD'yi terk edeceğini açıkladı TIKLAYIN | Mehmet. Y. Yılmaz | Demokrasiye uzak, diktatörlüğe yakın TIKLAYIN | Haftanın Sanat Rotası: Bu hafta, üç büyük şehirde hangi sanat etkinlikleri var? |
© Tüm hakları saklıdır.