Başbakan Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli arasındaki ‘namert’ tartışması devam ediyor. Bahçeli’nin ‘karanlık odalarda hangi savcılarla görüştün açıkla’ sözlerine Erdoğan, ‘İddia sahibisin sen açıkla, açıklamazsan namertsin’ karşılığını verdi. Bahçeli’de aynı gün, İstanbul’dan ‘116 gün alacakaranlık gün’ sorusu yöneltti.
Erdoğan: Açıklamazsan namertsinAKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir mitinginde yaptığı konuşmada, "Hukukta, müfteri yani iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Sen (MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli) böyle bir iddianın sahibisin, eğer dürüstsen diyorum ki bunu açıklamaya mecbursun. Açıklamadığın takdirde namertsin" dedi.
Erdoğan'dan Baykal'a: Atatürk üzerinden geçinmeCHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye İkitelli'deki medyanın kılavuzluk yaptığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunlara o medya rota çiziyor, yol gösteriyor. Yalanlarını, iftiralarını, çamurlarını o medya sayfalarına taşıyor. Bak, dün Bursa'da söyledim, Sayın Bahçeli son birkaç gündür diyor ki 'Sayın Başbakan önce şunu açıklasın. Kara kapılar arkasında, karanlık odalarda hangi savcılarla görüştü de parlamentoya geldi, milletvekili seçildi. Bunu bir açıklasın'. Hukukta, müfteri yani iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Sen böyle bir iddianın sahibisin, eğer dürüstsen diyorum ki 'Bunu açıklamaya mecbursun. Açıklamadığın takdirde namertsin' diyorum. Tayyip Erdoğan'ın karanlık odalarda görüştüğü hiçbir savcı yoktur. Bugüne kadar milletten başka hiç kimseden icazet almadı, almaz. Hayatım benim bununla geçti.
Bunu ispat etmeye, açıklamaya mecbursun. Açıklamadığın takdirde bir müfteri olarak anılacaksın. Namert olarak anılacaksın, bunu açıklamadığın takdirde. Bak bu kadar yüksek perdeden konuşuyorum, Çünkü Tayyip Erdoğan'ın ak sayfalarında böyle bir leke yok, olmayacaktır da. Çünkü, mücadelem hep böyle geçti. Bunu açıklamak zorundasın. Ben milletimden de şunu rica ediyorum. Bakınız, bu tür iftiraları yapan liderlere sandıkları mezar etmeniz lazım. Çünkü Türkiye ne çektiyse buradan çekti. Bu kadar açık konuşuyorum. Dürüst olmaya mecburuz, eğer siyasi liderler dürüst olmazsa, meydanlarda kimseye dürüstlük dersi veremez. Her şey ortada, hangi savcıyla, nerede, ne konuşmuşuz açıkla.”
Bahçeli: 116 günlük alacakaranlıkta neler oldu? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kendisine ‘iddialarını açıkla yoksa namertsin’ diyen Başbakan Erdoğan’a “Önce sen Siirt’ten milletvekili olup TBMM’ye gelirken 116 günlük alacakaranlıkta neler olduğunu anlat. Eğer anlatmazsan, iktidar olup, o günlerin hesabını sormazsam namerdim” dedi
Bahçeli'den Erdoğan'a: Aklanın da öyle gelinBahçeli, partisince İstanbul Çağlayan Meydanı'nda düzenlenen mitingde Erdoğan’a yüklendi.
Bahçeli, seçimlerde Erdoğan'ın milletvekili olamadığı için parti genel başkanı olarak kaldığını ve Abdullah Gül'ün 18 Kasım 2002'de Başbakanlık görevini üstlendiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Bu arada Sayın Başbakan, genel başkan olarak parlamentonun dışında kalıyor. Aradan 116 gün geçiyor, 14 Mart 2003'te 58. Hükümet yıkılıyor, yerine Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt Milletvekili olarak Meclis'e gelmesi nedeniyle 59. Hükümet kuruluyor. Benim merakım şudur? Seçimlere 23 Kasım 2002'de girerken milletvekili sıfatını kazanamayacak bir güvenlik sorunu olan bir şahsiyet, 116 gün içerisinde nasıl, hangi süreçten, hangi karanlık odaklardan, hangi karanlık ilişkilerle Siirt'te seçilmiş milletvekilini istifa ettiriyor, CHP'nin desteğiyle ara seçim kararı aldırtıyor ve Anayasa değişikliğine gidiyor.
Sonra Siirt'ten mebus seçiliyor, arkasından da Başbakan oluyor. Şimdi MHP'ye dil uzatırken hiçbir şey yok da bu 116 günlük alacakaranlıkta nelerin olduğunu sormak benim hakkım değil mi? Ben de diyorum ki; gel kürsüye çık, milletin huzuruna de ki; '116 günde şunlar, şunlar, şunlar oldu, şunlarla, şunlarla, şunlarla görüştüm. Netice itibariyle Siirt'ten milletvekili olarak TBMM'ye geldim. 14 Mart 2003'te de 59. Hükümeti kurarak Başbakan oldum' de. Bunları anlat diyorum. Eğer sen bunları milletime doğru anlatırsan, milletimi bu konuda doğru aydınlatırsan, o zaman ben de namert olayım, ne var yani. Ama bunları anlatmamakta ısrar eder, o alacakaranlıkta, karanlık odalarda, karanlık ilişkilerle kimlerden neyi getirerek, sizin ara seçimde mebus olduğunuzu bir gün tarih yazacak. Eğer iktidar olursam, o günü özel olarak inceletip, senden hesap sormazsam, o zaman namerdim diyorum. Biz kimseye iftira etmiyoruz. Gel doğruyu anlat, doğru konuş, doğru davran diyoruz."