HaberTürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, Yeni Şafak gazetesinin İstanbul Sözleşmesi konusundaki tavrını eleştirdi. Alçı, "Yeni Şafak gazetesi beni şaşkına çeviren tavırlar içinde, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi için militanca uğraşıyorlar" düşüncesini dile getirdi.
Alçı, "Kadınların İstanbul Sözleşmesi ve bu sözleşmenin getirdiği yükümlülüklere uygun olarak çıkarılan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa ile elde ettikleri hakları ellerinden almak için toplumsal cinsiyet kavramını paravan olarak kullanıyorlar. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasının adeta bayraktarlığını yapan AK Parti Genel Başkanvekili Sayın Numan Kurtulmuş’u eleştiriyorum. Bu sözleşme kalktığı an kadına şiddet oranının korkunç şekilde fırlayacağını bilmiyor mu Numan Bey?" görüşünü savundu.
Alçı, "Sizin muradınız o olmasa bile İstanbul Sözleşmesi feshedildiği zaman netice kesinlikle dayakçı erkeklerin zaferi olur Sayın Kurtulmuş. Bunun farkında değil misiniz gerçekten? ‘Cinsel yönelim’ konusu sizden bu sözleşmenin feshedilmesini isteyen örgütlü erkek derneklerinin bahanesi. Bunu görmüyor musunuz Numan Bey?Hem Numan Kurtulmuş’u hem de Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop’u bizzat tanıyan bir gazeteciyim.Bu üç siyasetçiyle de güzel diyaloğum vardır. Gayet kibar ve nazik insanlardır.Sayın Gül ve Sayın Şentop İstanbul Sözleşmesi konusunda henüz bir açıklama yapmadılar. Her iki siyasetçimizden de bu konuda ezber bozmalarını ve en azından bu noktada Numan Bey’e katılmadıklarını beyan etmelerini dilerdim." değerlendirmesinde bulundu.
Alçı, "Aynı şekilde Yeni Şafak gazetesi de beni şaşkına çeviren tavırlar içinde maalesef. Türkiye bu sözleşmeden çekilsin diye militanca uğraşıyorlar.Bu gazetenin bir yazarı hiç yüksünmeden KADEM gibi değerli bir derneği ‘Sorosçu’ olmakla dahi suçladı. Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın üst düzey yöneticisi olduğu KADEM’e bu iftirayı bile atabildi. İş böyle bir çılgınlık noktasına geldi yani sevgili okurlarım. KADEM bu iftiraları, Sümeyye Hanım’ın da bizzat katıldığı bir toplantıyla çürüttü. Bu katılım çok önemli bir mesajdı. Hem Emine Hanım’ın hem de iki değerli kızı Sümeyye ve Esra Albayrak Hanım’ın kadınlara yönelik şiddet konusunda hassasiyetine çok inanıyor ve güveniyorum. Bu üç cesur kadın her zaman aile içi şiddetin de önlenmesinde öncü oldular. Türkiye’nin yüzde 50.3 çoğunluk nüfusunu oluşturan kadınların haklarını sonuna kadar savundular." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın