Ali Babacan'ın genel başkanlığını yaptığı DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı, eski AKP'li isim Mustafa Yeneroğlu, AKP ile siyaset yaptığı döneme ilişkin konuştu. Yaşanan haksızlık ve hukuksuzlukların kendisi için dayanılmaz boyutlara ulaştığını ifade eden Yeneroğlu, AKP'den çocuklarının yüzüne bakabilmek için ayrıldığını söyledi.
"Mesele namazdan sonra dua ettiğinizde kendinizle barışık bir şekilde Allah'a yalvarabiliyor musunuz" diyen Yeneroğlu, "AK Parti'de siyaset yaparken çocuklarınızın yüzüne utanmadan bakamıyor muydunuz?" sorusuna, "Son bir yılda bakamıyordum" diye yanıt verdi.
Gazeteci Adem Özkese'nin Youtube kanalına konuk olan Yeneroğlu, AKP ile yollarını ayırma nedenini anlattı. Yeneroğlu, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
"2016'dan şunu gördüm bir kere yurt dışında yaşıyorsunuz. İdealleştirerek bakıyorsunuz. Romantik bir bakış açısı var Türkiye'ye. Türkiye'nin gerçekleriyle hemhal değilsiniz. Meseleleri tam olarak bilmiyorsunuz. Ama Türkiye'ye geldikten sonra pratik eleştiriler, dışlanan birçok kesimle görüştüm. Azınlıklarla iletişim kurdum. Ve baktım ki bu insanların önemli bir bölümü hadlerini bilmeleri gereken toplumsal sınıflara bölünmüş. Ve bu adeta genlerine işlemiş. Biz de o gülücükler, o görünen hoş ortam gerçeği yansıtmıyor. Şimdi 2016'da bu süreçte baktım ki hukukla alakası olmayan o kadar büyük haksızlıklar yapılabiliyor ki. Elbette Sayın Erdoğan'a bunları anlatıyordum. İlk başta anlayışla karşılayabileceğini düşünüyordu. Meselelere kendi açımdan çok naif yaklaşıyordum. Ama zamanla gördüm ki toplumu kutuplaştırmaya matuf ve kendi zihin dünyasında hukuk dışında başka kategoriler var. Ben bunları düşman hukuku diye kelimelendiriyorum. Toplum da bu şekilde liderin bu yönlendirmeleri doğrultusunda, çünkü basın tamamen ellerinde. Kamu oyu nasıl isteniyorsa öyle gösteriyor, diğerleri de korkuyor zaten."
“Cumhurbaşkanı'nın zihninde önceki CHP'den kopyalanmış kategoriler var”
Tanık olduğu hukuksuzları Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlattığını kaydeden Yeneroğlu, şunları kaydetti:
“İlk başlarda anlayışla karşılayabileceğini düşünüyordum. Ama zamanla gördüm ki önceki CHP’den kopyalanmış, toplumu kutuplaştırmaya matuf ve kendi zihin dünyasında hukuk dışında başka kategoriler var. Ben bunu ‘düşman hukuku’ diye değerlendiriyorum. Siz insanları toplum içinde eşit vatandaşlar olarak değerlendirmezseniz ve bu insanların temel haklarını esas kabul etmezseniz, bu insanları ötekileştirip bir ‘hain damgasıyla’ yaftalarsanız o zaman bu insanlarla ilgili her şey tabiri caizse meşru oluyor."
“Belli bir noktadan sonra 'Sana ne' noktasından yaklaşıldı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la devamlı bunları konuştuğunu ifade eden Yeneroğlu, “Meselelere belli bir noktadan sonra şu şekilde yaklaşıldı: Sana ne, seni ne ilgilendirir! Biz eşit düzeyde konuşuyoruz, ben başka bir şey kabullenmem zaten. Milletvekilliğinin bu şekilde ciddiye alınmaması, saygın kabul edilmemesi, sözlerinin samimiyetsizliğinin tartışılması… İçi boş, ilkelerden tamamen yoksun hale getirilmiş bir dava anlayışı içerisinde lidere sadakati esas alan, bunun dışında tüm ilkeleri ezebilecek bir yaklaşım biçimiyle muhatabını değerlendiriyorlar” ifadelerini kullandı.
“İBB seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı'na mesaj attım: Ahlaki üstünlüğü kaybettiğimiz için...”
İnsanların düşünceleri dolayısıyla itibar suikastına maruz bırakıldığını vurgulayan Yeneroğlu bu durumla kendisinin de karşılaştığını söyledi.
Istanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin gecesinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’a mesaj attığını belirten Yeneroğlu, şöyle konuştu:
“Dedim ki ‘Ahlaki üstünlüğümüzü kaybettiğimiz için İstanbul’u kaybettik. Artık insanların dertleriyle dertlenmediğimiz için, artık adaleti öncelemediğimiz için, artık hukukun üstünlüğünü en öncelikli değer olarak kabul etmediğimiz için kaybettik.’ Arzu ettim ki bu kavransın, idrak edilsin. Yeni Zelanda Başbakanı bize hergün insanlık dersi veriyordu biz buada katliam görüntülerini veriyorduk.”