Spor

Mustafa Denizli dev derbiyi masaya yatırdı: Fenerbahçe için şampiyonluk yolundaki son maç olabilir

'Bu maçın sürpriz oyuncusu Dirk Kuyt olacaktır'

08 Mart 2015 10:12

Türkiye’nin önde gelen deneyimli teknik adamlarından Mustafa Denizli, bugün (8 Şubat 2015) oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray derbisini masaya yatırdı. Denizli, “Bu maç Galatasaray için değil ama Fenerbahçe için şampiyonluk yolundaki son maçı olabilir. Kaybetmesi halinde de bundan sonra toparlanması mümkün değil” dedi. “Fenerbahçe maçın favorisi ama bunu sakinlikle, kararlılıkla ve sabırla kullanması lazım” diyen Denizli, “Bu maçın benim değerlendirmelerime göre birinci derecede etkili oyuncusu Dirk Kuyt olacaktır” diye konuştu.

Hürriyet Gazetesi Spor Müdürü Mehmet Arslan’ın derbiye ilişkin yorumları ve sorularını yanıtlayan (8 Mart 2015) Denizli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

Mehmet Arslan

M.A: Bu maçta benim favorim Fenerbahçe. Neden mi?

1- Daha derin, disiplinli ve birbirleriyle oynamaya alışmış bir kadroya sahipler.

2- Kazanmaya daha çok ihtiyaçları var.

3- Ve tabii ki Kadıköy’de oynamaları…

Ama dezavantajları da var. Örneğin “Sakinlik.” Galatasaray daha sakin… Kaybetse de lider. Senin favorin hangisi?

Mustafa Denizli

M.D: Senin favorine ben de biraz katılıyorum. Bu maç Galatasaray için değil ama Fenerbahçe için şampiyonluk yolundaki son maçı olabilir. Kaybetmesi halinde de bundan sonra toparlanması mümkün değil. Fenerbahçe’nin daha oturmuş bir kadrosu var. Son haftalarda sonuç bazında güven kaybına uğradı. Galatasaray maçı bu güveni yerine getirmek için bulunmaz bir fırsat. Taraftarıyla birlikte bir dönüş maçı olarak görüyor. Fenerbahçe maçın favorisi ama bunu sakinlikle, kararlılıkla ve sabırla kullanması lazım. Bunu kullanmadığı sürece işler aleyhine sonuçlanabilir. Agresiflik, istem dışı davranışlar ve bir an önce sonuca gitme isteği Fenerbahçe’ye yanlış işler yaptırabilir. Tansiyonu yüksek bir maç olacak. Oyunun başında yapılacak fevri hareketler kartı da beraberinde getirebilir kaldı ki Fenerbahçe buna müsait bir takım. Bunu yapmadığı sürece oyunun kontrolü elinde olacaktır. Fenerbahçe 4 haftada 7 puan kaybetti. Bu kayıplar “Galatasaray’a da kaybedersem ne olur” psikolojisi Fenerbahçe’yi olumsuz etkileyebilir. Galatasaray düşünmediği şekilde bir anda rakiplerinin 3-4 puan önüne geçti. Şampiyonluğun üçüncü favorisi durumundayken şimdi en güçlü adayı haline geldi. İki haftada tablo tamamen tersine döndü ve şu anda kazanmaktan başka çaresi olmayan takım Fenerbahçe oldu.

M.A: Eğer İsmail Kartal şans verirse, “Bu maçın adamı Diego Ribas olur” diyorum. Mersin’deki kupa maçı da bunu gösterdi. Her ne kadar bazıları itiraz etse de benim 11’imde Emre ile Diego’yu birlikte oynatmak da var. Sana göre bu maçın Fenerbahçe’deki adamı kim olur?

M.D: Bu maçın benim değerlendirmelerime göre birinci derecede etkili oyuncusu Dirk Kuyt olacaktır. Kafamda maçı oynadığım zaman son 4-5 haftada performansıyla arkadaşlarının gerisinde olan Kuyt bu maçın sürpriz adamı olarak ön plana çıkabilir, oyun planları da bunu gösteriyor.

Sow, Meireles, Emre, Gökhan ve Caner.... Ama başta Kuyt.

Kuyt’ın Fenerbahçe adına dönüş maçı olabilir. Bu maçta ne zaman ne olur bilinmez. Bu tip maçlar kendi yıldızlarını hiç umulmadık anlarda ön plana çıkarabilir, kendi yıldızlarını yaratır. Fenerbahçe orta sahada senin söylediğin gibi Diego ve Emre ile başlayamaz. Büyük ihtimalle Diego’yu ikinci yarıda kullanacaktır. Ön tarafa baktığınız zaman Kuyt, Emenike ve Sow’dan feragat etmeniz çok zor gözüküyor. Meireles ve Alves’i de bu düşünce çerçevesinde bu isimlere katarsak Diego’nun 11 başlaması oldukça zor. Alper sakat olmasaydı onun sahadaki varlığı Diego için bir kontenjan yaratabilirdi. Böyle bir şey olsa dahi İsmail Kartal’ın Diego ile başlayacağını düşünmüyorum.

M.A: Fenerbahçe’de sol kanatta Caner, sağ kanatta Gökhan oynayacak. Buna karşılık Galatasaray’da sol kanatta Olcan ve Yasin. Sağ kanatta Sabri ve Bruma ya da Hamit. Bu yapının Gökhan ve Caner karşısında çok şansı olduğunu düşünmüyorum. Sen ne diyorsun hocam?

M.D: Galatasaray’ın oyun yapısı geçtiğimiz haftalardaki gibi devam eder mi bilmiyorum. Olcan ve Yasin’le başlar mı bilmiyorum. Böyle bir sol kanat Fenerbahçe maçını kaldırmaz. Muhtemelen böyle bir maçta Hakan–Olcan, Hakan-Telles tercihi olabilir.

Önde Yasin veya Olcan ya da Telles...

Hakan’ı stopere çekip, Telles-Olcan tercihini de değerlendirebilir. Hamzaoğlu’nun bu tip bir tercihle sahada olacağını düşünmüyorum. Dzemaili’ye orta sahada şans verip Hamit’i sağ çizgiye çekebilir. Caner’le gidip gelmesi, Bruma’nın gidip gelmesinden daha önemli. Akılcı bir tercih olur. Hamit son iki maçtaki performansıyla gösterdi ki hem ofansif hem defansif anlamda “ben buradayım” diyor. Galatasaray’ın burada çok fazla bir şey yapmasına gerek yok. Şartlar ne olursa olsun klasman yeri değişmiyor. Bu rahatlığın Olcan ve Yasin gibi riskli kanatları kullanmayı öne çıkaracağını zannetmiyorum.

M.A: Emenike çok eleştirildi. Ben bu eleştirilere katılmıyorum. İkinci yarıdaki oyunuyla Akhisar Belediye maçının en iyisiydi. Konya’da da ilk yarı kötüydü. Ama pozisyona giren, yaratan bir oyuncu. Bence derbide kesinlikle sahada olmalı. Ama bir farkla, ikinci yarıda… Sence de Emenike oynamalı mı?  

M.D: Bu denenebilir bir ihtimal. Emenike’nin de bir dönüşe ihtiyacı var. Bu dönüşü maçın başında mı yapar yoksa sonradan girerek mi yapar bilinmez. Çünkü Emenike hisleriyle hareket eden bir futbolcu. Oyundan alınması veya sonradan girmesi diğerlerinde yarattığı etkiyi yaratmıyor. Ancak şunu kabul edelim ki Emenike bir şeyler yapmaya çalışıyor. Gol kaçırması çok önemli değil. Pozisyona giren futbolcu gol kaçırır. Önemli olan gol pozisyonuna girmesi. Kaldı ki kaçırdığı gol de bir futbolcu adına çok zor bir pozisyondu. Kolay gibi gözüküyor ama değildi.

M.A: İsmail Kartal ve Hamza Hamzaoğlu. Alıştığımız iddialı teknik adam profilini sergilemiyorlar. Daha sakin duruyor ve konuşuyorlar. Onların bu tarzlarının takım motivasyonu üzerinde olumlu bir etki yarattığını düşünüyorum. Panikten uzak sakin bir tarz. Yanılıyor muyum?

M.D: Takımlar için nasıl algılandığına bakmak lazım. İddialı olmak takım üzerindeki motivasyonu daha yukarı çekebilir. İddialı olmak ortamı germek demek değildir. Rakibin hakkında konuşmayıp, takımın için yapacağın iddialı konuşmalar son derece olumlu bir hava yaratır. Şimdi bunu da yapmıyorlar. Hamza Hamzaoğlu ve İsmail Kartal’ın çıkıp “biz bu maçı kazanacağız” demesi normal olandır. Bir diğeri de güven olgusunu ne kadar yaşadığını ortaya koyar. İki teknik adamın yapacağı konuşmalar kendi takımlarıyla olan ilişkilerini ortaya koymalı. Hocalardan birinin çıkıp “biz bu ligin en iyi takımıyız” demesi ortamı germek için kullanılan bir uslüp değil kendi takımını maça hazırlamak için kullanacağı bir objedir.

M.A: Melo yok. Bana göre bu da Galatasaray’ın avantajı. Çünkü sinir yok, stres yok. Tam aksine orta alanda eğer oynarsa Hamit akılcılığı var. Ama bunun da bir dezavantajı var. Selçuk, Sneijder, Emre ve Hamit (Dzemaili) orta alanı, Emre, Topal, Meireles ve Diego orta alanına göre fiziksel açıdan yetersiz kalır. Bunu nasıl aşar Galatasaray?

M.D: Görüntü öyle. Felipe Melo, Galatasaray’a lazım bir oyuncu fakat Fenerbahçe maçlarında olmaması eksi bir puan değil. Melo’nun varlığı otomatik olarak Fenerbahçe taraftarını oyuna sokuyor. Topla buluştuğunda ya da en ufak hareketinde gösterilen tepki 5’e katlanıyor. O bakımdan Galatasaray’ın bireysel bir oyuncudan dolayı olumsuz bir ortam yaşaması çok zor. Hamit de o bölgede görev yaptığında tecrübesiyle bu açığı kapatacaktır. Melo’nun yerine daha az görev almış olan Dzemaili düşünülebilir. Hamit de sağ kanatta görev yapabilir. Melo’nun, Fenerbahçe maçında olmayışını ben Galatasaray adına eksiklik olarak görmüyorum.

M.A: Fenerbahçe kaybetse bile ben şampiyonluk iddiasını kaybedeceğini düşünmüyorum. Bu görüşüme katılır mısın hocam?

M.D: Katılmam. Fenerbahçe yenilirse şampiyonluk iddiasını kaybeder. Bundan sonra toparlanması bu psikolojide devam edecek olan Galatasaray karşısında çok zor olur. Futbolda imkansız yoktur ama 7 puanlık fark kapanmaz. Kaldı ki bu 7 puan değil 8 puan. Galatasaray’ı yakalasa bile ikili averajda da kaybediyor. Fenerbahçe kaybederse Galatasaray’dan en az 8 puan fazla toplaması lazım. Bu geride kalan 11 hafta için hiç kolay bir hadise değil.

M.A: Galatasaray kazanırsa şampiyon diyebilir miyiz?

M.D: Galatasaray kazanırsa bu noktada şöyle bir avantajı var. Diğer rakibi Beşiktaş’ın ikinci bir kulvarı var. Beşiktaş’ın C.Brugge maçlarının öncesi ve sonrası son derece kritik. Burada Beşiktaş puan kaybetmezse şampiyonluk iddiasını devam ettirebilir. Beşiktaş’ın Avrupa’da devam etmesi bir avantajdır Galatasaray için. Bu Avrupa öyle bir hadisedir ki Beşiktaş C.Brugge’ü geçtiği takdirde Avrupa Ligi, Süper Lig’in önüne geçecektir. Türkiye’deki atmosfer olarak da ligin önüne geçecektir. Beşiktaş’ın Avrupa başarısı Türkiye’de Galatasaray’a yarar.

M.A: Size göre iki takımın 11’leri nasıl şekillenir hocam?

M.D: Fenerbahçe sahaya Volkan, Gökhan, Alves, Egemen, Caner, Topal, Emre, Meireles, Kuyt, Emenike ve Sow ile çıkar. Alper tamamen iyileşmişse bu 11’de kendine yer bulabilir.

Galatasaray ise Muslera, Sabri, Chedjou, Semih, Hakan, Dzemaili, Selçuk, Hamit, Olcan (Telles), Sneijder, Burak.

Kaleciler

Volkan: Çabuk sinirlenen ve kontrolünü kaybeden bir isim: Notu: 7 (M.D: Katılıyorum.)

Muslera: Volkan’a göre daha kontrollü ve sakin: Notu: 8 (M.D: Katılıyorum.)

Defans

Caner, Alves, Egemen, Gökhan: Ligin en az gol yiyen 2 ekibinden biri. Hem savunma, hem de ofansif açıdan da en tehlikeli 4’lü. Notu: 8 (M.D: Doğrudur.)

Sabri, Chedjou, Semih, Olcan: Galatasaray’ın çıkarabileceği en iyi savunma 4’lüsü. Ama uyumları Fenerbahçe’nin çok altında. Notu: 6 (M.D: Bu defans sana göre en iyisi, bana göre değil.)

Orta alan

Emre, Mehmet Topal, Meireles: Çok uzun süredir birlikte oynuyorlar. Uyumlular ve güçlüler. Fark yaratıyorlar. Notu: 8 (M.D: Doğrudur.)

Selçuk, Yasin, Hamit, Bruma: Bireysel yetenekleri çok güçlü. Ama birlikte oynadıklarında aynı etkiyi yaratamıyorlar. Notu: 6.5 (M.D: Bana göre senin söylediğin orta sahayla oynamaz. Totalde 6.5 bireysel olarak zaman zaman 8-9’u zorlayabilirler. Fenerbahçe orta sahasını bütün olarak ele aldığımızda Galatasaray bireysel olarak başarılı işler yapabilir.)

Forvet

Kuyt, Emenike, Sow: Ligin en hareketli, gezinen forvet hattı. Ama bu verimliliklerine yansımıyor. Yine de çok etkililer. Notu: 7.5 (M.D: Son haftalardaki performanslarıyla notları 7.5’un altında. Galatasaray maçında gösterecekleri performansla bu rakam 9’a bile çıkabilir. Mutlaka bu görüntüyü kırmak için farklı bir heyecanla oyuna başlayacaklardır.)

Sneijder, Burak: Bireysel yeteneklerini çok iyi sahaya yansıtan iki isim. Takım kötü bile olsa onlar iyiyse sorun kalmıyor. Notu: 7.5 (M.D: Katılıyorum ancak zaman gelir 9’a kadar çıkabilirler. İkisi de bireysel anlamda 10’a yaklaşan futbolcular. Bu futbolcuların genel performansıyla anlık performansları sonuç değiştiricidir. Burak, Türkiye’nin en iyi golcüsü. Fenerbahçe’nin Burak karşısında Egemen-Alves ikilisinin defans arkasına atılan toplarda dikkatli olması lazım. Kısa koşularda oldukça tehlikeli bir futbolcu.)