70. ölüm yıldönümünde Atatürk’ü seyirciye yeniden tanıştıracak “Mustafa”yı gazeteci-yazar Can Dündar yazıp yönetti ve müziklerini Goran Bregovic besteledi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının sinema diliyle anlattıldığı bu özel film, Sabancı Holding katkılarıyla hazırlandı.
15 yıldır Atatürk belgeselleri yapan, “Sarı Zeybek”le seyirciyi Ata’nın insani yüzüyle tanıştıran Can Dündar ve ekibi şimdi onun bütün hayatını sinema diliyle anlatıyor.
Selanik’ten Dolmabahçe’ye kadar hayatını başından sonuna mercek altına alarak, onu şablonlardan uzak olarak askeri, siyasi, insani boyutlarıyla anlatmayı amaçlayan “Mustafa” filmi, seyirciyi, özellikle de yeni nesli Atatürk’ü yeniden keşfe davet ediyor.
Film için özel izinle açılan Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı arşivleri başta olmak üzere, yerli ve yabancı bir çok arşivden derlenen Atatürk’ün daha önce görülmemiş fotoğrafları, hatıralarını yazdığı not defterleri, yakınlarına yolladığı çok özel mektuplarından, günlüğüne, elyazmalarına kadar pek çok belge filmde yer alıyor. Bütün bu belgelerle Atatürk’ün kendisini anlattığı bir filme ulaşılıyor.
Çekim ekibi, ciddi bir hazırlık aşamasından sonra Atatürk’ün ayak bastığı Selanik’ten Manastır’a, Şam’dan Berlin’e, Sofya’dan Karlsbad’a kadar her coğrafyaya giderek, doğduğu odadan, öldüğü odaya dek her mekana girerek onun hayatını yerinde görüntüledi.
Geniş ve deneyimli bir kadro, Atatürk’e dair yazılmış kitapları, yerli yabancı basını, diplomatik yazışmaları tarayıp onlardan sahici, objektif, sıcak bir hayat hikayesi anlatmaya çalışıyor. Ondan kalan eşyalar, onu anlatan anılar, çalıştığı karargahlar, yaşadığı evler, geride bıraktığı belgeler, sevdiği müzikler, söylediği sözler titizlikle derlenip filmde ustaca kurgulanıyor.
Atatürk’ün kendi sesinden çok önemli konuşmalarının yer aldığı “Mustafa”da, kişilik özelliklerini çok net ortaya koyan özel mektuplar oldukça dikkat çekiyor. Mustafa Kemal’in okullarda okutulsun diye yazdığı bir takım eserler de gün ışığına çıkarılıyor. Çok özel fotograflar ve filmler de belgeselde yer alıyor. Atatürk’ün kendi fotoğrafçılarının arşivlerinden derlenen çok özel fotoğraflar “Mustafa” ile seyirciye ulaşacak. Atatürk’ün şu ana kadar bilinen en eski fotoğrafını seyirci ilk defa filmde görecek.
Yeni kuşağın okulda öğrendiği klasik bilgilerden ve eski, siyah beyaz görüntülerden sıkılmış olacakları varsayımıyla filmde samimi bir dil ve modern animasyon teknikleri kullanılıyor.
“Filmin ismi neden ‘Atatürk’ değil de ‘Mustafa’” sorusuna filmin yönetmeni Can Dündar şu yanıtı veriyor: “Bu isimle, Atatürk’ün hiçbir takı almamış, en yalın haline ulaşmaya çalıştık. Ona sadece annesinin hitap ettiği isimle hitap ettik. İzleyiciyle filmin kahramanı arasında dostane bir samimiyet kurmak istedik. Onu; espri yapan, içkisini içen, zeybek oynayan, zaman zaman hüzünlenen, zaman zaman öfkelenen, herkes gibi bir insan olarak sergilerken, sıradanlığı aşan liderlik özellikleriyle farkını da ortaya koymaya çalıştık.”
'Bu da benim Atatürk'üm'“Kışlalarda, okullarda anlatılan Atatürk, zamanla devrimci bir lideri, şablonlara hapsetti, katılaştırdı. Heykeller, büstler, rozetlerle insancıl özelliklerinden uzaklaştırılmış bir şef yaratıldı. Ben kendi Atatürk’ümü anlatmak istedim. Onu, yıllardır içinde tutulduğu gardıroptan çıkarmak, bildik şablonlardan bir nebze kurtarmak istedim. Her resmi bayramda okulda dinletilen nutuklardan, televizyonda izletilen filmlerden sıkılmış yeni kuşağın, çağdaş bir anlatım dili ve sıcak bir yaklaşımla onu yeniden keşfetmesi için, bu film ileri bir adım olur umudundayım.”
Antalya Altın Portakal Film Festivali’ndeki ilk gösteriminde yoğun ilgi gören filmine dair soruları yanıtlayan Can Dündar şöyle dedi: “Denizin altında Atatürk’e dair büyük bir hazine var. Biz 2 saatlik belgeselde o hazineden sadece 2 avuç çıkarıp gösterebildik. Filmde, evini, ailesini, toprağını kaybetmiş, bunun derin acısını yaşayan ve kendisine yeni bir yurt kurmaya çalışan bir çocuğun bunu başarma öyküsünü işledik. Atatürk’ün bazı zaaflarını da ele aldık. Celallendiği, çocuksulaştığı, duygusallaştığı, yalnızlaştığı anları da anlattık.”
Afiş ve fragman
Afişte ve fragmanda, Atatürk’ün baba evini terk etmek zorunda kaldığı çocukluk döneminde kendine çalıçırpıdan yaptığı kulübe ile, Osmanlı’nın dağılmasından sonra halkına kurduğu yurt arasında paralellik kuruluyor ve “Mustafa”nın öyküsü ile Türkiye’nin tarihi buluşturuluyor.
Bregovic: Böyle önemli bir projede yer almak istedim Filmin müzikleri, Atatürk gibi Balkanlardan yetişmiş uluslararası bir müzisyen olan Goran Bregovic imzasını taşıyor. Daha filmin fragmanına yaptığı müzikle izleyenleri derinden etkileyen Goran Bregoviç “Böyle önemli bir proje içerisinde yer alıyor olmak benim için çok önemli. Besteci olarak her zaman film müziği yapabilirsiniz ama böyle büyük projelerde sık sık yer alamazsınız. Bu projenin Türkiye sınırları dışında da ses getireceğine inanıyorum” diyerek “Mustafa” projesinin içinde yer almaktan duyduğu heyecanı dile getiriyor.
Atatürk'ü 6 farklı oyuncu canlandırıyor“Mustafa” filminde Atatürk’ü 6 farklı oyuncu canlandırıyor. Selanik ve Manastır’daki çocukluk günleri, İstanbul’daki gençlik dönemi, Savaş dönemi ve son dönemini filmde 6 ayrı kişi yansıtıyor. Ayrıntılı yüz çekimlerine ve diyaloglara yer verilmeyen filmde oyuncuları Atatürk’e benzetme kaygısı güdülmüyor.
Filmden notlar:“Mustafa”nın Selanik günlerini Georgios Chondrogiannis, Manastır çocukluk günlerini Aleksandar Korlevski, Manastır gençlik dönemini Ediz Mehmedali , İstanbul gençlik dönemini Burak Onaran, orta yaşlarını Bahadır Yazıcı ve son dönemini Gökhan Akyüz canlandırıyor.
Filmin anlatıcısı Can Dündar.
Atatürk’ü Yetkin Dikinciler, Zübeyde Hanım’ı Beyhan Saran ve belgeleri Arif Soysalan seslendiriyor.
Ünlü karga kovalama sahnesi Mustafa Kemal’in gerçekte karga kovaladığı Langaza’da çekildi. Kargalar ise animasyon.
Kostüm ve aksesuarlar büyük oranda TRT’den kiralandı. Bulunamayanlar ise özel olarak üretildi.
Filmin özgün müziği Goran Bregovic tarafından bestelendi.
Filmin çekimlerine Nisan 2008’de başlandı ve Eylül başında tamamlandı.
“Mustafa” 193 kopya ile tüm Türkiye’de bugün vizyona giriyor. Film kopya sayısıyla türünde bir ilk özelliği de taşıyor.
Filmin dünya premieri Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yapıldı.
Yurt dışında bir çok tanınmış film festivallerinden davet alan belgeselin İngilizce ve Almanca çevirileri hazırlandı.
Film Almanya başta olmak üzere yurt dışında da gösterilecek.
Filmin kitabı Kasım başında okurlarla buluşacak.
Goran Bregoviç’in bestelerinden ve filmde kullanılan orijinal müziklerden oluşan soundtrack albümü de yakında piyasaya çıkacak.
İlgili haberler:O’na yalnızca annesi böyle seslenirdi... Mustafa‘Mustafa’ Dolmabahçe’de gösterildi