BirGün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre Haliç Kongre Merkezi’nde önceki gün STK temsilcileriyle bir araya gelen Erdoğan, Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesinin bağlayıcı olmadığını savunarak “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projeleri’ne karşı oluşan rahatsızlığı” anladığını söyledi. Sümeyye Erdoğan’ın yöneticisi olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği’nden (KADEM) bir yetkili İstanbul Sözleşmesi ile ilgili söz almak isteyince salondakiler tarafından yuhalandı.
"Müslümanlara tehdit"
Milli İrade Platformu tarafından düzenlenen iftar programında söz alan Dünya Çocuk Hakları Derneği Başkanı Adem Çevik, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi gerektiğini savundu. Her fırsatta kadın-erkek eşitliğini eleştiren Çevik, kadın haklarını güvence altına alan İstanbul Sözleşmesi’nin ailesiz bir toplum istediğini ileri sürerek sözleşmenin Müslümanların geleceği için tehdit oluşturduğunu iddia etti.
"Feshedilebilir"
Sözleşmeyi ve cinsiyet eşitliğini hedef alan konuşmaların ardından bir KADEM yetkilisi söz almak istedi. Kadın haklarını dini referanslarla açıklamaya çalışan ancak gerici çalışmaları nedeniyle eleştirilen KADEM’in yetkilisi salondakiler tarafından yuhalandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondan yükselen tepkiler üzerine, yuhalamaya gerek olmadığını söyleyerek “İstanbul sözleşmesi nas değildir, feshedilebilir” dedi.
Sözleşme lafta kaldı
Türkiye, dinci vakıflar tarafından bir süredir hedef alınan İstanbul Sözleşmesi’ni 11 Mayıs 2011’de imzaladı.
Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele amacıyla imzaya açılan sözleşme, aralarında İtalya, Fransa ve Hollanda’nın da yer aldığı 40 devlet tarafından imzandı. Bir Avrupa Konseyi sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin tarafı olan Türkiye, sözleşmenin kendisine getirdiği yükümlülükleri yerine getiremedi. İstanbul Sözleşmesi’nin kadın-erkek eşitliği ve kadınların güçlendirilmesine ilişkin politikalar Türkiye’de etkili bir biçimde uygulanmadı.
