Sözcü'den Hakan Kaya'ya
konuşan Prof. Dr. Sarı, “Müsilaj, denizi aşırı kirletmemizin tetiklediği bir sonucudur. Deterjanlar veya bütün kimyasallar kirlilik kaynağıdır. Müsilajın temelini oluşturan şey denizdeki azot-fosfor dengesinin bozulmasıdır. Her türlü kimyasal arıtılmadan denize gönderildiği takdirde oradaki azot-fosfor dengesini bozacağı kuşkusuzdur. Bu da müsilaja davetiye çıkaran bir sonuçtur” dedi.
“25 milyon insanın evsel atığının yüzde 50'si denize akmaya devam ediyor”
“2021 yılında Marmara Denizi'ni ne kadar kirletiyorsak, yine aynı şekilde kirletmeye devam ediyoruz” diyen Sarı, şöyle konuştu:
“Kimyasalların çoğu denizde kirliliğe neden olan şeyler. Atıklar kanalizasyonlar ve akarsularla denize karışıyor. Gerekli arıtım yapılmıyor. Hâlihazırda 25 milyon insanın evsel atığının yüzde 50'si denize akmaya devam ediyor. Marmara Denizi'nin çevresinde 7 il var. Bu 7 ilde İleri Biyolojik Arıtma Tesisleri'nin 2021 yılında sayıları çok değişmedi. 2021'de neyse durumumuz üç aşağı beş yukarı aynı şekilde, bu atıklar denize gitmeye ne yazık ki devam ediyor. Müsilaj ve deniz kirliliğini önlemek için İleri Biyolojik Arıtma Tesislerinin sayılarını arttırmalıyız.”
Vücutta da müsilaj yapar
Prof. Dr. Canan Karatay da geçtiğimiz günlerde SÖZCÜ TV’de yaptığı açıklamada, son yıllarda tonlarca dezenfektan ve deterjanın Marmara'ya aktığını belirterek bu durumu müsilaja oluşumuna bağlamıştı. Karataş, şunları söylemişti:
“Alerji vücudun bağışıklık sisteminin çökmesi anlamına gelir. Ciltte egzama olması, sedef olması gibi… O hücrelerde bağışıklığın çöktüğünü gösterir. Bu neden olur? Dışardan vücudun kullanamayacağı ağır metallerin vücuda girmesinden. En başında böcek ilaçları, tarım ilaçları geliyor. Marmara Denizi’nde müsilaj oldu. Son iki senede o kadar dezenfektan ve deterjanlar tonlarca Marmara’ya aktı. Zaten Marmara’da müsilaj vardı, görmüyorduk.
Aynı şekilde insan vücuduna da bunlar girdiğinde müsilaj yapıyor ve hastalıkların temeli atılıyor. Zehirli ağır metaller çok fazla giriyor. Deterjanlarda bromür var, florür var. Vücuda girdiği zaman bütün hücrelerin çalışması duruyor.”