Gündem

Murat Yetkin: Mehmet Şevki Eygi'yi nasıl mı bilirdik?

Yetkin, Eygi'nin komünizme karşı kaleme aldığı satırları hatırlattı

13 Temmuz 2019 12:39

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, bugünkü yazısında dün hayatını kaybeden Milli Gazete yazarı Mehmet Şevki Eygi'nin kaleme aldığı bazı satırları hatırlattı. 

Eygi'nin cenazesine birçok siyasetçi ve devlet adamının katılacağını ifade eden Yetkin, geçmişte Bugün gazetesini yöneten Eygi'nin "Komünizm küfrüne karşı derhal silahlan. İslam’da askerlik ve cihad ihtiyari değildir, mecburidir" ifadelerini aktardı.

İslamcı yayıncı ve son olarak Milli Gazete yazarı Mehmet Şevki Eygi’nin 12 Temmuz gecesi 86 yaşında öldüğü açıklandı.

Yetkin'in "Mehmet Şevki Eygi: nasıl mı bilirdik?" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Cenazesine pek çok siyasetçi ve devlet adamının yanı sıra Eygi’yi “mütefekkir”, yani fikir adamı, düşünür sayan pek çok kişinin katılacağı şimdiden verilen mesajlardan anlaşılıyor.
Eygi’yi şu satırların yazarı olarak da hatırlıyoruz: 

• “İmtihan günleri gelip çatmıştır. Kaderden kaçmak, kurtulmak ne mümkün… Komünizm küfrüne karşı derhal silahlan. İslam’da askerlik ve cihad ihtiyari değildir, mecburidir.
• “Müslümanlar, komünizmle çarpışan devlet kuvvetlerine yardımcı olsunlar… Not: “Bir şeyler” olursa, silahlar patlar patlamaz, vazifeye koşmaya çalışacağız. İnşallah kızıl kâfirlerin, Deccal uşağı dinsizlerin tepelerine birer intihar uçağı gibi ineceğiz…”

Bu satırlar Eygi’nin yönettiği Bugün gazetesinde, kendi imzasıyla yayınlanmıştı. Dindar kitlenin dinî duyguları, silaha sarılarak kime karşı mücadeleye mi teşvik edilmekteydi? ABD 6’ıncı filosunun İstanbul’a gelip uçak gemisi Shangri La’nın Dolmabahçe açıklarına demirlemesini protesto edeceklerini ilan eden devrimci gençler ve işçilere karşı. 

O gençler ve işçiler İstanbul’a altı ay içinde ikinci kez gelen ABD 6’ıncı Filo’yu yeniden protesto etmek üzere 16 Şubat 1969 tarihini belirlemişlerdi. İlk protesto 18 Temmuz 1968’de yapılmış, Dolmabahçe rıhtımına çıkan askerler denize itilerek tepki gösterilmişti. Dolmabahçe rıhtımında olup bitenler, Kabataş Setüstü’ndaki bir “güvenli evin” balkonundan İstanbul’a gönderilen CIA ajanı Duanne Clarridge tarafından izleniyordu. Clarridge daha Mao Ze Dung meşum Kültür Devrimine başlayıp ideoloji ithal etmezden önce Maoculuğu icat edip Hindistan’da sol hareketi bölüp seçim kaybettiren ajandı; yeni görev yeri Türkiye idi. Ankara’daki CIA istasyon şefi, Özbek Türkü Ruzi Nazar’a bağlı çalışıyordu."


Yetkin'in yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz