Gazeteci- yazar Murat Yetkin, Cumhurbaşkanlığı'nda toplanan İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı toplantısına yazısında değindi. Yetkin, "İsrail’le ilişkiler bu kadar 'hayati' ise son on küsur senedir neden tersi yapıldı? Diplomasi sürdürülebilseydi ve Filistinliler arasındaki kutuplaşmada taraf olunmasaydı Filistinlilerin hakları daha iyi savunulamaz mıydı? Ticaret, turizm daha gelişmiş olmaz mıydı?" değerlendirmesini yaptı.
Yetkin yazısında, "İsrail’le ilişkilere sadece “Netanyahu gitti, kavga bitti” klişesiyle bakmamak lazım. 2008’de İsrail ile Suriye arasında arabuluculuk yapmaktan 2009’da “One Minute” krizine, oradan İsrailli komandoların 10 Türk vatandaşını öldürdüğü Mavi Marmara krizine ve diplomatik ilişkilerin seviyesinin düşürülmesine dek gerileyen ilişkiler söz konusu. Öte yandan İsrail’le ilişkilerde normalleşme eğilimini 2021 başından itibaren Mısır ve BAE başta olmak üzere Beştepe’nin hasım saydığı yönetimlerle normalleşme ihtiyacı çerçevesinde görmek lazım. Bu süreçte Erdoğan hükümetinin ekonomiyi düzeltmek için dış kaynak arayışının zirveye çıktığını da hesaba katmak gerekiyor. Sormak gerekiyor tabii. İsrail’le ilişkiler bu kadar “hayati” ise son on küsur senedir neden tersi yapıldı? Diplomasi sürdürülebilseydi ve Filistinliler arasındaki kutuplaşmada taraf olunmasaydı Filistinlilerin hakları daha iyi savunulamaz mıydı? Ticaret, turizm daha gelişmiş olmaz mıydı?" ifadesini kullandı.
Yetkin şunları kaydetti:
"Bu durumu Abdülhamit’in de ekonominin dip yaptığı dönemlerde uluslararası Yahudi toplumuyla temasları artırmasıyla karşılaştırmak doğru olmaz belki. Türk Yahudi Toplumu neticede diyaloga hizmet eden bir girişimde bulunmuş; kuşkusuz olumlu. Öte yandan manzara Türkiye Cumhurbaşkanı İsrail’le ilişkilerin geliştirilmesi için Hahamlar İttifakından destek beklediğidir. İç politika hesaplarıyla dış politika yürütmenin sonuçlarını yaşıyoruz."