Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, bugünkü yazısında, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan yüzde 7 büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Haberi ilk gördüğünde “vay be” dediğini ifade eden Ağrıel, “Cebimi kontrol ettim. Acaba nasıl zenginleştik diye gelire baktım gidere baktım. Büyüme ne kelime aksine daha da eksiye doğru gitmişim...” ifadelerini kullandı.
Esnafın, çiftçinin, sanatçıların, müzisyenlerin ve alınteri ile çalışan vatandaşların büyümediğini belirten Ağrıel, bu kesimin aksine küçüldüğünü ifade etti.
“Büyüme rakamlarının arkasında yatan gerçeği biraz araştırdığını belirten Ağırel, şöyle devam etti:
“Evet Türkiye "büyüdü" fakat bu işsizliği azaltan, yatırımları artıran, enflasyonu düşüren, istihdamı yukarıya çeken bir büyüme değil. Aksine ekonomistlerin ortak görüşü çift haneli büyüme rakamlarının bile önümüzdeki dönemde ortaya çıkabileceği yönünde.
Yani aslında yüzde 15 enflasyonla birlikte Türkiye yüzde 22 büyüdü. Buna büyümek değil de "şişmek" demek daha doğru! Peki, sizin geliriniz, maaşınız, kazancınız artık neyse, yüzde 22 arttı mı, bu soruyu sorarak sağlama yapabilirsiniz.
Ortada bir pasta var. Pasta yüzde 22 büyüyor. Fakat mesele şu, pastanın dilimleri vatandaş için küçülürken zenginler için büyüyor. Zenginler daha büyük dilim yemeye başlarken vatandaş en küçük dilimleri paylaşmak zorunda kalıyor.
Yani sınıflar arası fark açılıyor. Refah, toplumun geneli yerine toplumun yüzde 1'lik azınlık kısmının eline geçiyor. Orta sınıf kırıntıları da yavaş yavaş bu büyüme rakamlarıyla yok oluyor.
Madem büyüyoruz, devlet enflasyon+büyüme oranını memur, işçi ve emeklilerin maaşına yüzde 22'lik bir artışla yansıtsın."
Yazının tamamını okumak için tıklayınız