Budapeşte'den trenlerle Almanya'ya gelenlerin ilk durağı Münih'teki ana tren garı. Münih Polisi, yaklaşık 2 bin kişilik sığınmacı kafilesinin dün gara gelmesi nedeniyle zorlu bir gün geçirdi. Garın ön bölümünü kapatmakta zorlanan polis, sığınmacılara yiyecek, içecek, gıda ve muhtelif yardım malzemeleri dağıtmak isteyen gönüllülerin çalışmalarını da gar yardım malzemeleri ile dolup taşınca durdurmak zorunda kaldı.
Garın dışında ise yağan yağmura karşın çalışmalar hızla ilerledi. Portatif tuvaletler kuruldu, MHW örgütü tarafından sığınmacılara ilk tıbbi yardım yapıldı. İtfaiye görevlilieri bir yandan su ihtiyacını karşılamaya çalışırken, diğer yandan da yakındaki bir okula sığınmacılar için yatak yerleştirdi.
Gönüllü yardım görevlilerinden Teresa, "Dün gece buraya geldiğimde hiçbir şey yoktu, ne bir parça ekmek, ne biraz çikolata ne de bir bardak su" dedi. Terese, izlenimlerini DW'ye, "600 kadar sığınmacı vardı, oysa sadece 10 gönüllü. Onlara kendi cebimizdeki paradan yiyecek bir şeyler aldık" sözleriyle anlattı.
Salı günü yiyecek yardımı yapılmaya başlandı. Münih'te polis, itfaiye görevlilieri, gönüllü kuruluşlar ve halk el ele vererek, hiç kimsenin daha fazla otorite sağlamasına gerek kalmadan, durumla başa çıkmayı başardı. Terese, "Organizasyon başarılı oldu" dedi. Bir gündür uyumadığını belirten Teresa, "Farklı mülteci örgütlerinden organizasyonu sağlamaya çalışan kişiler vardı fakat hiçbir şey planlı değildi" dedi.
Teresa, gün boyunca trenlerin gelmeye devam ettiğini ve gelen her trenin birkaç yüz sığınmacıyı getirdiğini ifade etti. "Dün akşam üç dört saat arayla dört tren geldi; tabii ki yapılacak çok fazla iş vardı" diye konuştu.
Önce insanlık, daha sonra siyaset
Yorgunluktan bitap düşmüş gönüllüler ile sığınmacılar arasında gidip gelen Münih Polis Sözcüsü Carsten Neubert, sığınmacılar gelir gelmez kayıtlarının yapılmadığını, geldikleri ülkeler ve seyahat nedenleri hakkında bir bilgiye sahip olmanın bu nedenle imkansız olduğunu belirtti.
Neubert, "Bizim için şu anda önemli olan işin insani boyutu" dedi. "Mültecilerin yiyecek, giyecek ve tıbbi ihtiyaçları karşılanıyor. Daha sonra sığınmacı merkezlerine götürülüyorlar. Ancak ondan sonra hangi ülkelerden geldiklerini soruyoruz" diye konuştu.
Sığınmacıların çoğunun Suriye ve Afgansitan'dan geldiği görülüyor. Afgansitan'dan Almanya'ya gelmesi 24 gün süren Muhammed Atıf Amini, kırık İngilizcesiyle "Bombardımanlardan kaçmak istedim" dedi ve sözlerini şöye sürdürdü: "İran ile Türkiye sınırı arasında susuzluktan ölen birini gördüm. Hiç kimse ona su vermedi"
İtfaiye Sözcüsü Stefan Kiesskalt, "Sığınmacıların günlerdir yolculuk ettiği görülüyor, özellikle de çocukların" diye konuştu.
Münih'teki etkinlikler, Almanya'da son birkaç günde oluşan yeni popüler hislerin bir tezahürü; insani kaygılar kitlesel göç hakkındaki siyasi tartışmalardan ağır basıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in yıllık yaz sonu basın toplantısında, Alman halkını 'esneklik' göstermeye çağırmış, göç krizi ile iki Almanya'nın birleşmesinden sonraki süreç arasındaki benzerliğe dikkat çekmişti. Merkel'in bu sözleri halkın büyük bölümünün desteğini kazandı.
Geçmişte göçmenlere karşı duyarlı olmamakla eleştirilen Almanya'nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild dahi, sol görüşlü çok sayıda gözlemciyi şaşırtarak, "Almanya'nın yardıma ihtiyacı olan insanlara kalbi açık" sloganıyla bir yardım kampanyası başlattı.
Sağcı gruplar
Gazete, her siyasi lider gibi, Almanya'nın Saksonya eyaletindeki Heidenau kentindeki mülteci karşıtı aşırı sağcı şiddet olaylarını kınadı. Ne var ki, salı günü Münih Ana Garı önünde de göç ve mülteci karşıtı olduğunu belli eden gruplar göze çarpıyordu.
Pia adlı yardım görevlisi, sabah 7:30'dan itibaren gıda yardımı yapmaya başlamış. Pia, orada olmasının tek bir nedeni olduğunu belirtti: "Bence burada boy göstermek çok önemli. Hele ki, sağcı radikaller toplanmışlarsa, onlara burada olduğunuz göstermek zorundasınız" diyor.
Polis Sözcüsü Neubert ise "Çok az sayıda sğa görüşlerden etkilenmiş kişi vardı. Onların radikal olduklarını söyleyemem" diye konuştu. Neubert, "Şiddet eğilimli değillerdi, sloganlar attılar ve karşıt tutumlarını dile getirdiler" dedi.