56'ıncı Münih Güvenlik Konferansı’nın son gününde ana gündem maddesi Libya oldu. Münih'te bugün, geçen ay Berlin'de 19 Ocak’ta düzenlenen Libya zirvesinin devamı niteliğinde bir konferans düzenlendi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve Birleşmiş Milletler temsilcilerinin başkanlığında gerçekleştirilen konferansta, Berlin zirvesinde alınan kararların hayata geçirilmesine yönelik somut adımlar ele alındı. Konferansa katılan devletlerin Berlin zirvesinde alınan "silah ambargosu kararına bağlılık" başta olmak üzere zirvede alınan kararları teyit ettiği bildirildi.
Toplantıdan, ambargo sürecinin takibinin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin bir karar çıkmazken, Maas konuya ilişkin, "Herkes, gelecekte ambargo kararını ihlal etmesi durumunda bir BM kararını ihlal etmiş olacağını ve bunun sonuçsuz kalamayacağını bilmeli" diye konuştu.
Mart ayında Roma'da İtalya'nın ev sahipliği yapacağı ateşkes ve silah ambargosu sürecinde gelinen noktanın değerlendirileceği bir zirve daha düzenleneceği bildirildi.
BM'den eleştiri
Münih’te Libya’ya yönelik konferans sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan BM Libya Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Williams ise ambargo kararının "anlamını yitirdiği" eleştirisinde bulundu.
"Silah ambargosu adeta bir şaka haline geldi" diyen Williams, "Hepimizin bu noktada devreye girmesi gerekiyor" diye konuştu. Ateşkes çağrısına rağmen çatışmaların devam ettiğini söyleyen BM temsilcisi, "Bu karmaşık bir durum; çünkü kara, deniz ve hava yoluyla ihlaller devam ediyor. Ancak süreç izlenmeli ve (ihlallerin) sonuçları olmalı" dedi. Williams, Libya’nın gelişmiş silahlarla dolu olduğunu da sözlerine ekledi.
Ambargoyu izleme araçları Brüksel’de görüşülecek
Diğer yandan Maas, Avrupa Birliği’nden diğer mevkidaşlarıyla Pazartesi günü ambargonun izlenme sürecine yönelik müzakerelerde bulunacağını açıkladı. Belirleyici olanın ambargonun izlenme sürecinde hangi araçların devreye sokulacağı olduğunu kaydeden Almanya Dışişleri Bakanı, hava, kara ve deniz yoluyla yapılan sevkiyatların tamamının izlenmesinin önemini vurguladı.
Maas’ın silah sevkiyatlarının bölgeye farklı yollardan gönderildiğine yönelik sözleriyle Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne deniz yoluyla sevkiyat yapan Türkiye ile Libya Ulusal Ordusu’nun başındaki General Hafter’e hava yoluyla mühimmat ulaştıran Mısır’a atıfta bulunduğu belirtiliyor.
Brüksel’de düzenlenmesi planlanan görüşmelerde misyonun silah ambargosunun uygulanmasını denetleme amacıyla daha önce hayata geçirilen "Sofya" askeri misyonunun devamı niteliğinde gerçekleştirilmesi önerisinin tartışmalı bir konu olarak öne çıkması bekleniyor. Bazı AB üyeleri, gemileri de kapsayacak bu tür bir misyonun hayata geçirilmesi durumunda Libya’dan gelen sığınmacıların Akdeniz’de kurtarılarak Birlik’e getirilebileceğini öne sürerek karşı çıkıyor.
Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye Libya eleştirisi
Münih Güvenlik Konferansı’nda Türkiye’nin Libya’ya müdahalesine yönelik doğrudan bir eleştiri de geldi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan , Libya’ya dış müdahalenin bir an önce son bulması çağrısı yaptı. Konferans çerçevesinde Alman haber ajansı dpa’ya açıklama yapan bin Ferhan, "Şimdi de Türkiye tarafından Suriye’den gönderilen birlikler bölgeye geliyor. Tüm bunlar tabii ki durumun iyileşmesine hiçbir katkıda bulunmadığı gibi; daha da fazla istikrarsızlığa neden oluyor" ifadelerini kullandı. Bin Ferhan, bunun bölgeye yapılan silah sevkiyatları için de geçerli olduğunu söyledi.
Bin Ferhan, Libya’da gelecekte bir uluslararası barış misyonunun görev yapabileceğini ama henüz bu tür bir misyon için doğru zaman olmadığını ifade etti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, bu fikrin "süreç doğru yönde gelişirse ve etkili olursa iyi bir fikir olabileceğini" söyledi.
Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni destekleyen Türkiye’nin aksine; Suudi Arabistan’ın Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte Libya Ulusal Ordusu'nun başındaki General Hafter’e askeri destek verdiği biliniyor.
Münih Güvenlik Konferansı’nda Avrupa’nın geleceğinin ele alınacağı bir panel ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu Barış Planı’nı açıklamasının ardından İsrail-Filistin çatışmasında gelinen noktanın masada olacağı bir diğer panel düzenleniyor.
Münih’te düzenlenen üç günlük konferans, yaklaşık 35 devlet ve hükümet başkanı ile 100 Dışişleri ve Savunma Bakanı’nı bir araya getiriyor.