Gündem

Münevver Karabulut'un ailesi kazandığı tazminatı alamayacak!

Garipoğlu ailesinin avukatı Orhan Şahin: Davacıların müvekkilimizin ekonomik durumu hakkındaki beyanlarını kabul etmiyoruz. Şirketleri faal değildir. TMSF’ye aktarılmıştır

09 Ekim 2013 11:30

İstanbul Bahçeşehir’de 3 Mart 2009 yılında başı kesilerek çöp konteynırında cesedi bulunan Münevver Karabulut davasında dün, mahkeme, Garipoğlu ailesinin 1 milyon 287 bin lira tazminat ödemesine karar verdi. Ancak Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Garipoğlu ailesinin tüm mal varlıklarını sattığını söyleyerek, “Bugün mahkeme manevi tazminat bakımından emsal sayılabilecek önemli bir karara imza attı ama bu karar sembolik bir karar, uygulanabilirliği olan bir karar değil” dedi.

Sevgilisi Münevver Karabulut’u Bahçeşehir’deki villalarında 3 Mart 2009’da bıçaklayarak öldürdükten sonra başını testere ile kesip, cesedini Etiler’de bir çöp konteynerine atan Cem Garipoğlu’nu mahkeme ‘çocuğa karşı, tasarlayarak canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı. Ceza, sanığın yaşı olay tarihinde 18’den küçük olanlara TCK’da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilemediği için 24 yıla çevrilmişti. Karar, Yargıtay tarafından onanmıştı.

Ceza davası sürerken Münevver Karabulut’un ailesi, Cem Garipoğlu’nun ailesine toplam 2 milyon liralık tazminat davası açmıştı. Dava dilekçesinde anne Nagehan ve baba Süreyya Karabulut için 800’er bin lira, kardeş Enver Karabulut için de 400 bin lira maddi ve manevi tazminatın alınarak aileye verilmesi talep edilmişti.

 

‘Tazminat caydırıcı olmalı’

 

Musa Kesler’in Milliyet’teki haberine göre, Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi’ndeki dün görülen tazminat davasının karar duruşmasında, söz alan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, şunları söyledi:

“Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanıklara üst sınırdan ceza verilmiştir. Sanık Garipoğlu’nun 197 gün ailesi tarafından teslim edilmeyip saklanmış, yakalanma sürecinin uzaması müvekkillerimin acı ve ızdıraplarını daha da artırmıştır. Müvekkilim Süreyya Karabulut olay nedeniyle işinden ayrılmak zorunda kalmış, bir gözünde görme bozukluğu oluşmuş, MS hastası olan eşi Nagehan Karabulut’un da rahatsızlığı ilerlemiştir. Diğer müvekkil ise yaşadığı travma nedeniyle yurtdışına gitmek zorunda kalmıştır, halen de yurtdışındadır. Cinayet hunharca ve canavarca hislerle işlenmiştir. Bu nedenle cezada indirim uygulanmamış, üst sınırdan ceza verilmiştir. Davalı Mehmet Nida Garipoğlu’nun şirket hisseleri ve taşınmaz kaydıyla sosyal ekonomik durumları ortaya konmuştur. Hiç mal varlığı olmadığını iddia eden davalının iki milyon değerinde ziynet eşyası tespit edilmiştir. Dosyaya sunulan 1966 ve 2004 yıllarına ait Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarında manevi tazminatta duygulan acı ve ızdırabın yanında caydırıcılık niteliğinde olması gerektiği,sadaka olmadığı belirtilmiştir. Ceza Mahkemesi’nde verilen karar emsal olmuştur. Mahkemenizce verilecek karar da emsal niteliğinde olacaktır.”

 

‘Müvekkilim zengin değil’

 

Garipoğlu ailesinin avukatı Orhan Şahin ise olayın her iki tarafı da yıprattığını belirterek, şunları söyledi:

“Dava konusu olay elem vericidir. Hukuk Genel Kurulu kararlarında takdir edilecek manevi tazminatın bir tarafın zenginleşmesine ve diğer tarafın da fakirleşmesine neden olmaması, özendirici nitelikte bulunmaması gerektiği de belirtilmektedir. Davacıların müvekkilimizin ekonomik durumu hakkındaki beyanlarını kabul etmiyoruz. Şirketleri faal değildir. TMSF’ye aktarılmıştır. Müvekkilimizin kardeşi Hayyam Garipoğlu zengin bir insan olduğu bilinmektedir ancak Sümerbank’ın batmasından sonra bütün mal varlığına ve şirketlerine el konulmuştur. Mal kaçırma iddiası doğru değildir. Tazminat takdir edilirken müvekkilimin bu maddi durumunun da dikkate alınmasını istiyoruz. Ayrıca Tülay Garipoğlu’na düğünde ailesinin taktığı ziynetler tartışma konusu yapılmıştır. Bu dava her iki tarafı da üzmüş ve yıpratmıştır, o yüzden biz de davanın bitirilmesini istiyoruz.”

Mahkeme kararında Tülay Garipoğlu ve Mehmet Nida Garipoğlu’nun Nagehan Karabulut’a 18 bin 138 lira maddi, 500 bin lira manevi; baba Süreyya Karabulut’a 19 bin 348 lira maddi, 500 bin lira manevi; kardeş Enver Karabulut’a ise 250 bin lira manevi tazminat olmak üzere toplam 1 milyon 250 bin lira manevi, 37 bin 500 lira da maddi tazminat ödemesine karar verdi. Mahkeme, Enver Karabulut’un maddi tazminat talebini ise reddetti. Garipoğlu ailesi kararı Yargıtay’a götürüp temyiz edilmesini isteyebilecek.

 

Bilirkişi ‘37 bin 486 lira’ demişti

 

Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi’ne bilirkişinin gönderdiği raporda, “Münevver ile anne-babanın yaşları, ileride evlenecek olan Münevver’in henüz bekar oluşu ve 2013 yılında olası evlenme, 1 yıl sonra birinci çocuk, 3 yıl sonra ikinci çocuk sahibi olacağı varsayımları gözetilerek, davacıların destek payları belirlenecektir. Baba Süreyya Karabulut’un 19 bin 348 TL, anne Nagihan Karabulut’un 18 bin 138 TL olmak üzere toplam 37 bin 486 TL zarara uğradıkları anlaşılmıştır” demişti.

 

‘Ailenin varlıkları kaçırıldı’

 

Adliye çıkışında karara ilişkin basın mensuplarına açıklama yapan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, yaklaşık 4 yıldır hukuki mücadele verdiklerini belirterek, “Cinayetten hemen sonra aile üzerine kayıtlı ev, araba ve gayrimenkul gibi varlıklarını satmışlar. Bu durum yargılama safhasında da tespit edildi. Bugün mahkeme manevi tazminat bakımından emsal sayılabilecek önemli bir karara, imza attı ama bu karar sembolik bir karar, uygulanabilirliği olan bir karar değil” diye konuştu. Cem Garipoğlu’nun cezaevinde olduğunu ve adına kayıtlı hiçbir şey olmadığını bildiren Epözdemir, “Diğer davalılar üzerinde de hiçbir kayıtlı varlık yok. Bütün varlık kalemleri kaçırılmış. Zaten mahkeme de buna atıfta bulundu ve zannedersem gerekçeli kararda da bunu belirtecektir. Onun için bu kararın alınması sevindirici ve önemli. Çünkü manevi tazminat caydırıcı olmalıdır. Manevi tazminat, ailenin elem ve kederini bir an olsun azaltabilmelidir. Tatmin edici olmalıdır, sadaka tarzında olmamalıdır. Bugün mahkeme bunu uyguladı. Kararı olumlu.”

Tazminatı tahsil için icra yoluna başvuracaklarını anlatan Epözdemir, ancak ailenin üzerinde kayıtlı bir varlık bulunmadığı için bir şey alamayacaklarını aktardı.