Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 50+1 tartışmalarıyla ilgili Meclis’i işaret etmesi Ankara’da siyaset kulislerini hareketlendirirken muhalefetten de Erdoğan’a yanıt gecikmedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Bu sözler, tükenmişlik sendromunun ifadesi. Sistemi kendileri dayattılar, Erdoğan derhal istifa etmeli” dedi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da, söz konusu değişikliği sağlayacak bir Meclis aritmetiği bulunmadığına dikkat çekerek, “Erdoğan’ın son açıklaması aslında ‘istemem yan cebime koy’ diyerek bu düzenlemeyi istediğini ortaya koyuyor” değerlendirmesini yaptı.
Meclis’i işaret etmişti
Partisinin bugünkü grup toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde gerekli olan çoğunluk yüzde 50+1 sizce değişmeli mi?" sorusu üzerine, "Bu konularla, özellikle Anayasa değişikliğiyle ilgili karar merci parlamentodur. Parlamento bu konuda bir değişikliğe giderse parlamento değişikliğe gider, adımı da ona göre atılır. Parlamento daha önce Anayasa ile ilgili bu konuda bir karar verdi. Yeni bir karar verir mi vermez mi? Onu da görürüz" ifadesini kullanmıştı. Erdoğan’ın sözlerine ilişkin T24’ün sorularını CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Erdoğan’ın istifa etmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
Kendileri dayattı, şimdi ayaklarına dolandı
“OHAL döneminde suistimalci bir şekilde anayasa değişikliği yaptılar, demokratik hukuk devletini temelden sarstılar, egemenliği şahsileştirmek istediler. Şimdi de ayaklarına dolandı. Mevcut sistemi siz dayattınız, şimdi bu doğru olmadı tekrar halka götürelim, değiştirelim durumuna geldiyseniz istifa etmeniz gerekir. Demokraside olması gereken budur. Erdoğan derhal istifa etmelidir. Çünkü, Türkiye’ye dayattıkları bu sistem iflas etti. Kendisi de tükenmişlik sendromunu ifade ediyor. Yeni seçilecek cumhurbaşkanı, yeni meclis bu ülkeye sağlıklı sistemi getirmeli. Türkiye’nin yeni bir siyaset kültürüne, yeni bir yönetime, yeni kurallara, yeni sisteme ve güçlü kurumlara ihtiyacı var. Bir gücü bir kişide toplarsanız siz demokrasiyi değil monokrasiyi yaratırsınız. Temel sorunlar ve krizler derinleşir. Millet İttifakı adayı, yüzde 50+1’in çok üstünde seçilecek ve bu sistemle seçime gidilecek. MHP, Saray iktidarını, AKP’yi esir almış durumda. Yüzde 50+1 MHP için önemli ama sonuç olarak artık Cumhur İttifakının Türkiye’ye verebileceği hiçbir şey yok. Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. Türkiye’nin yenir bir irade ve yönetim anlayışına ihtiyacı var.”
“İstemem yan cebime koy” açıklaması
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi inşasının MHP’nin talebi üzerine gerçekleştirildiğini hatırlatan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanına geniş yetkiler tanındı. MHP, yüzde 50+1 meselesinin teferruat bir konu olarak görmüyor. Kendisine karşı olan mecburiyetin ortadan kalkacağı endişesini taşıyor. Şimdi görüyoruz ki, yüzde 50+1 tartışmalarına Cumhurbaşkanı, Bahçeli kadar sert yanıt vermiyor. Son açıklaması aslında ‘istemem yan cebime koy’ diyerek bu düzenlemeyi istediğini ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminin mevcudiyetine inanmış olsa ‘bu tip tartışmalara gerek yok’ diyebilirdi.
"Parlamentoyu hatırlaması takdire şayan"
Bu arada sarayda hazırladığı yasaları Meclis’e göndererek onaylattıran Cumhurbaşkanı’nın bu vesileyle parlamentoyu hatırlamış olması da takdire şayandır. Cumhurbaşkanı, MHP ile çatışma görüntüsü vermek istemiyor ama bir yandan da yüzde 50+1’den memnun değil. Bu açıklama da bunu ortaya koyuyor. Yüzde 50+1’den vazgeçilmesi için parlamentonun önünde iki yol bulunuyor. Birincisi 360 oyla referandum. Ancak, pandemi koşullarında, ekonominin bu kadar kötü olduğu bir durumda iktidar referandumu göze alamaz. Diğer bir seçenek de 400 milletvekili ile değişiklik. Muhalefet ise sisteme yönelik bu kadar eleştiriler varken sadece yüzde 50+1 için düzenlemeye sıcak bakmaz ve meclis aritmetiği de olmadığından böyle bir değişiklik şu an için imkansız gözüküyor.”
TIKLAYIN | Erdoğan'dan 50+1 açıklaması: Bu konuda parlamento değişikliğe gider, adım da ona göre atılır
