Muğla Valisi Amir Çiçek, Muğla Çevre Platformu'nun (MUÇEP), Muğla kıyılarını betonlaşmaya açan raporun ardından başlattığı kampanyayla ilgili olarak "Sahilleri imara açma söz konusu değil" açıklamasında bulundu.
Hürriyet yazarı Fatih Çekirge'ye konuşan Amir Çiçek, "Böyle bir şey kesinlikle yok. Kültür ve Tabiat Varlıkları Genel Müdürü’nü aradım. O da aynı şeyi söylüyor. Yani sevgili çevreciler yarın inşaat başlayacakmış gibi endişe içindeler. Ama böyle bir şey yok" ifadesini kullandı.
Yetmişe yakın yerel sivil toplumu ve bağımsız bireyler tarafından kurulan MUÇEP, kampanyayı kamuoyuna şöyle sunmuştu:
“Muğla’da eşsiz ormanların, bakir koyların, denizlerin betonlaştırılmasına neden olacak ‘bilimsel’ raporu hazırlayan bilim insanlarına açık çağrıda bulunuyoruz: İmzanızı geri çekin! Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na da bir çağrımız var; “Muğla 4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu” ile ilgili çalışmaları sivil toplumun kaygı ve önerilerini de göz önünde bulundurarak geri çekin; yerel halkın ve yönetimlerin katılımı ile ekolojik temelli, bütünleşik bir yönetim planını birlikte oluşturalım.”
MUÇEP’in kampanya ilanında bu projenin uygulanması halinde yaşanacaklar şöyle sıralanmıştı:
1- Özel Çevre Koruma Bölgeleri (ÖÇKB) içinde kalan bu bölgelerdeki söz konusu arazilerin tümü, düne kadar 1’inci derece SİT alanı idi. Şimdi 14 kişilik bir heyetin gözlemleriyle 2’inci derece nitelikli koruma alanı ya da 3’üncü derece sürdürülebilir turizm alanı olarak tanımlanıyor veya tamamen koruma statüsü dışına çıkarıldı.
2- Bu rapor kabul edildikten sonra ÖÇKB çevre düzeni revizyonu, revize imar planları yapılacak ve bu eşsiz doğa mirasımız yerine konulamaz şekilde yok olacak.
3- Gökova’nın neredeyse %75’i, Bodrum'daki sit alanlarının %77'si, Karaada, Kissebükü kullanıma açılacak, Datça Yarımadası’nın ve Hisarönü Körfezi’nin yarısına yakını, Gökova Körfezi kıyılarının tamamı ve körfeze bakan yamaçları; hatta Fethiye’deki Göcek kıyıları-adaları, Ölüdeniz kıyıları ve Kelebekler Vadisi gibi Türkiye Turizmi denince akla gelen ilk 10 fotoğraf karesi içinde yer alan doğal zenginlik miraslarımız beton kamyonlarının insafına terk edilmek üzere.
4- Bu projenin gerçekleşmesi halinde, Muğla’nın kıyılarında, eşsiz ormanlarında, bâkirkoylarında, doğa dostu köylerinde 50 bin dönümlük arazi turistik yapılaşmaya,550 bin dönüm doğa mirası da “günübirlik turistik tesisler” adı altında betonlaşmaya açılabilecek. Proje kapsamında 12.500 dönüm 1’inci derece doğal SİT alanının da koruması tamamen ortadan kaldırılacak.
5- Bu değişiklik ile;Mavi Yolculuk, Doğa Gezileri, Bahçecilik, Zeytincilik, Doğal Tarım, Arıcılık, gibi ekonomik açıdan sürdürülebilir sektörler ve yerel ekonomik faaliyetlerin yaşam alanları daralacak.
6- Kıyılarda ve Muğla karasal kesimindeki doğa tahribatı nedeniyle, hedeflenenin aksine kitlesel turizm, agro turizm, eko turizm ve yat turizmi hem Muğla hem de tüm ülkemiz açısından büyük bir kayba uğrayacak.
Fatih Çekirge'nin "Muğla Valisi: Sahilleri imara açma söz konusu değil" başlığıyla yayımlanan (14 Şubat 2017) yazısı şöyle:
Gökova’dan Göcek’e...
Bozburun’dan Kelebekler Vadisi’ne kadar çevreciler soruyordu...
- Cennet koylar imara mı açılıyor?
- Yat turizmi bitiriliyor mu?
- Sit alanları kaldırılıyor mu?
Bu sorular şu yüzden geliyordu:
Çevre Bakanlığı’ndan sahiller ile ilgili bir çalışma ve harita gündeme gelmişti. Bu çalışma tamamlandı ve sit alanlarında değişiklik olarak kamuoyuna yansıdı.
Çevreciler, denizciler arasında müthiş bir sosyal medya trafiği başladı.
Ali Boratav ve arkadaşları imza kampanyası başlattı.
Ben de önceki gün bu gelişmeleri bütün çıplaklığı ile anlattım.
“Gerçek nedir” diye sordum.
Ve dün akşamüzeri Muğla Valisi Amir Çiçek aradı.
Sevgili çevreciler...
Cennet kıyılarımızın koruyucu denizcileri... İşte virgülüne dokunmadan Muğla Valisi’nin sözleri:
“Fatih Bey siz de yazmışsınız. Okudum. Kıyılar inşaata açılıyor, sit alanları kaldırılıyor gibi bir endişe ve soru var.
İşte buradan Muğla valisi olarak söylüyorum. Böyle bir şey kesinlikle yok.
Kültür ve Tabiat Varlıkları Genel Müdürü’nü aradım. O da aynı şeyi söylüyor. Yani sevgili çevreciler yarın inşaat başlayacakmış gibi endişe içindeler. Ama böyle bir şey yok.”
Bu durumda biraz da şaşırarak soruyorum:
Sayın Valim peki bu kadar tartışma nereden çıkıyor?
Amir Bey büyük bir samimiyetle cevap veriyor:
“Efendim, iki yıl önce Çevre Bakanlığı bir proje açmış. Amacı sahillerimizin bir fotoğrafını çekmek. Var olan durumu bilimsel olarak güncellemek. Bunun için bir çalışma yapılmış, işte söz konusu edilen bu çalışmanın kendisi. Yoksa bir hazırlık yapılmış, Bakanlar Kurulu kararı alınmış, imara açılmış, yarın inşaatlar başlayacak, böyle bir şey söz konusu değil. Bu yalnızca bir değerlendirme. Daha ilgili komisyonlara bile gelmiş değil. Bu konuda daha etraflıca bilgiyi Kültür ve Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü’nden alabilirsiniz.”
Telefonu kapatıyorum.
Ve doğrusu biraz olsun rahatlayıp derin bir nefes alıyorum.
En azından şu anda...
Ne bakanlığın böyle bir önerisi var...
Ne de böyle bir uygulama var.
En yetkili ağızdan bunu öğreniyoruz.
Arkadaşlar, akşam saatlerinde gelen bu bilgiyi sizinle hemen paylaşmak istedim.
Gazetenin ilk baskılarına yetişsin diye bir son dakika gelişmesi olarak aktarıyorum.
Detayları elbette konuşacağız.