Multipl Skleroz (MS), beyinde ve omurilikte mesajları taşıyan sinir telleriyle etrafındaki koruyucu kılıfta gelişen hasar sonucu oluşuyor. Ülkemizde yaklaşık 40 bin MS hastası var. Dünyada ise bu rakam 2.5 milyon kişiye ulaşıyor. Hastalık, en çok 20-30 yaş grubundaki genç kesimde görülüyor. Kadınlar arasında erkeklere kıyasla yaklaşık iki kat fazla ortaya çıkıyor.
Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Nöroloji Uzmanı ve Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nihal Işık, Milliyet gazetesinde bugünkü ( 11 Mart 2016) yazısı MS hastalığı hakkındaydı. Nihal Işık'ın yazısı şöyle:
Genetik faktörler etkili
MS’in neden ortaya çıktığı henüz kesin olarak bilinmese de, son araştırmalar genetik ve çevresel faktörlerin (D vitamini eksikliği sigara) etkili olduğunu ortaya koyuyor. Güneş ışınlarının yoğun geldiği Ekvator civarındaki ülkelerde MS’e daha az rastlanıyor. Ekvatordan kuzeye ya da güneye doğru gittikçe, vaka sayısı artıyor. Bu durum, D vitaminin önemini gözler önüne seriyor.
Akyuvarlar görevini şaşırıyor
MS, bağışıklık sistemindeki bir işlev bozukluğu sonucu ortaya çıkıyor. Temel görevi mikroplarla savaşmak olan akyuvarlar, henüz bilinmeyen bir sebeple sinir sistemini saran kılıfa (‘myelin’) karşı sanki yabancı bir mikropla karşılaşmış gibi reaksiyon gösteriyor. Böylece sinir sisteminin bazı bölgelerinde ‘plak’ adı verilen hasarlar meydana geliyor. Sinir sistemi içinde pek çok yerde oluşabilen bu plaklar, mesajların iletilmesini engelleyerek bulundukları bölgedeki fonksiyonların bozulmasına yol açıyor.
Yüzde 85’i iyi seyirli
Hastalığın öncüsü bulgulara, atak deniyor. Ataklar günler, haftalar içinde kendiliğinden veya ilaçla düzelebileceği gibi iz de bırakabiliyor. MS, büyük oranda tekrarlayan ataklarla seyrediyor. Bir hastada MS’ten şüphelenilmesi için bir MS atağının en az 24 saat ve daha uzun sürmesi gerekiyor. MS’te erken tanı ve tedavi, atakların sık gelmesini, hastalığın birikmesini engellemek açısından çok önemli. Hikayesi ve muayene bulguları MS’i düşündüren bir hastanın teşhisinde MRG önemli rol oynuyor. Ancak MRG’de benzer bulgular ve başka hastalıkların dışlanması için bazı kan tahlilleri de yapılıyor. Kesin teşhis için belden su alınıyor ve beyin omurilik sıvısı inceleniyor.
İyi seyirli ihtimali yüksek
MS her hastada farklı şekilde seyrediyor. Bir hastada hangi tipte atakların ne zaman ortaya çıkacağını söylemek mümkün olmuyor. Hastaların yaklaşık yüzde 85’inde iyi seyreden, yıllarca atak ve düzelmelerle giden MS tipi görülüyor. İyi seyirli MS’de hasta bir atak geçiriyor, 7-10 gün bulanık görüyor. Sonra sorun kendiliğinden ya da ilaçla düzeliyor. Bir sonraki atak 1-2 sene sonra yaşanıyor. Hastalığın seyri böyle sürüp gidiyor. Bu hastalar, uzun yıllar boyunca ilaç tedavisi görerek günlük yaşamlarını sürdürüyor.
Yüzde 15’inde ağır seyrediyor
Yüzde 15’lik hastada ise ‘ilerleyici tip MS’ gelişiyor. Ne yazık ki, bu gruba girenler diğerleri kadar şanslı değil. Bu hastaların atakları daha şiddetli ve tedaviye yanıtları daha az oluyor. 1-5 sene içinde durumları ağırlaşıyor. Genellikle yıllar içinde bulguların birikmesine bağlı olarak özürlülük dereceleri artıyor. ‘İyi seyirli MS’ hastalarının ortalama yarısı 15-20 yıl içinde ‘ilerleyici tip’e geçiş yapıyor. Hastalık iyi seyirli de, kötü seyirli de olsa ölümcül değil.
Kortizon ve koruyucu ilaç tedavisi var
MS’i ortadan kaldıracak bir tedavi henüz yok. Hastaların birinci tedavi yöntemi, atak durumunda verilen kortizon. Hastaya 5-10 gün arasında damar yoluyla yüksek doz kortizon veriliyor. Kortizon, o bölgedeki zedelenmeyi baskılıyor ve iyileşmeyi hızlandırıyor. İkinci yöntemse hastalığın bütününü tedavi etmek. Bu da bağışıklık sistemini düzenleyen ilaçlarla yapılıyor. Bu ilaçlar atakları seyrekleştirip şiddetini azaltıyor.
Plates ve yüzme öneriliyor
MS genç yaş grubunu etkileyen, baş edilebilir bir hastalık. Tanı alanların normal yaşantılarına devam etmemeleri için bir neden yok. Hastanın D vitamini düzeylerinin yükseltilmesi, sigaranın bırakılması MS’le mücadelede çok önemli. Ayrıca yoga, pilates gibi sporlar ve özellikle yüzme en etkili egzersizler