Karlheinz Brandenburg'un ofisinde dolaplarda ve duvarlarda ödüller, onur belgeleri ve sertifikalar göze çarpıyor. Öyle ki bizi gezdiren çalışan burayı şakayla karışık ‘Hall of fame‘ yani 'Şöhret Salonu‘ olarak nitelendiriyor. Ancak bu şakada gerçeklik payı büyük. Zira, Dijital Medya Teknolojileri Fraunhofer Enstitüsü Başkanı Karlheinz Brandenburg, müzik dinleme biçimimizde devrim yaratan sıkıştırılmış ses verilerinin yaratıcısı olarak biliniyor. Hatta Brandenburg'un ismi ‘Internet Hall of Fame' listesinde de yer alıyor. Hayranlığımızı gizleyemiyoruz, Brandenburg ise bu tepkileri aşırı bulduğunu şu sözlerle ifade ediyor: ''Saygı ve kibarlıktan dili tutulan insanlar var, ama bu bana göre değil. Zira, başlarında önceleri yöneticileri bile olmadığım ekip harika işler ortaya koydu, ancak bunu başaran bir çok insan var. Bu tarihin bize sunduğu ve mükemmel bir biçimde değerlendirilmiş tesadüflerden biri. Elbette hoşuma gidiyor, ama bu böbürlenmek için bir sebep değil bence.''
20 yaşına giren MP3 formatı adeta bir mucize. Zira bu minik alet CD formatındaki bir şarkının büyüklüğünü ses kalitesinde bir bozulma işitilmeksizin sekizde bir oranında küçültüyor. Böylece müzik dosyaları sabit bir araçtan ayrılabilir ve internet üzerinden yayılabilir hale geliyor. Brandenburg bu buluşu müzik endüstrisinin memnuniyetle karşıladığını, ancak bu icadı bir iş alanına dönüştürmek için oldukça karmaşık bulduklarını söylüyor. Sonraları ise şahsından tamamen nefret etmeye başladıklarını tahmin ediyor.
‘'Kâr paylaştırılıyor’’
Geleneksel müzik şirketleri için bu zor bir geçiş dönemi olmuş. Şu anda ise büyük firmalar bu Alman icadı ile internet medya pazarlama alanında milyonlar kazanıyor. Peki ya buluşu geliştirenler? Brandenburg Fraunhofer Limited Şirketi'nin kasasına MP3 ve onu izleyen teknolojilerden hala yılda on milyon Eurolarla telaffuz edilen rakamlar girdiğini belirtiyor: ''Bir buluşun patentini almak nadiren bu denli kârlı oluyor, bizim durumumuzda buna değdi diyebilirim. Bunun yanı sıra hangi Alman firmalarının bundan kârlı çıktığına ilişkin de hesaplamalar mevcut. Bana kişisel fikrimi sorarsanız Almanya'da bu kâra, buluşu yapanın da ortak edilmesini öngören bir yasa var ve bu da büyük bir ekibe paylaştırılıyor. Bence, yani kendi ölçütlerime göre ben zenginim.‘‘
Holodeck gerçek mi oluyor?
Bu süreç hala iyi işlese de birçok ülkede patentlerin süresi yaklaşık 20 yıl sonra doluyor. Brandenburg bir süre sonra bir boşluğun oluştuğunu kabul ediyor. Ancak ekibi yine büyük bir hazırlık içinde. Araştırma grubu, bir mekânın her köşesinde sesin mükemmel bir biçimde duyulabildiği akustik alanlar geliştiriyor. Bunlar bilim kurgu serisi Star Trek'teki üç boyutlu holografik sanal gerçeklik Holodeck'e benzer alanlar olsa da, seridekinden farklı olarak göze değil kulağa hitap etmesi planlanıyor.